Bradley tradutor Espanhol
1,721 parallel translation
- Hayır, aslında yeni tanıştığım biri, Bradley Smith.
- No. Es para Bradley Smith.
Tam da istediğin gibi bir yer, Bradley.
Se parece mucho a lo que pediste, Bradley.
Eve odaklanmaya ne dersin Bradley?
¿ Podemos concentrarnos un minuto, Bradley?
- Bu çok hoş. - Bradley?
- Eso es bonito.
Bradley, seninle paylaşmam gereken bir şey var.
Bradley, necesito compartir algo contigo.
Bradley onunla evlenmemi istedi.
Bradley me pidió casamiento.
Kahveci olan Bradley mi?
¿ Bradley, el del café?
Onunlayken öyle değilim.
- ¿ Sí? Con Bradley no soy así.
Saçmalama Bradley.
Cielos. Bradley, escucha.
Hadi ama, Bradley.
Vamos, Bradley.
- Ama kaza değildi. - Bradley.
Pero no fue un accidente.
- Bradley! - Bunu bilerek yaptım.
Me lo hice a propósito.
Bradley, kapa çeneni!
Bradley, ¡ cállate!
Bradley yine âşık oldu.
Bradley volvió a enamorarse.
Bradley ve Margit de.
Bradley y Margit también.
Alışılmışın aksine, sonunda Bradley onu sevdiği kadar kendisini seven birini buldu.
Resulta que Bradley finalmente encontró a alguien... que lo amó tanto como él a ella.
Bradley, insanları başkalarını sevdikleri için yargılayamayacağını anladı.
Bradley se dio cuenta de que... no se puede culpar a alguien por a quién ama.
Bradley?
¿ Bradley?
Benim Bradley'im.
Es mi Bradley.
Yine Bradley'le takılmaya başladı.
Nuevamente ha estado saliendo con Bradley.
Bradley'le mi?
¿ Con Bradley?
Acaba Bradley orada olacak mı?
Me pregunto si Bradley irá.
Bradley beni Paula için gönderdi.
Bradley me envió. Es sobre Paula.
Bütün bu bağırışlar, şiddet ve öfke içimi acıtıyor, Bradley.
Todos esos gritos, la furia y la ira eso infecta el alma, Bradley.
Artık büyüme zamanı, Bradley. Bütün söyleyeceğim bu.
Es hora de madurar, Bradley, de una vez por todas.
Tanrım, Brad.
Dios mío, Bradley.
Hem beni okuldan alırsın böylece Bradley'le yürümek zorunda kalmam.
¿ Podrías llevarme a la escuela y, por tanto, no tendría que ir con Bradley?
Haftada iki kez cinsel eğitim dersi veriyorum zavallı Julia da eve kadar Bradley'le yürümek zorunda kalıyor ve ben oraya gelene kadar 45 dakika onunla orada oturmak zorunda kalıyor.
Dos veces a la semana doy clases a adultos. Y la pobre Julia que ir, a casa con Bradley. Es obligada permanecer con él 45 minutos hasta que llego.
Bradley ders boyunca burnunu karıştırıyor ve koltuk altından osuruk sesi çıkarıyor.
Bratley se pone el dedo en la nariz en clases, y hace ruidos con los sovacos.
"Bradley."
Bradley.
Bradley.
Bradley.
Bradley Bellick, FBI.
Bradley Bellick, FBI.
Ayrıca Doktor Bradley ve Doyle benimle orada buluşsun.
Y dile al Dr. Bradley y a Doyle que me vean aquí.
Bu esnada, Doktor Bradley, ofisimde beni bekleseniz iyi olur.
Mientras tanto, Doctor Bradley me gustaría que espere en mi oficina.
Doktor Bradley'e karşı çıkmam gerekirdi.
Debí detener al Doctor Bradley.
Bradley senin sorumlukankan! Bu da seni sorumlu tutar.
Bradley es tu compañero-hetero, y eso te compañero-hetero-responsabiliza!
- Sorun değil, Bradley.
- No pasa nada, Bradley.
- Ben de senden hoşlanıyorum, Bradley.
- Bueno, tú también a mí, Bradley.
Hayır! Bradley!
No, Bradley, no puedes irte!
Bradley'i buldular!
Han encontrado a Bradley!
Atlama, Bradley!
No saltes, Bradley!
Bradley, lütfen. Benim sorumlukankamsın.
Por favor, Bradley, eres mi compañero-hetero!
- Tamamen normalsin, Bradley. - Geri çekil!
- Eres perfectamente normal, Bradley!
- Öyle mi?
- ¿ Bradley?
Bradley.
De veras.
Doktor Bradley.
Dr. Bradley.
Bayan Raines, ben Doktor Bradley.
Señorita Raines, soy el Doctor Bradley.
Doktor Bradley, Ajan Doyle. Bayan Raines'i kurtarma işindeydi.
Doctor Bradley, él es el agente Doyle.
Bradley!
Ah, Bradley!
Doğru, Bradley.
Muy bien, Bradley.
- Teşekkürler, Bradley.
Gracias, Bradley.