Brida tradutor Espanhol
117 parallel translation
Mutfakta yular olacaktı.
Solía haber una brida en la cocina.
Atın kantarmasını getir.
Traiga la brida.
Hadi, yakala onu! İki ipi beraber tut.
¡ Sujetadle, estirad de la brida!
Eyerin yanında her zaman bir yular ve bir ip ücretsiz verilir.
Los fabricantes de sillas incluyen una cuerda y una brida gratis.
- Seni kim dizgine vurdu?
- ¿ Quién le ha puesto la brida al cuello?
Bu bir Araphao savaş dizgini.
Es de una brida de guerra de un Arapahoe, Coronel.
Koşum takımı dün kiliseden dönerken koptu.
La brida se rompió al volver a casa de misa.
Başka bazı şeyler.
Una brida, algunas otras cosas.
Zıplayamıyorum çünkü gemlerim ve gücüm müsaade etmiyor. beygir gücüm... çok düşük.
No salto porque la brida me lo impide y mi propia fuerza, mis caballos, no es suficiente.
Onun dizginlerini bırakmamakta fayda var.
Es bueno tirar la brida.
Tahliye kapısı açılıyor ve halatı çekmenle ana paraşüt açılacaktır. Herşey birbirine bağlı..
Se abre la rampa, que saca la brida, y luego se abre la cubierta principal.
Gemi bana verir misin?
¿ Me das la brida?
Gem deriden ve ağızlığı var. - Ne?
La brida es de cuero y tiene un freno. - ¿ Un freno?
Ama çok güzel bir at. Ayrıca gerçek gümüşten yapılma bir de yuları var.
Pero es un hermoso caballo y la brida es de plata.
Şu gümüş yuları alacağım.
Esta brida de plata. Me quedaré con ella.
Gümüş yuları nerede?
¿ Dónde está la brida de plata?
# Dizginlerim de var #
Te coseré la brida.
At gitmiş. Dizginler de öyle.
El caballo no está... ni tampoco la brida.
Ayrıca gümüşten bir eyer ve altından bir yular da istiyorum.
También quiero una montura decorada con plata, y una brida decorada con oro.
Yeah, l'm about as shy as a regiment at full gallop.
Sí, soy casi tan tímido como Un regimiento a toda brida.
Dizginlerimi alıp ellerini koltuğa bağla.
Tome mi brida y átele las manos al asiento.
Çalınan? Bir yular kayıp.
Falta una brida.
Bu testin amacı, su altında bu boruyu düzgün bir şekilde birleştirmek.
Habrá que armar correctamente esta brida, bajo el agua.
Birleştirmeniz gereken projenin yerini saptadığınızda, aletleriniz için haber vereceksiniz. Aşağıya gönderilecekler.
Cuando localicen la brida pedirán sus herramientas, las que les serán bajadas.
Eğer boruyu tamamlayamazsanız hayatınızın altı ayını boşa harcamış olursunuz.
Si no completan la brida habrán perdido 6 meses de sus vidas.
Şimdi kesinlikle öldü. Gece gündüz yüksek mevkili bir memur ol diye dua ettim, ama sen ülkenin en pasaklı dilencisi olarak çıkageldin! Bir kriz ailemizi mahvetti, o yüzden sınava da giremedim.
Descalza, corre, corre, corre se agarra a la brida con una mano,... y con la otra,... se agarrá a la pierna de Mongryong.
Chunhyang, Efendi Lee'ye böyle davranıldığını duysa, kendini öldürürdü. Ona iyi davranın.
Pangja tira de la brida,... y fustiga al caballo.
- Yular hala oluyor mu? - Sözlerine dikkat et- -
¿ Todavía te queda la brida?
Annem bilmiyor ama... yaşgünümde bana... onu sürecek küçük bir kız gelecek... bir yular, bir eğer ile beraber.
Mi mamá no sabe que yo sé, pero por mi cumpleaños me darán la niña que lo monta, una brida y una montura.
4 Temmuz'da o askılı bluzu giydiğinde gözümüz şenlendi.
El 4 de julio, esa brida de algodón con el nudo abajo.
Dizginlere asılman gerekiyor.
Tienes que tirar de la brida.
Ayrıca Lund'un bulduğu plastiği inceledik.
También examinamos la brida de plástico que encontró Lund.
At başIığından kaynaklanması muhtemel izler buldum.
Encontré marcas de montura, posiblemente de una brida.
Kumaşın ağ kısmının yanında, paraşütü kapalı tutan bir pimi barındıran bir ip var.
Al lado hay una correa, la brida, que mantiene la bolsa principal cerrada.
Sen, benim atın dizginlerini mi aldın?
¿ Me encajonaste, y agarraste la brida de mi caballo?
Annem cazibemin vahşi bir aygır gibi olduğunu söylemekte haklıymış. İyice dizginlenmezse ahırı yıkıp geçebilirmiş.
Mamá tenía razón cuando decía mi encanto era como un caballo salvaje... si no está puesta bien la brida, se romperá el establo.
Ayarlı kumanda kollar, motor durması ve selektör çatalı.
Para ajustar los cambios, pare el motor y desconecte el ajustador de la brida de la palanca.
Selektör çatalı.
De la brida.
- Keşişin ağzına gem vurmalısın.
- Deberias poner una brida en la boca de FRIAR.
Buna denk denir.
Esto es una brida.
Belki bir gemideki- -
Hazlo, Abbs. Una válvula, o una brida... para un barco específico...
Birisi mücevherli devekuşu dizginini açık arttırmaya çıkardı.
¡ Alguien está rematando una brida de avestruz con joyas incrustadas!
Yok, Glenn'inki deriydi.
No, la brida de Glenn era de cuero.
Kablo bağlayabiliriz buna!
Hazlo con una brida de plástico!
Bağ izleri boyunca eşit aralıklı çıkıntılara ve Sid'in bulduğu ufak gümüş plastiğe dayanarak bir çeşit plastik kelepçe olduğunu söyleyebilirim.
Basándome en el espaciado de estas crestas a lo largo de la marca de ligadura y en el trocito de plástico que Sid sacó de dentro diría que es algún tipo de brida.
Yani, plastik kelepçeye geri döndük.
Así que, volvemos a la brida.
Bunları bir kez kapattığında, açmak için kesmen gerekir.
Cuando cierras una brida, para abrirla tienes que cortarla.
İşte yular.
Aquí está la brida.
Şu eyeri bir deneyeceğim.
Voy a tratar de ponerte esta brida.
Tamam, şu eyeri bir deneyeceğim.
Sólo voy a probarte esta brida.
Dizginleri değiştirerek.
Bueno, cambia la brida.