Brooke tradutor Espanhol
3,641 parallel translation
Brooke'un Suit'i tuttuğum için kalmama müsaade ettiğini biliyorum..
Sé que Brooke sólo me dejo quedarme porque había conseguido la suite.
Bir kez evleniyoruz Brooke.
Sólo te vas a casar una vez, Brooke.
Üzgünüm Brooke.
Lo siento mucho, Brooke.
Onur duyarım Brooke.
Sería un honor, Brooke.
Brooke burada mı?
¿ Está Brooke?
- Brooke!
- ¡ Brooke!
- Peki ya sen Brooke?
- ¿ Qué hay de ti Brooke?
Baksana Brooke, hazır mısın?
Hey Brooke ¿ Estás lista?
- Ne yani, Will'in tarafını mı tutuyorsun şimdi?
- ¿ Entonces estás del lado de Brooke y Will ahora?
Hey Brooke!
¡ Hey Brooke!
Git Will ve Brooke'a bak, sonra burada buluşuruz.
Vea ver a Will y Brooke, los encontraré de regreso aquí.
- Baksana Brooke.
- Hey Brooke.
- Brooke'u duydun mu?
- Y que hay de Brook?
- Brooke'u siktir et.
- Brooke es una perra presumida.
... ve Brooke, eğer işi mahkemeye götürürsen jüri belki marketin hasarı için bir kesinti yapar ama eyalet günde 100 dolardan fazlasını öder hem de çok daha fazlasını.
Y, Brooke, si llevas esto a juicio... quizá el jurado tome algunos dólares para cubrir el daño de la tienda, Pero el estado pagará más de 100 dólares al día, mucho más. Te lo garantizo.
Chester'a bugün Brooke'la evleneceğinizi söyledim.
Le dije a Chester que tú y Brooke os íbais a casar hoy.
Her zaman Brooke'a karşı hisleri vardı.
Bueno, él siempre tuvo algo para Brokke.
- Brooke?
- ¿ Brooke?
Her neyse, asıl konu şu ki ben ilk kez birine tutulmuştum. Ama öyle "Chester Brooke'u seviyor" gibi değildi. Gerçek bir tutulma.
De cualquier forma, lo importante es, que fue mi primer enamoramiento que he tenido y no el tipo de enamoramiento de "a Chester le gusta Brooke", un enamoramiento de verdad
Julian'ın senin için ne ifade ettiği ve neden Brooke ile olduğu Bunun için mücadele ettikleri filan.
Tú solo habla de lo que Julian significa para ti y por qué él y Brokke son el uno para el otro.
Brooke'u düğün günü göremiyorum.
Yo no puedo ver a Brooke el día de la boda.
Brooke bu çok güzel. Aman tanrım.
Brooke, eso es tan dulce. ¡ Dios mío!
Çok teşekkürler. Selam Brooke.
Muchísimas gracias.
Neden öyle dans ediyorsun?
¿ Por qué bailas así, Brooke?
- Brooke burada mı?
¿ Está Brooke aquí?
"Asla evlenme Brooke" demiştin.
Tú dijiste : Nunca te casarás, Brooke.
Bak, sadece.. ... Brooke ve Julian senin için ne ifade ediyor düşün. Bunun hakkında konuş.
Mira, solo piensa que significan Brooke y Julian para tí, y habla sobre eso.
Brooke, resmi olarak gelmiş geçmiş en güzel gelin oldun.
Brooke, tú eres oficialmente la novia más hermosa.
Brooke? Sakın tekrar makyajımı rezil etme.
¿ Brooke? No te atrevas a arruinar mi maquillaje otra vez.
Seni seviyorum, Brooke Davis.
Te quiero, Brooke Davis.
Bence bugün o gün olabilir. Brooke bir melek gibi olmuş.
Pienso que hoy podría ser algun día Wow.
Bugün, Julian ve Brooke dünyaya aşklarını şu sözlerle ilan edecekler.
Hoy, Julian y Brooke proclaman su amor al mundo con estas palabras.
Brooke, seninle tanışmadan önce... Mutlu olmak için gereken her şeye sahip olduğumu düşünüyordum.
Brooke, antes de conocerte, pensé que mi mundo tenía todo lo que necesitaba para ser feliz.
Senin hakkında olan her şeyi seviyorum, Brooke.
Adoro todo de ti, Brooke.
Brooke.
Brooke.
Julian ve Brooke. Bugün buraya evlilik yeminini etmeye geldiniz.
Julian y Brooke, habeis venido aquí hoy a intercambiar vuestros votos.
Julian, bugün Brooke'u eşin olarak kabul edip... Ona bugünden itibaren sahip çıkacağına... İyi günde ve kötü günde, zenginlikte fakirlikte hastalıkta ve sağlıkta, ömür boyu onunla olmaya söz veriyor musun?
Julian, tomas a Brooke como esposa, para tenerla y mantenerla desde hoy, en lo bueno y en lo malo, en la riqueza y en la pobreza, en la salud y en la enfermedad todos los días de vuestra vida?
Brooke, bu adamı kocan olarak kabul edip... Ona bugünden itibaren sahip çıkacağına... İyi günde ve kötü günde, zenginlikte fakirlikte hastalıkta ve sağlıkta, ömür boyu onunla olmaya söz veriyor musun?
Brooke, tomas a Julian como esposo, para tenerle y mantenerle desde hoy, en lo bueno y en lo malo, en la riqueza y en la pobreza, en la salud y en la enfermedad todos los días de vuestra vida?
Brooke, bu yüzük sana olan duygularımı ve bugünden itibaren karım oluşunu simgeliyor.
Gracias, colega. Brooke, este anillo simboliza mi deseo para que seas mi esposa a partir de este día.
Sadece Brooke'un her şeyi sevmesini istiyorum.
Sólo quiero que a Brooke le guste todo
O uzun zaman önce Brooke'u bulacağını biliyordu.
Él sabía desde hace mucho tiempo que encontraría a Brooke.
Julian benim yaşımdayken ki bu çok çok çok uzun zaman önceydi. Bir kasaba fuarına gitmiş. Orada bir kızla tanışmış.
Cuando Julian tenía mi edad, hace mucho, mucho tiempo, fue a un país lejano y conoció a una chica... no Brooke.
Sakinleş Brooke teyze.
Tranquila, tía Brooke.
Bugün Julian ve Brooke teyze evlendiler.
Hoy Julian se ha casado con tía Brooke.
Teşekkürler, dostum. Brooke Davis ile ilk tanıştığımda kim olduğuna dair bir fikri yoktu.
Gracias, colega.
"Brooke ile arkadaş olmak nasıl bir şey" diye.
"¿ cómo será ser amiga de Brooke?"
Sonra bir gece, Brooke ile vakit geçirdim.
Y entonces un día, salí con Brooke toda la noche.
Adımı beğenmemişti. Sonra bana yeni bir isim vermeye karar verdi. Onun sevmesi için, içinde Brooke olmalıydı.
Y, oh, a ella no le gustaba mi nombre así que decidió darme un nombre nuevo que a ella le gustara, que terminó siendo Brooke. Y desde ese momento, supe que quería que Brooke fuera mi amiga,
Beni popüler yapar diye değil. Ya da erkekler bana çıkma teklif eder diye. Gerçek Brooke'u görmeye başladığım için.
no porque ella me hiciera a mí popular y no porque los chicos comenzarán a preguntar por mi, es porque me encontré con la verdadera Brooke, una chica con el corazón más grande que yo jamás he visto.
Seni seviyorum, Brooke Davis. Şimdi de... Tüm bekar bayanları sahneye bekliyorum.
Te quiero, Brooke Davis. Y ahora en este momento, necesito que todas las solteras vengan aquí en frente.
Brooke.
Haley, yo también te quiero. Brooke.