Buddy tradutor Espanhol
2,516 parallel translation
Benim en sevdiğim Buddy Holly şarkısı.
Es mi preferida de Buddy Holly.
Çok gerginim, Buddy Holly.
Estoy muy nervioso, Buddy Holly.
Dewey, çok iyi olacaksın, eğer olmazsa adımı değiştiririm.
Te va a salir muy bien, o mi nombre no es Buddy Holly.
Sırayı değiştiriyoruz.
Después de Gran Bopper, saldrá Buddy Holly luego Elvis Presley y luego tú, Dewey Cox. Vamos a cambiar el orden.
Yani şimdi Big Bopper ve sonra Buddy Holly ve sonra Elvis Presley, ve daha sonra ben?
¿ Así que el Gran Bopper y luego Buddy Holly y luego Elvis Presley y luego yo?
Eğer Elvis ve Buddy Holly Rock'n Roll'un, Âdem ile Havva'sı ise ve Bruce Springsteen, Zekeriya'sı ise Iggy Pop, Methuselah'ı ise ve tabii ki Neil Young da Ezekiel'i ise o zaman Dewey Cox acaba nesi oluyor?
Si Elvis y Buddy Holly son el Caín y Abel del rock " n roll y Bruce Springsteen es Zacarías Iggy Pop es Matusalén y, claro, Neil Young es el sabio profeta Ezequiel ¿ qué es Dewey Cox?
Ve bu denizci, postaneye Carne'ye ait... And this buddy showed the PO a couple of postcards... üzerinde Meksika pulu bulunan birkaç mektup göstermiş.
Y sea su cómplice y mostrara en el PO un par de postales... de Carne con sellos de México.
- Dostum gel, hazırladık. - Evet.
Buddy, ven a ver, ya estás listo Sí
Buddy.
Oh, Buddy.
- Buddy Ross işte. - Hep götün teki olmuştur.
Si, bueno, ese es Buddy Ross, fue siempre un idiota.
- Senin için ne yapabilirim, Buddy?
¿ Qué puedo hacer por ti, Buddy?
- Harika Buddy Ross'a yardım et diye mi?
Así puedes ayudar a ese gran tipo Buddy Ross.
- Bu film çok ses getirecek. - Buddy iyi bir senaryo bulursa...
Esta va a ser una gran película, y si Buddy obtiene un buen guión...
Buddy Ross'a yardım etmene yardımcı olamam!
- No te voy a ayudar a que ayudes a Buddy Ross! - ¡ Por Dios santo!
Dalton Trumbo'yu tanır mısın, Buddy?
Buddy, ¿ conoces a Dalton Trumbo?
Milyon yıllar önceydi. İyi ki seni gördüm, Buddy.
Un millón de años atrás. bueno verte de nuevo, Buddy.
Buddy isimleri verdikten sonra olmazdı.
No después de que dijera los nombres.
Bir içki, Buddy?
¿ Bebes, Buddy?
Buddy Garrity, sezonu bitirmeden eyalet çizgisini geçmene bile müsaade etmez.
Diablos, Buddy Garrity, el no va a dejarte cruzar la frontera sin terminar la temporada.
- Buddy ile mi konuştun?
¿ Has estado hablando con Buddy? No.
Ve şimdi ise bir baba olmaya çalışıyor ve bunun da anlamı her sabah erken kalkıp Buddy Garrity için araba pazarlamalı.
Ahora el esta intentando hacer de padre. Y eso significa que el tiene que levantarse y vender coches usados todas las mañanas para Buddy Garrity.
Sabah kalkıp üzerine Buddy Garrity Amerikan bayrağı rozeti takarken bile anlaşılıyor.
Es bastante obvio por las mañanas cuando te estás vistiendo. y te pones el pin de la bandera Americana de Buddy Garrity
Derdim senin baban, Buddy Garrity. Pis ellerinin annemin üstünde olması, çalışanının üstünde olması.
Mi problema es tu padre, Buddy Garrity, poniendo sus manos asquerosas... sobre de mi madre, su empleada.
- Hey, dostum.
- Hey, buddy.
- Selam, Buddy.
Eh, Buddy.
- Merhaba, Buddy.
Eh, Buddy.
Kurul ve Buddy, Mac McGill'i kovmamı istiyor.
Los aficionados y Buddy quieren que despida a Mac McGill.
Bir arkadaşın evine gittim bir kaç bira içtim tamam yaklaşık 10 tane
Fui a Buddy's, tomé unas cuantas cervezas. Vale, como unas 10.
Muhteşem olmuş, Buddy.
Es espectacular, Buddy.
- Teşekkürler, Buddy.
- Gracias. - Gracias, Buddy - Está en tí, colega.
Durumu değerlendirmek zorundalar, Buddy.
Tendrán que evaluar la calidad del aire, Buddy.
Nakit hediyeler, Buddy.
Regalos de dinero, Buddy.
Buddy Garrity küplere binecek, biliyorsun.
Sabes, la cabeza de Buddy Garrity va a explotar.
Buddy!
- Oye, Buddy.
Tami ve ufak Buddy Jr. Annen ve ben...
Tami y el pequeño Buddy Junior, y tu madre y yo...
Ben Buddy Garrity.
Hola. Soy Buddy Garrity.
Şunu unutmayın, ben Tekas'lıyım, kalbim sizinle. Ben, sizin Buddy'nizim.
Recuerden en el corazón de Texas, en mi corazón, soy su amigo.
Ne istiyorsun, Buddy?
- ¿ Qué quieres, Buddy?
Lanet anılarını da alıp git buradan Buddy.
Toma tus malditos recuerdos y lárgate.
Buddy!
¡ Eh! ¡ Buddy!
Bana dokunmaya kalkma, Buddy!
¡ No me toques, Buddy! ¡ Vas a romper todo lo que tenemos! ¡ Lo haré si quiero!
Hepsi senin yüzünden Buddy...
¿ Y dolida, por tu culpa, Buddy?
Defol!
Buddy Garrity... ¡ fuera!
Kahretsin, olamaz... Bu, Buddy Garrity!
- Maldita sea, ¿ ése no es...?
Buddy Garrity, hayatım.
- Es Buddy Garrity. Es Buddy Garrity, cariño.
- Selam, Buddy!
- ¡ Hola, Buddy!
Anne, bu filmi Buddy Garrity'yi düşünerek izlediğini söyleme lütfen.
Mamá, por favor dime que no estás viendo esta película, pensando en Buddy Garrity.
- Yeter artık. ... Buddy Garrity'yi havluya sarılı banyomda tıraş olurken görerek başladım. Yarı çıplaktı!
Desperté esta mañana... con Buddy Garrity con una toalla en mi baño.
Buddy Garrity kadınlar konusunda haklıymış.
Buddy Garrity está en lo cierto.
Buddy Ross adında biri.
Un tipo llamado Buddy Ross.
Buddy Garrity?
- Buddy Garrity.