Buzlu tradutor Espanhol
2,367 parallel translation
Scott, bana küçük bir bardak buzlu su falan getirebilir misin?
¿ Scott? ¿ Podrías traerme un vaso con agua fría o algo?
Bir kadeh buzlu viski, bir şişe de en iyi şampanyanızdan.
Dewar's con hielo y tu mejor champaña.
Buzlu viski. Bir şişe Dom. Ve masa...
Dewar's en las rocas, una botella de Dom...
Buzlu çay.
Té helado.
Buzlu çaymış.
Qué té ni qué nada.
Çift buzlu, limonlu bir cin.
Ginebra con dos cubitos y limón.
Buzlu gazoz lütfen, teşekkürler.
Soda con hielo, por favor.
Votka, buzlu olsun.
Vodka, con hielo.
Buzlu Glenlivet.
Glenlivet con hielo.
Bu köylerin, ölümün buzlu pençelerinden uzak olduğunu iddia edilir.
Se dice que la muerte no tiene influencia directa sobre los residentes.
Buzlu çay, limonata.
Té helado, limonada.
Sana buzlu çay ve limonata aldım ama oranları bilmediğim için sen yapacaksın.
Te he traído té helado y limonada, pero no sé en qué proporción te gusta, háztelo tú.
2,20 burger, 75 sent patates 1 dolar 65 sent pasta 95 cent buzlu çay.
Dos veinte las hamburguesas, setenta y cinco centavos las papas... Un dólar sesenta cinco los pasteles... Noventa y cinco centavos el té helado...
Buzlu duble votka.
Vodka en las rocas, doble.
Birlikte yürüyüş yapardık ve balkonda buzlu çay içerdik.
Hubiésemos ido de paseo, acompañados, y compartido un té en eI jardín.
Bana buzlu içki ver.
Tráeme una copa con hielo...
- Üvey baban için bir buzlu rom.
- Un ron en las rocas para tu padrastro.
Seni sevdiğini söyledi ve senin elini tutarak buzlu çay içmek istiyormuş.
Ella dijo que te ama... y que te quiere tomar de la mano y tomar té helado contigo.
Baba, buzlu şeker istiyorum.
Papá, quiero una paleta.
İki sütlü buzlu şeker verir misiniz?
Dos paletas de leche, por favor.
Buzlu gözyaşlarımı sil ve ben de sana söyleyeyim.
Limpia la frías lágrimas de mis ojos y te diré.
Ptolomea'nın şimşeklerini geçtikten sonra Judecca çukurunun ortasındaki derinliklerde en güçlü olandan başka hiç kimsenin yolunu bulamayacağı iyi korunan buzlu konağına geleceksin.
Pasada las tormentas de Ptolomea, en la profundidad del centro de la fosa de Judecca, allí sus salas de hielo están bien protegidos, y sólo los más poderosos puedan adherirse a un camino.
Uzun süre Cehennem'in donuk ve buzlu patikalarında dolaştım.
Mucho he deambulado los caminos oscuros y fríos del Infierno.
- Pardon, bu buzlu çay mı?
- Disculpe, esto es te helado?
Buzlu, büyük bir bardakta Ward Eight kokteyl alayım.
Quiero un Ward Eight en un vaso frío.
Kendim için buzlu bir kahve, Michael için kafeinsiz buzlu bir kahve ve Fred içinde Latte kahvesi alabilir miyim?
Claro. Bien. Oh, puedes darme un café helado y un café helado descafeinado para
Buzlu viski.
Whisky, rocks.
Bana buzlu bir kola getir.
Dame una Coca con hielo
Herhangi bir gün bana Solent'in buzlu sularından verin.
Así que tráeme las heladas aguas de el Solent cualquier día.
Afganistan'da bir mağarada gözetleme yaparken, klimaları, havuzları buzlu çayları hayal edersin.
Cuando llevas a cabo una vigilancia en una cueva polvorienta de Afganistán, sueñas despierto con aire acondicionado, enormes piscinas y un refrescante té helado.
- Buzlu çay ister misin?
- ¿ Quieres té helado?
Bir kadeh Jamie, buzlu.
Un trago de Jamie con hielo.
"Buzlu çayımda da tüm gün ortalıkta durup kupkuru olmuş değil taze dilinlenmiş bir dilim limon istiyorum."
"Y quiero un limón recién cortado en el té helado no una cosa reseca que ha estado en la mesa todo el día."
Elinizde buzlu içeceğinizle hamakta sallanırken "Les Enfants du Paradis" in zarar görmemiş orijinal versiyonunu asla bulamazsınız.
Nunca vas a encontrar un original, impreso sin daños de "Les enfants du paradis" los balanceos en la hamaca tomando pequeños sorbos de bebida.
Tuhaf yaratıklar Satürn'ün uydularında buzlu sularda yaşıyor olabilirler.
Su vida sexual es increíblemente simple.
- Buzlu votka alayım, teşekkürler.
- Vodka con hielo, gracias.
Buzlu içecek lekeli sutyenim bunun kanıtıdır.
En el dia-a-dia en la escuela. Tengo ropa interior manchada con un batido para dar fe de ello.
Öncelikle buzlu kahveleri sevdiğimi bilmelisin.
Primero debes saber que me gustan las bebidas heladas de café.
Ayrıca benim kız buzlu kahve istiyor.
Y mi chica necesita una bebida de café.
O buzlu şekerlerle beni 5 dakika yalnız bırak, her şey hazır olur.
Sabes si me dieses 5 minutos dirigiendo esta tienda, estariamos preparados
- Bu çok ilginç bir buzlu çay.
- Es un té helado muy interesante.
Senin nefesin şu an buzlu araziler üzerinde ilerliyor.
Tu aliento... vuela por las planicies heladas.
Benedict usülü yumurta, buzlu krema, bir kutu alkolsüz bira ve sigara.
Huevos benedictinos, barra de helado, cerveza de jengibre, un cigarrillo.
O halde en pahalısından buzlu viski getirebilir misiniz?
Entonces, ¿ puede traerme el whisky con hielo... más caro que tenga?
Buzlu çocuk peşinizden babası için geliyor değil mi?
El hijo del hombre de las nieves los está cazando para vengar a su querido padre, ¿ verdad?
Kendime buzlu çay yapacağım.
Voy a prepararme un té helado. Voy a derribarte.
Bizi hiç buzlu üzüm makinesi olan bir yere çağırmamıştın.
Bueno, tampoco habías visto nunca que nos llamaran a una con una máquina de granizados de uva en la parte de atrás.
Buzlu çay ister misiniz?
¿ Pasan a beber té helado?
Seninle ilgili, ateşinden buzlu sular aramama neden olan bir seks sahnesi yazıyor.
Él escribe una escena de sexo sobre ti en su libro que fue supersensual.
İki buzlu şeker.
Dos helados.
Bana da buzlu çay. Karışık olsun.
Mixto.