Bön tradutor Espanhol
1,334 parallel translation
Pekâlâ.
Bon...
İçeri gel, lütfen.
- Bon. Entre, por favor.
Evet.
Bon.
Tatlı ve kahveden önce peynir yeriz diye düşündüm.
Pensé que podríamos comer queso antes del postre y el café Que te parece? Bon?
İyi mi? - Çok iyi.
Muy... bon.
İyi yolculuklar.
Bon voyage.
Meksika yemeği'Benim favorim.
Bon appétit! Comida mexicana! Mi favorita!
Çünkü hayatı seviyor Sadece hayatı ıskalamış
Porque es un bon vivant Que malviviendo está
Bonjour!
Bon jour!
Bon jour.
- Bonjour.
İyi yolculuklar de.
Dime "bon voyage".
Tamam!
Bon.
Her şey bon.
Todo está bon.
Tamam, Beyler.... yumulun.
Bueno bueno... Bon appétit.
Fransız Lord Monsieur Le Bon hakkında ne düşünüyorsunuz?
¿ Qué me decís del francés, Monsieur le Bon?
- Afiyet olsun.
- Bon appétit.
Bon Jovi gibi.
Largo. Como Bon Jovi.
Bon Voyaj!
Bon boyage.
Bon!
¡ Bon!
Bon, ölme!
¡ Bon... no te mueras, hazlo por mi!
Almayayım, benim içkiyle pek aram yoktur.
No corras, ¡ Bon!
Bon, koşma öyle!
Llévelo arriba. Sea cuidadoso es muy fragil.
Sırada kim var? Ben mi, annem mi, yoksa Bon mu?
¿ Quién será el siguiente?
Her kimse ondan korkmuyorum.
¡ Yo, mamá o Bon! ¡ No tengo miedo de nadie!
Abla.
Bon...
Bu annem, sen, ben ve bu da arkadaşım.
Aquí está mamá, Nan, Bon y ésta es mi amiga.
Bon!
Bon!
Bon!
¡ Nan! Todo me duele, ayúdame por favor.
Hemen çık o evden!
Bon!
Bon, sakın ölme!
¡ Bon, no te mueras, hazlo por mi!
Bon, neredesin?
Bon, ¿ en dónde estás?
Bon.
Bon.
Bon, gitme!
¡ Bon, no te vayas!
Bon geri dön.
Bon, regresa aquí.
Geri dön, Bon!
¡ Ven hacia mi, Bon!
Geri gel, Bon!
¡ Date la vuelta, Bon!
Duyuyor musun?
687 01 : 31 : 42,296 - - 01 : 31 : 43,160 Bon!
Bon appetit!
¡ Itadakimasu!
İyi yolculuklar, Spikester.
- Dile que eres retrasado Bueno, bon voyage, Spikester Mantente en contacto
Bon voyage?
¿ Bon voyage?
- Günaydın Kiki.
- Bon juor Kiki.
Bon Jovi.
Bon Jovi.
laissez les bons temps rouler. Tercümesi :
Bueno, "laissez le bon temps rouler".
Martin, "Bon Appetit" te gurme.
Martin es crítico de comida para Bon Appetit.
Bu kanatlar doğruca benim buduma gidiyor ve bana da güle güle demek kalıyor!
Estas alitas irán derecho a mis muslos... ¡ Pues bon voyage!
Eğer o arabadan çıkarsan Bon Secours acil odasına gidersin, beni duydun mu?
Si vuelves a salir del coche, te mando a urgencias.
Bu da Bon Secours ve Maryland Univ.'in istediği zaten.
Eso es solo con la ayuda de la Universidad de Baltimore y Bon Secours.
Onu Bon Secour'a doğru götürün.
- Llévalo a Bon Secours.
- İyi günler.
- Bon giorno.
- Afiyet olsun.
- Bon apetit. Disfrútelo.
"Bon voyage, kızlar."
"Bon voyage, chicas."