English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Büst

Büst tradutor Espanhol

58 parallel translation
Bir büst de bile kalmayacağım.
No quiero quedarme ni en estatua.
Bir büst parçası, asker şapkası.
Parte de un busto, sombrero militar.
Büst hala sağlam ve oldukça güvende.
El busto está intacto y a salvo.
Haydi, söyle bakalım, büst nerede?
¿ Dónde está el busto?
Albuquerque veya büst.
Albuquerque o nada. - Buena suerte.
Lamba geniş örtü, yatak sandalye, şişeler hazine sandığı ve bıyıklı büst.
La lámpara, la tela, la cama, la silla, las botellas, la cómoda del tesoro, el busto con bigote.
Kendim, mermer bir büst değilim.
¡ Yo mismo no soy un busto! ¡ Tiembla!
Açılacak olan büst bu mu?
Es ése el monumento, ¿ verdad?
Bu Georg Cantor'a ait olan tek büst.
Éste es el único busto que existe de Georg Cantor.
- Ustası bilinmeyen bir büst.
- Un busto de autor desconocido.
Büst parafinden yapıldı.
El busto está hecho de cera.
Ya ona yaptigim büst!
¡ Y el busto que hice de él!
Cash Bir Başka Büst yapıyor
Cash Hace Otro Arresto
Görüyorsunuz, büst için vaktim yok. - Hayır!
Como ve, no tengo tiempo para posar para un busto.
Kafanı koparıp büst yapacağım.
¡ Esta vez me las pagarás!
Oğlun için de büst mü yaptıracaksın?
¿ Quieres tener un busto hecho de tu hijo? ¡ Idiota!
Ama doğruyu söylemek gerekirse büst bir çeşit amfibiye benziyor.
Pero para decirle la verdad, yo lo veo parecido a alguna suerte de anfibio.
Hayır, büst süper.
No. El busto está bien.
Evindeki o birbirine uyan vazolarla, büyük, çirkin büst kırıldı.
Ése juego de floreros y el busto grande, feo, en tu casa... -... están rotos.
Büst gibi durmuş bekliyordum kardeşim.
- ¿ Qué dices, Deco? - claro que no vacilé. - ¡ claro que sí, hermano!
Büst, taş.
Es una broma.
Çok güzel bir büst.
Bonita efígie.
Hastanenin geniş salonunda bembeyaz mermerden bir büst var. Bu büst, İmparatoriçe Eugénie ile hastanenin eski müdiresi 3. Napolyon'un eşini anımsatıyor, ki kendisi burayı düzenli ziyaret edermiş.
En la galería principal del hospital había un busto de mármol blanco de la emperatriz Eugénie, esposa de Napoleón III y madrina del establecimiento, al que visitaba con regularidad.
Nasıl yani, bir büst gibi mi?
¿ Que quieres decir, como una redada?
Chin. Ben dinlenmeye gidiyorum degil büst büyük bir kafa.
Si, le gane, no lo puedo creer
Madeleine, büst olmaz!
Madeleine no, el busto!
Big Dog, tekrar büst onları Hadi, adam.
¡ venga ya! perro grande, arrestélos afuera otra vez, Man.
Hani şu ufacık maaş çekini almaya giderken yanından geçtiğin bir büst var ya hiçbir benzerlik dikkatini çekmedi mi?
¿ Has visto aquella estatua que pasas cuando vas para que te den tu pequeño cheque? ¿ Notas algún parecido?
Bir saniye, pardon ama bu büst Noel'e, sizin ağaca koyduklarınızdan daha uygun.
Perdoname, pero es mucho mas "Navideño" que cualquier cosa que hayas puesto en el arbol.
Bu büst ne kadar ediyor biliyor musunuz?
- ¿ Sabe cuánto cuesta este busto?
Büst mü tam boy mu?
¿ Busto o tamaño natural?
Hercules Büst Kafası, Birinci Sezon'dan.
De Hércules machaca cabezas, primera temporada.
Hercules Büst Kafası?
¿ Hércules machaca cabezas?
Burç, büst boyutu, sosyal güvenlik numarası, aşı kartı?
¿ Signo del zodiaco, el tamaño del busto, número de seguro social, certificado de vacunación?
Özel bir arama motoru kullanarak, "büst" anahtar kelimesi ile son zamanlarda güncellenmiş siteleri sıraladım.
Sí, he utilizado un rastreador web para indexar sitios recientemente actualizados con la palabra clave "busto"
Crown Heights'ın kurucusu olan merhum kocası için bir büst dikilmesini istemiş.
Quería colocar un busto en recuerdo de su difunto marido, el fundador de Crown Heights.
Rex büst konusunun aleyhinde konuşmuş. Vandalları sebepsiz yere kışkırtacağını söylemiş.
Rex estaba en contra de que lo pusieran, dijo que "tentaría a vándalos sin necesidad alguna"
Yani Janice tüm bunları bir büst için mi yapıyormuş?
¿ Así que Janice está haciendo todo esto solo por una estatua?
Ne için Janice? Bir büst için mi?
Y todo esto por una estatua, Janice.
Onları büst değil nerede olduklarını bildiğimiz kadar.
No podemos interceptarlas si no sabemos dónde están.
Bu bir büst var.
Es un busto.
Neden içeri girip birkaç büst parçalıyor... sonra da hiçbir şey çalmıyor?
¿ Por qué entrar a un lugar, romper bustos invaluables y no robar nada?
hep bunlardan istemişimdir... bir büst.
Siempre quise uno de estos... un busto.
- Pirinçten bir büst.
Es una Cabeza de Bronce.
Umarım bu seferki de büst değildir. Geleceğe yönelik bir espriydi.
Espero que esto no es un fracaso.
Dunkirk veya Büst.
A Dunkerque, cueste lo que cueste.
Bekle, lobideki büst aptal kardeşimin miydi?
Espera, ¿ el busto en el recibidor es del estúpido de mi hermano?
Büst odasını görmeyi istemişimdir hep.
Quiero ver la sala de los bustos.
Nerede o büst?
¿ Dónde está el busto?
- Küçük bir büst var.
Ajá.
Pek basit bir büst.
Bastante barato.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]