English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bütün bunlar

Bütün bunlar tradutor Espanhol

10,622 parallel translation
İki, bütün bunları bana anlatacağını kelimesi kelimesine söyledi.
Dos me dijo que dirías lo mismo, prácticamente palabra por palabra.
- Bütün bunları asla hatırlayamam!
Nunca recordaré todo eso.
Eğer sana sakso çekersem bütün bunları unutabilirmiyiz?
¿ Si te hago una mamada nos olvidamos de esto?
Bütün bunlar da ne?
¿ Qué es todo esto?
- Bütün bunlar neyle alakalı?
- ¿ De qué va esto? - ¿ Entonces la conocías?
Bütün bunları sakladığına inanamıyorum.
No puedo creer que conservaras todo esto.
- Bütün bunlar çok mantıksız.
Nada de esto tiene sentido.
Sadece stres yaptım ben çünkü bütün bunları tek başına yapmak çok zor ve esasında her şeyi tek başıma yapacağım bir çocuk dünyaya getiriyorum.
Yo... Solo estoy estresada porque es duro hacer todo esto sola y voy a traer a un niño a este mundo para hacerlo todo sola también.
- Bütün bunlar da ne?
¿ Qué es todo esto?
Bütün bunlar sona erdiğinde ne yapacaksın?
¿ Qué harás cuando esto termine?
Bütün bunlar ne için?
¿ Y todo esto para qué?
- Bütün bunları bilgisayarlarından mı öğrendin?
¿ Obtuviste todo eso de su computadora?
Bütün bunları yaparsan kendine uyan bir zamanda kussan da umurumda değil.
Harás todo eso. No me importa un carajo si vomitas en tu tiempo libre.
Kaybettiğin savaşların hepsi ve şimdiye kadar ölüme götürdüğün tüm adamlar! Bütün bunların sebebi vahşi doğanı inkâr etmendir.
Todas tus batallas perdidas, todos los hombres que has conducido al matadero, todo porque reniegas de esa naturaleza salvaje.
Bütün bunlar da ne?
¿ Dónde está toda su materia?
Bütün bunlar sana fazla geldiyse anlayış gösteririm.
Pero mira, si esto es demasiado para ti, lo entiendo.
Bütün bunları nereden buldunuz çocuklar?
¿ De dónde sacaron todo esto?
Bütün bunların olması bebeğim bizim devam edebilmemiz demektir.
Todo eso pasó, nena, vamos a seguir adelante.
Bütün bunlar olduğu sırada herhangi bir an hayır diyebilirdin.
Pudiste decir que no en cualquier maldito momento.
Burada kesin bir şey var ki : Bütün bunlar bittiğinde, Seni öyle bir kovacağım ki.
Te aseguro algo : cuando todo esto acabe, te despediré, maldición.
Bütün bunların seni korkuttuğunu biliyorum.
Sé que todo esto te tiene asustado.
Çünkü bütün bunlar ilk yaşandıktan sonra hayatım mahvolmuştu ve ben...
Porque la primera vez que esto sucedió, me destruyó la vida, y no puedo...
Hayır. Bütün bunlar onunla tanışmadan önce yaşandı.
Esto fue antes de que nos conociéramos.
Bütün bunları eski karımla da yaşamıştım ve... Lauren'ın benim yüzümden incinmesini istemiyorum.
He pasado por esto antes con mi mujer, y yo... simplemente no quiero que Lauren salga herida por mi culpa.
Ulan, saydığınız bütün bunlar, aslında, karizması olan uyuşturucu müptelaları.
Esos que nombraste, no son nada más que drogadictos con algo de carisma.
Bütün bunlar...
Pero...
Bütün bunları, tek başına mı planladı?
¿ Y pensaste todo esto tú solo?
- Bütün bunlar bir içgüdüye dayanıyor.
Y todo esto basándote en un pálpito.
- Bütün bunları öğrenemem.
- No puedo conseguir todo eso.
Bütün bunların... vebali senin boynuna.
Todo esto es culpa suya.
Evet ama bütün bunlar bir oyundan ibaretti.
- Sí, pero fue todo falso.
Annie, bütün bunlar benim uyumamla ve yardım etmediğim için azar işitmemle başladı.
Annie, esto comenzó conmigo durmiendo, y que me gritaran por no ayudar.
Bütün bunlar benim suçum.
Todo esto es mi culpa.
Ama bütün bunların arasında, nadiren de olsa, bir an gelir ve Annie giysisin içinden bir şey çıkarır.
Pero en algún momento... Annie hurga en su escote.
Bütün bunları nereden öğrendin?
¿ De dónde has sacado todo esto?
Bütün bunlar başına geldiği için üzgünüm.
Siento que esto te esté pasando.
- Bütün bunlar bu yüzden.
Por eso ha pasado todo esto.
-... biliyordun! - 3 şişe kaliteli içki çaldı ve bütün bunlar bu hafta oldu.
Y ha robado tres botellas de buen licor.
Bütün bunların temeli bu kitapta atıldı.
Este libro... esto es el antecedente de todo esto.
Bir çığ başlatmış gibiydim. - Modern Zihin Sağlığı Bilimi "bütün bunların temeli olarak kabul ediliyor. " Dianetik
Es como si hubiera empezado una avalancha.
Bütün bunların çok önemle korunduğu söyleniyor size. Ama işin aslı, kuruluşa zararı olabilecek herhangi bir bilginin gizliliği otomatik olarak kalkıyor. Kilisenin "etik kuralları" yla uğraşan başka bir şubesine rapor ediliyor.
Todo este material se te dice que será sacrosanto, pero de hecho, cualquier información que pueda hacerle daño a la organización es desclasificada automáticamente y es reportada a otra rama de la Iglesia que se encarga de la ética.
Biz birbirimizi yemekten başka bir şey yapmazken kızımız hayır diyemeyelim diye bütün bunları tezgâhlamış.
Así que mientras peleamos y no hacemos nada, ella maquinó todo esto para que no nos pudiéramos negar.
Kızımız hayır diyemeyelim diye bütün bunları tezgâhlamış.
Lo tenía todo preparado para que no pudiéramos negarnos.
Ama bütün bunlar annen ve benim aramda.
Pero esto es entre yo y tu madre, ¿ vale?
Ola ki anlamazlarsa bir fırtına kopar ve bütün bunlar savaşın selinde kaybolup gider.
Si no, se desatará la tormenta, y todo se perderá en el fragor de la batalla.
Görünen ki bütün bunlar halka açık yerler. Yayalar, turistler ve binlerce kamerayla dolu.
Mira, todo esto son sitios públicos llenos de pederastas, turistas, cientos de cámaras.
Bütün bunlar tek bir şeye işaret ediyor Şişko B.
Todas las flechas apuntan... en una dirección, Fatty B.
24 saat içinde kefaletle serbest kalacak ve bütün bunlar hiç uğruna yapılmış olacak.
Estará libre bajo fianza en 24 horas y todo esto habrá sido por nada.
Bunların yarısı hukuk öğrencisi. Bütün gün burada olurduk.
La mitad de ellos son estudiantes de la ley, tomar todo el dicho
Peki bütün bunları başlatan adam kim mi?
Y, ¿ quién es el hombre que empezó todo?
Uyanıp, bunları düşünüp "aman tanrım" diyorsun bütün bu duyduğun pişmanlıklardan dolayı.
Es algo difícil cuando despiertas... Dios mío, porque tienes una oleada de recriminaciones.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]