Cake tradutor Espanhol
124 parallel translation
Daha ne olsun ki.
That takes the cake. - Eso es el colmo
Benden pasta istiyor.
Si ella deletrea "cake" ( DULCE ) consigue un dulce.
Hayır, anahtar değil.
No, "cake" ( DULCE ) no.
Hayatımda yediğim en iyi meyveli pastaydı.
No he comido nunca un plun-cake tan bueno.
Tam öyle oldu. Meyveli kekimin bir yanı ezildi.
Sí, y adiós plum-cake.
Onu tanıyormusunuz bilmiyorum, ama..... odayı bayraklarla mavi beyaza boyamak bir şey and the cake in the shape of a football.
No sé si lo conocen, pero.. .. una cosa es tener toda la habitación en azul y blanco, con banners..... y la torta en forma de football. Fue como mucho.
- Bir krep daha alabilir miyim?
- ¿ Puedo comer otro hot cake?
- Hayır, alamazsın.
- No, no puedes comer otro hot cake.
"Butt Cake" olarak bilinen kitabın bir devamı var.
Es la continuación del libro llamado "Torta de trasero".
Peder Harry Cake-Lyneham?
¿ Padre Harry Cake-Lyneham?
Çay tabağına tercihen bir bisküvi iliştirmek mağrur bir asker edasıyla dev bir çay fincanının yanında esas duruşta beklemesi.
Colocar una Jaffa Cake ( tipo de galleta ) opcional en el platillo, como un orgulloso soldado estando de pie atentamente junto a una... taza de té gigante.
Papaz okulundaki bir arkadaş, Peder Benny Cake... bir şarkı kaydetti ve İngiltere'de 1 numaraya yükseldi. - Gerçekten mi?
Sí, un muchacho en el seminario, el Padre Benny Pastel, grabó una canción que fue al número uno en Inglaterra.
- Kolayla... Çikolatalı kek. - Kahvaltıda bunları mı yiyeceksin?
Coca-Cola y cake de chocolate.
Kolayla çikolatalı kek dedik, sağır mısın?
- Sí. Una Cola y cake. ¿ Está sorda?
Geceyi çıkaramayabiliriz.
Podríamos estar muertos para la noche. Cómete el cake.
Jaffa keki ister misin?
¿ Quieres un Jaffa Cake?
Pasta iyidir fakat pasta ile seks yapamazsın.
Cake es bueno. Pero no se puede tienen relaciones sexuales con pastel.
Pasta.
- - "Cake".
- Seni çok özledim, Pamkekim.
- ¡ Hija! - Te echaba de menos, Pam-cake.
Senin küçük Pamkek'in daha zor durumda.
Tu pequeña Pam-cake lo tiene peor que yo.
Pamkek, gidelim. Annen mayonu getirdi.
Pam-cake, vamos, mamá tiene tu bañador.
Bir parça kekle.
Pan comido. ( Piece of cake, pedazo de torta )
Ayrıca lokma standında kimse kalmamış.
Y no hay ninguna en el en la base de la fumarola de cake.
Herkes Cheese cake alıyor değil mi?
alguien gusta torta de queso? - Guatemalteca.
Kardeşimin burada çalıştığını görmekten nefret ediyorum. Bu yüzden parayı ona ver.
No, sólo digo que detesto tener que ver al hermano mayor de Cake... trabajando en una tintorería.
- Kek, mesela?
- ¿ Cake?
Basitçe, sadece kahramanlık hikayesi yapacak basın kuruluşu bulmalıyım.
- Un pedazo de cake. Precisamente, haré un poco de prensa haciendo alguna cosa fácil de héroe, y me estarán suplicando para mantenerme en el programa.
I even bought a cake
Compré un pastel incluso
Patty Cake.
Patirarla.
Niye bu kadar erken?
¿ Estás haciendo un cake a esta hora del día?
Yeni Cake CD'si almışsın.
Tienes los últimos de Cake y de Pulp.
Yoksa kreps-kule mi?
- O son pans-cake?
Funnel cake yada fried Snickers?
¿ Pasteles de harina o caramelo?
Hayır, funnel cake ve snickers ile birlikte bir şişe su demek istemiştim.
No, quiero decir con los pasteles y el caramelo.
Benim için yapıyorsan, crab cake alabilirim.
Porque si lo haces por mí, puedo comer cangrejo.
Canlanın... ... bir sürü yumurta var salam var. Tatlı için de şeytanın meyveli pastası.
Tenemos jamón del diablo, sus huevos y de postre... un pedazo del cake del diablo.
Ben içki içemem ama Cosmopolitan "cheese cake" yiyebilirim.
¡ Yo no puedo beber. Pero sí puedo comer bombones con licor!
Şu anki çörek yeme şampiyonu ve yeme işinin en zarif ismi, Patty Cake Newton.
Actual campeona de los pastelillos y la más elegante de este deporte. Patty "Torta" Newton.
Bizden sonra da Cake çıkacak.
Abriremos para Cake.
Adamın biri dünyanın en büyük krepini yapmaya çalışıyormuş.
Un tipo tratando de hacer el Hot cake mas grande del mundo.
Que buenos cake-os de pan-o!
Que buenos cake-os de pan-o!
Cake, Coldplay, Travis, birkaç tane popüler müzik, bir iki de Kinks koydum, annem koyu bir Kinks hayranıdır ve ben tüm sözlerini bilirim.
Cake, Coldplay, Travis, y un par de grupos musicales de origen indio. También puse algo de los Kinks. Mi mamá los admira, sé sobre ellos.
Girmesi kolay olduğu için mekâna "çantada keklik" diyorlar.
Le dicen The Cake, por lo fácil que es entrar.
Suriye yapımı bir cezerye ona Cezayir'i çağrıştırıyorsa Cezayirli değil demektir.
Si un cake sirio le recuerda su infancia argelina, no puede ser argelina.
Lütfen bize biraz Crab Cake getirirmisiniz?
- ¡ Más pastelitos de cangrejo, por favor!
Döndüğünüzde pasta yeriz.
Comeremos cake cuando regreses.
Doğum günü pastam geldi.
Mi cake de cumpleaños llego.
Arasına jöle döşenmiş frambuazlı pasta.
Raspberry mousse cake con hojas de gelatina.
- Pistachio L'apricot az peynirli pasta.
- Pistachio L'apricot, un raro cheese cake.
"Üzgünüm" pastası bile var! ( Üzgünüm pastası = Sorry cake )
¡ Hay incluso un pastel "lo siento"!
Kek mi yapıyorsun?
¿ Un cake?