English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ C ] / Came

Came tradutor Espanhol

136 parallel translation
I came to Rwanda and that was frightening. Rwanda'ya geldim ve korkutucuydu.
Llegué a Ruanda y eso era aterrador.
Bu ülkede elektronik beyinin öncülerinden birisiniz ve bir elektronik beyin makinesi icat etmişsiniz, adı da EMHAAH Elektromanyetik Hafıza ve Araştırma Aritmetik Hesaplayıcısı.
Es uno de los principales exponentes del cerebro electrónico... e inventó una máquina de cerebro electrónico llamada CAME : La Calculadora Aritmética de Memoria Electromagnética.
Örneğin EMHAAH'ın?
- Por ejemplo, a CAME.
Azae onu özel olarak görevlendirmiş EMHAAH'ın bizim bölümde uygulanabilir olup olmadığına bakması için.
Azae lo trajo para una tarea especial... para ver si CAME se puede adaptar a este departamento.
EMHAAH ile aranızda ortak bir özellik var : inatçılığınız.
Ud. Y CAME tienen algo en común : Son testarudas.
Sizce EMHAAH da parti düzenler mi?
¿ Creen que CAME dará una fiesta?
- Emily EMHAAH'a, ona âşıksınız.
- De Camila CAME.
Bakın, Bayan Warriner bir elektronik uzmanıdır ve EMHAAH'ın sorumlusu o olacak.
Verán, la Srta. Warriner es experta en electrónica... y estará a cargo de CAME.
EMHAAH'ı yani, pazartesi günü kuruyoruz.
Quiero decir... que instalarán a CAME aquí el lunes.
En iyisi sen kafa çekmeye Bayan EMHAAH'la git...
¿ Por qué no van a beber unas copas usted y la Srta. CAME?
EMHAAH'ın sıcakılık değişimlerine karşı ne kadar hassas olduğunu biliyorsunuz.
Ya sabe cuán sensible es CAME a los cambios de temperatura.
Evet beyler, işte orada modern mucize EMHAAH.
Bien, caballeros, ahí la tienen : CAME, el milagro moderno.
Söylesene Bunny, EMHAAH hiç işinize yaradı mı?
Dígame, Bunny, ¿ las ha ayudado CAME?
Biliyorsunuz ki EMHAAH'ı çalışma halindeyken durduramayız.
Ya sabe que no puede interrumpir a CAME en medio de una secuencia.
EMHAAH'la benim aramda hiçbir sorun yok.
Nada anda mal entre yo y CAME.
- Ödeme'deki EMHAAH.
¿ Qué? - La CAME de Nóminas.
Peki biz kovulmadıysak EMHAAH iş başına geçince ne olacak?
¿ Qué sucederá cuando CAME tome el mando?
EMHAAH iş başına geçmeyecek.
- Sí, ¿ qué? - CAME no va a tomar el mando.
Bunun EMHAAH'ın şimdiye kadar aldığı en güzel iltifat olduğunu söyleyebilir miyim?
¿ Le puedo decir que ése es el cumplido más bonito que CAME ha recibido?
Buraya kadar gelip de EMHAAH konusunda bana biraz yardımcı olur muydunuz lütfen?
¿ Puede venir a ayudarme con CAME?
Deve yarışındaki Dean Martin'e benzemekten ibaret.
Es solo para parecer Dean Martin en "Some Came Running".
That temple under the rock, that swimming pool that we came up in...
El templo en la roca, la piscina por la que salimos...
- lt just came off!
- Se ha caído.
"Yemeğe gelen adam" filminde oynadı.
Actuó en "The Man Who Came To Dinner".
# Hiç önemli değil Görmek istediğiniz şeyi
♪ We know it doesn't matter'cause what you came to see ♪
* Annemin akrabaları gelmiş gemi ile *
# My mother's people came by ship
* Tanrım, geldi sabaha karşı *
# Sweet Jesus He came in the morning
Döndüğüne sevindim Gençliğim geçmeden
Glad you came back While I'm still in my prime
Sofrada inek eti görürse, midesindekileri çıkarıverir.
Y si hay una tajada de came en los alrededores, sin dudas, vomitaré.
I just came by to tell you... that you're not the first cop who had his friend hold out on him.
Sólo vine a decirte... que no eres el primer policía con amigos que no le dicen la verdad.
ÖNEMSİZLİK # Bu sabah sana uğradım #
Insignificancia... ♪ I came by this morning,...
Jimmy Durante, Yemeğe Gelen Adam filminde.
Jimmy Durante en The Man Who Came to Dinner.
Ne yaptın bana çirkin "pretaccio!" Came you a hit!
¡ Entonces me has tomado el pelo, feo sacerdotucho!
# Well, there came a bubblin'crude
pues apareció una burbuja de crudo
# The summer wind came blowing in
# The summer wind came blowing in
Buraya gelirken, "The Night, The Lights Went Out In Georgia came on" u dinledim.
Cuando venía para acá pasaron "La Noche Que Se Apagaron las Luces en Georgia".
The revolution came and left today
La revolución vino y se fue hoy
Nobody knew it came and went
Nadie supo que vino y se fue
" then the Sages to the city came.
A la ciudad los Sabios vinieron
" They came upon a burning flame.
A bordo de una estela de fuego como los profetas antaño dijeron
"Asurlular göç etti sanki kurt gibi tabakanın üstünde, ama bir şeyleri parıldıyordu, siyahta ve eski altında" saçmalık.
"The Assyrian came down like a wolf on the fold " and his somethings were gleaming "in black and old gold."
Dokun bana.
- T + ¦ came. - No, no.
You guys wouldn't know a good tune if it came up and bit you.
La gente no entiende de buenas melodías ni de buenos vinos.
- I was in the rec room. It came in the window.
- Algo ha entrado por la ventana.
Bu akşam yemek hazırlıyorsun. Senin televizyonun karşısına kuruluyor yeni favori dizimiz "Along Came You" u izliyoruz.
Will, esta noche harás la cena y los tres nos estacionaremos frente a tu TV a ver nuestra nueva comedia favorita, "Y Llegaste Tú."
"Along Came You" daki öpüşmeyle ilgili şikayetinize cevap vermek üzere gönderildim.
Me enviaron a responder a su queja con respecto al beso en "Y Llegaste Tú."
Neyse, burada olma sebebimiz farkında mısın bilmiyorum ama "Along Came You" da bir öpüşme sahnesi olacaktı ama olmadı.
Como sea, estamos aquí porque no sé si sabes, pero en el episodio de "Y Llegaste Tú" de esta semana se suponía que hubiera un beso y no lo hubo.
Bağışlayın.
Solo hay came fría y ensalada.
EMHAAH.
CAME.
- lt came off!
- ¡ Se ha caído!
Bu yüzden ben motora ineceğim.
Si la bomba deja de funcionar, bús came.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]