Chantal tradutor Espanhol
142 parallel translation
Ancak Bayan Chantal beni küçük düşürmekten zevk alıyor ve bana bir hizmetçi gibi davranıyor.
Chantal disfruta humillándome.
Chantal, üzgün mü?
¿ Chantal triste?
Onunki, hiçbir papazın ürkmeden yaklaşması gereken bir acıydı.
La angustia de Chantal habría hecho temblar a cualquier cura.
Bayan Chantal'ı kabul etmemeliydim ya da onu dinlememeliydim.
No debí recibir a la Srta. Chantal ni escucharla.
Bayan Chantal, bir gün böyle bir yalandan utanmayacak kadar çok gururlu biriydi.
La Srta. Chantal acabará ruborizándose por su mentira.
Genç Bayan Chantal kapıya geldi, bu beni şüphelendirdi.
Me abrió Chantal, eso me puso en guardia.
Bayan Chantal'ın konuşmamızı yanlış duyduğu... gibi, içtenlikle-yanlış anladığını düşündüğümde... iyice rahatlamıştım.
Y también era un gran alivio pensar que Chantal podía haberse equivocado sobre el carácter de una conversación que habría oído mal.
Günaydın Chantal.
Buenos días, Chantal.
Düzenlemesini Chantal Delattre yaptı.
Editado por Chantal Delattre.
Kim o, Chantal?
¿ Quién es?
Hayır, Chantal.
No, Chantal.
- Bu güzeller kim? - Chantal.
- No está mal.
Chantal Abeille.
Chantal Abeille.
İlk başta ishal oldular zannettik. Sonra Chantal eline bakıp... bunu sanki Picasso yapmış dedi.
Al principio pensamos que era disentería hasta que Chantal miró su mano y dijo que parecía que la había pintado Picasso.
- Chantal Moreau.
- Chantal Moreau.
Merhaba, Marty.
Marty, soy Chantal.
Bilemiyorum, ben olsam Chantal derdim.
Yo preferiría a Chantal.
Uzman sensin, Chantal.
Tú eres la experta, Chantal.
- Chantal ne yapıyor?
- ¿ Cómo está Chantal? - Esperando.
- Chantal kediyi tercih ediyor.
- Chantal prefiere los gatos.
- Bakım evinde. Chantal kedi istiyor ama sadece başkası bakarsa.
Chantal querría uno pero sólo si se lo pudiera hacer sanitario.
- Chantal'ın çocuğu olmuyor.
- Chantal no quiere... Chantal no puede tener hijos.
Chantal odadaydı diyorsun odada değil, köpek yanımdaydı diyorsun yanında değil, bir kez olsun doğruyu söyle de hep birlikte sokağın...
El perro estaba contigo, pero no. ¿ Por qué no me puedes decir algo que tenga sentido... para poder ir enfrente a divertirnos?
Chantal bazen yeşil gözlü bir canavar olur.
La aflicción de mi divina Chantal es el monstruo de ojos verdes.
Chantal bazen dayanılmaz olabiliyor.
Chantal puede ser... insoportable, te lo aseguro.
Chantal'la herkes mutlu olamaz, ben mutluyum.
Lo único que siempre he querido es ser feliz con Chantal y tener hijos.
Chantal'ın büyük kız kardeşi.
La hermana mayor de Chantal.
Mutlu Noeller. Chantal neden seninle gelmedi?
- ¿ Por qué no fue Chantal contigo?
Uzun süredir Chantal ya da Henry'den biri onları ilk kez ziyaret etmiş.
Dijo que hacía mucho que Chantal o Henry no pasaban por allí.
Önce soruma cevap ver, Chantal sana o gece neden eşlik etmedi?
Primero quiero que respondas por qué no te acompañó Chantal esa noche.
- Düşünüyorum da, herhalde... Chantal'ın yakışıklı, başarılı genç adamlarla olmasından...
Creo que no te agrada imaginar a Chantal con un tipo buen mozo,
- Buna gerek var mı? Evlendiğinizde Chantal kaç yaşındaydı?
¿ Cuántos años tenía Chantal cuando se casaron?
- Bana Chantal'dan bahset.
Cuéntame de Chantal.
Chantal'ın yeşil canavarı kız kardeşinin evliliğine de... yansıdı.
El monstruo verde de Chantal llega hasta el matrimonio de su hermana.
Takdim edeceğim kişi buraya sevgili eşi Chantal Hearst'le geldi.
Con orgullo les presento al hombre... que junto a su adorable mujer, Chantal Hearst,
Detektif Castillo, ben gidip Chantal'la konuşurken buraya küçük bir kamera yerleştirecek.
Este es el Dtve. Castillo. El pondrá una cámara de video aquí mientras voy a hablar con Chantal.
Chantal, eviniz kimin üstüne kayıtlı?
Chantal, necesito saber a nombre de quién está la casa.
Chantal, eve sabah üç buçukta gittiğini söyledi.
Chantal dice que llegaste a casa a las 3 : 30hs.
- Ulu Tanrım, Victor... - Sokak fahişelerinden bahsediyorum, bunlar ucuz kadınlar, pahalı telekızlar değiller. - Chantal yan odada!
Cielo Santo, Victor, ¡ está en la otra habitación!
Chantal bizi duyamaz. Hiçbir şeyi duyamaz.
Chantal no puede oírte, no con la puerta cerrada.
Chantal'ın tam tersi birini.
Alguien totalmente opuesto a Chantal.
Eminim Chantal fahişelerle birlikte olduğunu öğrenmeyi asıl yaptığını öğrenmeye tercih ederdi.
Me imagino que Chantal estará conmovida al saber... que estabas simplemente con una prostituta. En lugar de lo que realmente estabas haciendo.
Paco'nun Chantal'ımı büyüleyici bulduğu... -... bir çeşit sır mı?
¿ Es secreto que a Paco mi Chantal le parece encantadora?
Chantal, lütfen.
Chantal, por favor.
Yani Chantal aşırı tepki gösterdi.
¿ Así que Chantal exageró?
Chantal?
¿ Chantal?
- Lanet olsun Henry...
Chantal estaba en el dormitorio, no lo estaba.
Her zaman daha güzel birisi vardır, daha genç birisi bunu bana Chantal'ın annesi söylerdi, bunu bana neden yapıyorsun, Victor?
Pero siempre hay alguien más bello. Alguien más joven. La madre de Chantal se lo enseñó.
Chantal ne diyor biliyor musun?
¿ Sabes lo que dice Chantal?
- Chantal?
¿ Chantal?
Ve bir daha... -... asla seni yanına sokmadı.
Chantal jamás dejó que la tocaras después de eso.