English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ C ] / Chipotle

Chipotle tradutor Espanhol

93 parallel translation
Çıtır-çıtır, ballı, acılı tavuk çıtırları.
Crujientes de pollo crujiente con miel y chipotle.
Kurdun Mangal Sosu adını koydum. Alışveriş merkezlerinde bulabilirsin.
La llamo Salsa Barbacoa Wolf, disponible en clásica y chipotle.
Kızartma veya acı soslu changa?
¿ Quieren intentar con un par de bombas freidoras... -... o con una chili changa de chipotle?
Dövmeci ve Chipotle.
Una tienda de tatuajes y la calle.
Eğer sıradan Amerikalılar gibiyseniz siz de acı isotlu sandviçe bayılırsınız! Ancak basurunuzun kanlarının iç çamaşırınızı mahvetmesinden nefret edersiniz!
Si son como otros estadounidenses, les encanta el chipotle pero odian la sangre en sus ropas interiores.
İsota bayılıyorum. Ancak kıçımın kanayıp iç çamaşırıma bulaşması tam bir KABUS.
Me encanta el chipotle, pero esas manchas de sangre son una pesadilla.
Artık isotlu sandviçten oluşan kıçınızın kanını dahi anında temizleyecek bir ürün var!
Ahora hay un producto que limpia incluso las manchas causadas por el chipotle.
İsotKovucu!
Adiós-chipotle.
Sadece bir tanecik isotlu sandviç adamın götünden dört litre kan alınmasına sebep olur!
Un burrito de chipotle puede dejar hasta un cuarto de taza de sangre.
Ancak İsotKovucu iç çamaşırınızdaki kanı siler ve giyime hazır eder.
Pero Adiós-chipotle deja sus ropas interiores listas para más.
Her isot yediğinizde yeni don almaktan vazgeçin. Bu size binlerce dolara patlar.
Dejen de comprar ropa interior nueva cada vez que comen chipotle.
İsotKovucu kan lekesini siler ve donunuzu ilk günkü gibi yapar.
Adiós-chipotle se deshace de las manchas y deja la ropa interior como nueva.
İsotlu Sandviç, leziz!
¡ Chipotle!
Artık istediğiniz kadar isot yiyebilirsiniz ve yine de pırıl pırıl bir donunuz olur!
Podrán comer todo el chipotle que quieran y tener ropa interior limpia.
Ahbap, hiç isot yedin mi?
¿ Has comido chipotle?
İsotKovucu alırsan kanamanın hiçbir önemi kalmaz.
Con el Adiós-chipotle ya no importa.
Sürekli isot yiyorum ama hiç kanamam olmadı.
Yo como chipotle y nunca cagué sangre.
Senin bağırsağın altından yapılmış olabilir ancak bizim İsotKovucu'ya ihtiyacımız var.
Tienes el recto de los dioses, pero el resto necesitamos Adiós-chipotle.
İsotKovucu Kyle, üstelik onu ben kullanmıyorum.
Adiós-chipotle, Kyle. Y yo no lo uso, mi mamá lo usa.
Annen donundaki kanları temizlemek için, İsotKovucu mu kullanıyor?
¿ Tu mamá usa Adiós-chipotle para lavar manchas de sangre... -... de tu ropa interior?
Sonra da gidip sana biraz daha isotlu sandviç alıyor?
¿ Y luego te lleva a Chipotle y te compra más?
İsotlu sandviç yiyor.
Está comiendo chipotle.
Affedersiniz, bayan! İsotlu sandviç yediğinizi görüyorum.
Disculpe, veo que está comiendo chipotle.
Evet, harika İsotKovucu sayesinde ünlülerin ruhları huzura kavuştu.
Gracias a nosotros y a Adiós-chipotle, ahora los espíritus pueden descansar.
Bir bakalım neler var, "Yoğurtlu kuzu köftesi, Kızarmış et somunları"
Así que veamos, tienen "hamburguesas de cordero con yogur, y pastel de carne de chipotle".
Sarah, şu et somunlarını ne kadar sevdiğini biliyorum.
Sarah, sé lo mucho que te gusta el pastel de carne con chipotle.
O zaman zencefilli, biberli tofu alacağım ancak bibersiz olsun.
Tomaré el jenjibre chipotle tofu, pero sin el chipotle.
Yulaflı ekmeğe Black Forest hamburgeri. ... chipotle soslu muz ve Meksika biberli.
¿ Jamón de la Selva Negra con pan de avena... salsa chipotle, jalapeños y chiles?
Yulaf ekmeğine, chipotle soslu, lezzetli ve çocuk mezarı büyüklüğündeki Black Forest Hamburgeri seni bekliyor.
Un delicioso aunque complicado emparedado Subway de 30 centímetros con jamón Black Forest con miel y avena con salsa de Chipotle... No, no, no, no.
Yulaflı ekmeğe Black Forest hamburgeri. ... chipotle soslu muz ve Meksika biberli.
Jamon Black Forest con miel con salsa chipotle, pimientos y jalapeños?
Yulaf ekmeğine, chipotle soslu, lezzetli ve çocuk mezarı büyüklüğündeki Black Forest Hamburgeri seni bekliyor.
Un delicioso, aunque complicado y extenso subterraneo. Jamón de la selva negra sobre avena dulce con salsa de chipotle... No, no, no, no.
Ayrıca alışveriş merkezine yeni bir Chipotle dükkanı açıyoruz.
Y van a abrir un Chipotle nuevo.
- Hem de Chipotle Güneybatı sosuyla.
- Con salsa chipotle del suroeste.
Güzel, eğer söylerseniz taşaklarınızı kesip, soslarım size bir güzel yediririm. Yiyişmek ister misin?
Bien, porque si lo haces, cortaré tu escroto y te lo daré con algún aderezo ranchero y salsa Chipotle. ¿ Así que quieres hacerlo conmigo?
Bak amigo, bundan sonra Chipotle'ye gitmek ister misin?
Oye, amigo, ¿ quieres ir a Chipotle despúes de esto?
- Meksika dürümü yemek istedik ve Chipotle'ye gittik ama Mercedes "Senora Salsation" adında boktan bir yerde yedi.
Queríamos burritos para comer, así que fuimos a Chipotle, pero Mercedes se arriesgó con algo llamado "Señora Salsation".
O Chipotle'yi senin için patlattım.
Exploté ese "restaurante estilo mexicano" por ti.
Burada bir meksika yemeği dükkanı açmaya karar verdim.
He decidido mudarme aquí y abrir un chipotle.
Dükkan mı?
¿ Un chipotle?
- Onu biliyorum.
- Sé lo que es un chipotle.
Meksika yemek dükkanı güzel mesela.
El chipotle está bien.
Gerçekten şu dükkanı unutmalısın ve beni dinlemelisin.
Necesitas olvidarte del chipotle y escucharme.
Buraya Chipotle açıldığında arkadaşlarım arasından ilk giden bendim.
Cuando abrieron ese Chipotle aquí, fui la primera de mis amigos en ir.
Sana koca bir çanak biber ayırdım.
Le hice un bol de chipotle.
Duyduğuma göre Chipotle eleman arıyormuş.
Oí que alquilabas en Chipotle.
- Acı biber?
- ¿ Chipotle?
Sosislimi hep acı biberli yerim. - Sen de ister misin?
Yo como los hot dogs con salsa chipotle, ¿ te apetece a ti?
Rosa iki tane istiyoruz, acı biberli.
- Rosa. Dos especiales. Con chipotle.
Bu bilgilere göre, şu an Albuquerque'de bir Chipotle şubesindeyiz.
Según esto, estamos en un Chipotle en Albuquerque.
- Ne güzel. - Ta ki bir hafta sonra kafayı kaçırıp Chipotle'da tanıştığı bir adam için beni terk edene kadar.
- Sí, solo que, una semana después, se volvió loca y me botó por un tipo que conoció en Chipotle.
Chipotle'de de aynısını söyledin.
Ya dijiste eso en Chipotle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]