Color tradutor Espanhol
15,925 parallel translation
"Mavi ve sarının birleşmesinden hangi renk oluşur?"
¿ Qué color produce la combinación del azul y el amarillo?
Bazen mavi boyayla sarı boyayı karıştırırdı ve yepyeni bir renk ortaya çıkardı.
A veces mezclaba pintura amarilla y pintura azul y eso creaba un color completamente nuevo.
Renk ise yeşildi.
Y el color era verde.
Komik olan, birine pembe gözlüklerle bakınca bütün tehlike işaretleri normal işaret gibi görünüyor.
Qué irónico. Cuando ves la vida color de rosas, las alertas rojas se vuelven invisibles.
colourful na ransel sho { } u kodomo-tachi kaketeyuku osanaki hi no boku nara nani iro erabi doko e mukau? { \ blur1.5.5 } Aceleyle giden küçük çocukları görüyorum
Cargando en sus espaldas bolsos de color.
{ \ blur1.5.5 } Sırtlarında rengarenk çantalarıyla
Si yo pudiera ser niño otra vez ¿ Qué color usaría?
- Yeşil en sevdiğim renktir zaten.
El verde siempre ha sido mi mejor color.
- Ne renkti?
¿ De qué color?
Doksurubisini tam dozla aynı renk olması için boyayla sulandırıyorlar.
Diluyen el doxo con tinta para que parezca del mismo color que la dosis completa.
Dış floşumu mahvetti bu kart.
Me arruinó un color externo.
Bu arada Bayan Smoak, pokerde dış floş diye bir şey yok.
Y, Srta. Smoak, no existe el color externo en el póker.
O kabloların hepsi renk kodlu. Onları öylece söküp çıkartamazsın.
Tienen un código de color, esos cables, por lo que no los puedes sacar al azar.
# Aile # # Babası! # Çeviren :
♪ font color = # 00FF00 ♪ Family Guy 14x01 ♪ font color = # 00FFFF Pilling ellos suavemente Fecha de emisión original en 27 de septiembre 2015
Raho ~ İyi seyirler. QUAHOG ANAOKULU Şu Bayan Tammy'ye baksana ya.
= = Sincronización, corregida por font color = # 00FF00 Elderman = = font color = # 00FFFFelder _ man
Neremde boya kalemi "penis" olduğunu tahmin et bakalım?
Adivina donde tengo un lápiz de color.
Programdan istifa etmeniz yeterdi.
CLEVELAND :. Usted podría tener simplemente dejar el show = = Sincronización, corregida por font color = # 00FF00 Elderman = = font color = # 00FFFFelder _ man
Sana bir şans vermeliyiz. Ten renginin ne olduğunun bir önemi yok.
Debemos darte una oportunidad sin importar el color de tu piel.
Yemin ederim ki bunun ten rengiyle hiçbir ilgisi yoktu ancak onu vurdum.
Lo juro, no tuvo nada que ver con el color de su piel pero... si le dispare.
İrisindeki parlak sarı nokta aynı.
Las mismas orejas. La misma mancha brillante de color amarillo en el iris.
Saiyajin'lerin saçı siyah değil miydi?
¿ El cabello de los Saiyajin no es de color negro?
{ \ blur1.5.5 } Sırtlarında rengarenk çantalarıyla
Cargando en sus espaldas bolsos a color.
{ \ blur1.5.5 } Hangi rengi seçerdim?
¿ Qué color usaría?
{ \ blur1.5.5 } Sırtlarında rengarenk çantalarıyla
Cargan en sus espaldas bolsos de color.
Niklaus AkrieL
= = Sincronización, corregida por font color = # 00FF00 Elderman = = font color = # 00FFFFelder _ man
Öfkesini çok iyi kontrol edemiyor, ve yeşili çok seviyor.
Él tiene un problema con su temperamento, y le gusta el color verde.
Bu renk için ne diyorsun?
¿ Qué te parece ese color?
Bir şey ile sarılır... rengi, kokusu, miktarı ve zamanı not alınır. Doğum planı ele alınır ve sağlık uzmanı aranır.
El abrigo... tened en cuenta el color, el olor, la cantidad y el tiempo, mantened vuestro plan de nacimiento a mano, y llamad al médico al que estáis a cargo.
Şu mavi rengi gördün mü?
¿ Ven ese color azul?
Kan akışı yumurtalığa ulaşıcak ve renk değişmeye başlayacak.
La sangre debería fluir al ovario, y el color cambiará.
Irk, renk ya da mezhep ayırt etmeden herkesi iyileştiririm.
Curo a todo el mundo sin importar su raza, color o credo.
Charlie bana bej rengini hatırlatıyor. Bej kötü bir renk değil gerçi, kötü göründüğüm tek renk olması dışında.
Charlie me recuerda al color beige, no es que el beige tenga nada de malo, aparte del hecho de que es un color que me sienta fatal.
Yani matadorun salladığı pelerinin rengi önemsizdir, önemli olan pelerinin saldırganlık göstergesi olan hareketidir.
Así que no importa de qué color sea el capote del matador, es el movimiento lo que provoca una respuesta agresiva.
Muhtemelen sadece tesadüftür, ancak 1950'li ve 60'lı yıllarda Amerika'daki Siyahlar, gördükleri 400 yıllık baskının ardından hadlerini aşıp eşitlik talep etmeye güçlerini iyiden iyiye göstermeye başladılar.
DE COLOR Probablemente sea una coincidencia, pero en los años 50 y 60, los negros de EE.UU., tras 400 años de opresión, se pusieron pedantes y demandaron sus derechos civiles y empezaron a reivindicar su poder.
Portekiz'de, rengi ne olursa olsun, uyuşturucu kullanması birini tutuklamak için bahane değildir.
El uso de drogas no es excusa para arrestar a nadie en Portugal, sin importar cuál sea su color.
Rengi seçmemde yardım edin kevaşeler. "
Ayúdenme a elegir un color, perras ".
Last time I saw him, he was on his way to stand in line and wait for the limited edition pink Swarovski Signature Smartwatch for me, because he wanted to.
La última vez que lo vi, estaba de camino a la fila para esperar por la edición limitada del reloj inteligente de color rosa para mí, porque él quería.
Hangi renk kravat taktığımı hatırlayabilirsen daha da etkileneceğim.
Sí, y voy a estar más impresionado si usted puede recordar qué color lazo que llevaba puesto.
Okuyucuya, piramit biçimli burnu, at nalı biçimindeki ağzı sağ göz kocaman bir et beninin altında kaybolurken çalı gibi kızıl bir kaşın kapattığı o küçücük sol gözü bir kalenin mazgalları gibi sağı solu çentikli o biçimsiz dişleri o dişlerden birinin fil dişi gibi üzerine oturduğu nasırlı dudağı o sivri çeneyi ; her şey bir yana hınzırlık, afallama ve üzüntü karışımı bir ifadesi olan suratıyla aradaki halkın gözlerini kamaştıran yüce yüzü olduğu fikrini vermemeliyiz.
'No intentaremos para dar al lector una idea'de esa nariz tetraedro,'esa boca de herradura,'ese pequeño ojo izquierdo'eclipsado por una ceja espesa de color rojo,'mientras que el ojo derecho desaparecido por completo 'bajo una enorme verruga,'de esos dientes rezagados las infracciones aquí y allá'como almenas de una fortaleza,'de ese labio caliente,'sobre el cual uno de esos dientes proyectados'al igual que el colmillo de un elefante, 'de esa barbilla en forma de horquilla,'y sobre todo,'de la expresión difusa sobre la totalidad,'esa mezcla de malicia,'asombro, y la melancolía.
Evet, bizim ceketler de kırmızı renkli.
Sí, nuestras chaquetas son de color carmesí, también.
Sizin ceketler de mi kırmızı renkli?
Sus chaquetas son de color rojo, también?
Pembe kemer, pembe ayakkabılar.
Cinta rosada, zapatos de color rosa.
Saç rengini değiştirmeme ve piercing eklememe izin ver.
Déjame cambiar el color del pelo, y añadir algunos tacos.
Saç rengini değiştirmiş.
Cambió su color de pelo.
Duvarları hangi renk boyatsam diye düşünüyordum.
Preguntándome de qué color pintaré las paredes.
Duvarlarımın rengini yorumlamak yeriner, niye kendi ofisine gitmiyorsun?
En lugar de comentar mi color de pared, ¿ por qué no vuelves a tu oficina?
- Rengin enden böyle?
¿ Qué pasa con tu color?
Bir sebebi yok. Senin rengin neden böyle şef?
Nada. ¿ Qué pasa con tu color, jefe?
Cildine de bakarsanız tıpkı Murphy gibi mavileştiğini göreceksiniz.
Se está volviendo de ese bonito color azul, igual que Murphy.
Kizin kaninin rengi neydi?
¿ De qué color era la sangre de la chica?
- Pembe sim tozunu çok seviyorsun.
Que a alguien le gusta el brillo color rosa.
Çeviri :
font color = # 00FF00 ♪ ♪ Flecha 4x04 font color = # 00FFFF Beyond Redemption Fecha de emisión original en 28 de octubre 2015