Commodore tradutor Espanhol
79 parallel translation
COMMODORE TİYATROSU Coutray Bale Topluluğu
TEATRO COMMODORE Compañía de ballet Coutray
Önemli bir şey olursa Lincoln'daki Hotel Commodore'da olacağım. Lincoln, Nebraska.
Si quieres algo, algo importante, estaré en el hotel Commodore de Lincoln.
Yatın sahibi, Komodor Schmidlapp Big Ben laboratuvarından bir icat getirmiyor muydu?
¿ Su propietario, Commodore Schmidlapp no traía un invento del laboratorio Big Ben?
Commodore'da beş gece, Saint Regis'de üç gece Plaza'da 25 dakika.
Cinco noches en el Commodore, tres noches en Saint Regis, 25 minutos en el Plaza,
Alaska'nın tüm varlığı, Commodore Otelinde bir yemekte el değiştirir.
Toda la riqueza de Alaska puede estar en sus pies.
Ben bu işi tek başıma beceremem.
No puedo hacer lo del Commodore solo.
Commodore ve yeğeni.
¡ El Comendador Scarfatti con una nueva sobrina!
Selam, Commodore! Seni tekrar görmek ne hoş.
¡ Bienvenido Comendador!
Elbette anladım, Commodore.
Ciertamente Comendador.
Belki de Commodore ona aşıktır.
¿ Y si para el comendador fuese amor?
Sadece oyun programlarını Commodore 64'ünde düzenlemiştin.
Sólo organizabas la programación en tu Comodoro 64.
Commodore 64, Lawn Dart Rock'Em Sock'Em Robots, Super Sugar Crisp LaserDisc ve şimdi de, antikalığın koridorlarından geri dönen... -... Betamax makinesi.
Commodore 64, los dardos, los robots roqueros el Súper Sugar Crisp, el Disco láser y ahora, de los confines de la obsolescencia, el Betamax.
Ve Commodore'larsekizinci turda elendi.
Y los Commodores están en blanco en la octava vuelta.
Ona, kendi ülkesinde yaşamayanların kaldığı bir yerde bir iş ayarladım.
Le hospedé en el Commodore, donde van los de prensa y los expatriados.
Yapmak istediğim bu değil, Commodore.
No es mi intencion, Comodoro.
Ya abi bu Commodore 64 değil mi ya?
Atadlo.
Ya Bob bi dakka be abi kapat, ayrıca kaseti bitirme ya.
Tío, esto es un Commodore 64, ¿ no? Bob, apaga la cámara.
Lisenker'a göre,... Ryan Mutabakat'la hep Moskova'daki... Babanı onun üstüne salmak daha kolay olurdu.
Según Lisenker Ryan siempre hace negocios con El Convenio en el Hotel Commodore de Moscú, habitación 305.
Commodore'a tekrar hoş geldiniz.
Bienvenido de nuevo al Commodore.
- Yani kaptan süitinde değiliz?
- ¿ No estamos en las Suites Commodore?
Bu küçük sevimli şey, Commodore Amiga Motorola 6800 yonga setiyle beraber. Ev yapımı işletim sistemi kullanıyor.
Esta pequeña hermosura es una Commodore Amiga con un chip Motorola 6800, usando un sistema operativo casero.
Beni bir araçla Commodore otelinden 10 dakika uzaklıktaki bir binaya götürdüler.
Me llevaron a un edificio. A 10 minutos del comodoro. Por una colina empinada, y luego plana.
- Commodore 64.
¿ Commodore 64?
Commodore 64 mü?
¿ Un Commodore 64?
Ajan Rossi'ye 30 metreden fazla yaklaşırsan bilgisayarına öyle fena bir virüs yayarım ki elektronik dünyan Commodore 64'le bir parça hükümet peyniri arasında bir şeye dönüşür.
Si te acercas a 30 metros del agente Rossi, desataré un virus irrecuperable en los sistemas de tus computadoras que reducirán tu mundo electrónico a algo entre una Commodore 64 y un lote de queso americano.
Şirketimin devasa bir holding olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama sizi temin ederim ki hâlâ geceleri üvey ailemin bodrum katındaki Commodore 64 üzerinde çalışıyorum.
Han de pensar que somos un conglomerado gigante pero yo recuerdo haber pasado la noche trabajando en una Commodore 64 en el sótano de mis padres.
Her bilgisayar dehası NASA'ya giremez.
No cualquier fenómeno con una commodore 64 puede hackear a la NASA.
Muhteşem finale geçmeden önce bu duruma en uygun kişi, ben Komodor 64, Zapp Brannigan bugünün anısına bir şeyler- -
Antes de la gran final, parece justo que yo, el Commodore 64 Zapp Brannigan, pronuncie unas breves páginas en honor a...
Ne bu Commodore 64 mü?
¿ Es eso un Commodore 64?
- Tamam. Benim için gidip bir Commodore veya onun gibi bir şey kapıp Darren'ın yerine getirmelisin.
Consígueme un Commodore o algo parecido y llévalo a la casa de Darren.
Arka tarafa park edilmiş durumda. Beyaz bir Commodore.
Es un Commodore blanco.
O adreste Bayan Birnie, sokağın ortasında duran bir Commodore olduğunu ihbar etti.
Una tal Sra. Birnie de esa dirección ha visto un Commodore blanco sedán en el medio de la calle.
- Sen de Amiraller Kupası'nı kazanmıştın.
- Y tú ganaste la Copa Commodore.
Amiral, hiçbir şey yemiyorsunuz.
Commodore, apenas has comido nada.
Been near three months, commodore, and Dr. Surran said that maybe... Doktor istemiyorum dedim ya!
Han sido cerca de tres meses, Comodoro, y el Dr Surran dijo que tal vez... hey, te dijé que no quería médicos, mierda.
Bu, Commodore 64, şu anda dünyanın en güçlü oyun konsolu.
Esta es una Commodore 64, actualmente la consola de juegos más poderosa del mundo. Si, lo sé, Tengo una.
Evet, biliyorum, bende var. - Sende Commodore 64 var mı?
¿ Tú tienes una Commodore 64?
Sana Commodore 64'ü kim aldı?
¿ Quién te compró un Commodore 64?
Şimdi onu eski Commodore'la oynarken görünce...
Y luego ahora, jugando al viejo Commodore...
Eminim ki şükranlarımızı sevgili Commodore'umuz Louis Kaestner'a ileteceklerdir.
Estoy seguro que ellos transmitirán también nuestra gratitud a Louis Kaestner, nuestro bien amado comodoro.
Bunu Commodore'la konuşmayı tercih ediyoruz.
Preferimos discutir esto con el comodoro.
Commodore oyunun dışında kaldı.
El Comodoro está fuera de juego.
Commodore... Biliyor musun?
El comodoro... ¿ sabes?
Duydum... ama bir düşünsene, eğer Commodore...
- Lo he oído, pero piénsalo. Si el comodoro no...
Commodore'un altı bağlı.
El comodoro lleva pañales.
Commodore'da.
En el Commodore.
Yarın ikindi vakitlerinde Rafic-Hariri ticari uçağıyla uçuyorsun şehir merkezinden taksiye binip Commodore'a giriş yapıyorsun.
Vas en un vuelo comercial a Rafic-Hariri mañana por la tarde, coges un taxi al centro, y te registras en el Commodore.
Commodore oteline.
Hotel Commodore.
Commodore şantiyesini.
- En los Astilleros Commodore.
Elbette Commodore, ne zaman isterseniz.
De acuerdo, Comendador, como quiera.
- Pekala Johnny Comodore.
Bien, Johnny Commodore.