English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ C ] / Concede

Concede tradutor Espanhol

706 parallel translation
Büyük Buddha, dileğimi kabul et ve O-Take-San'ı tekrar mutlu yap! "
Gran Buda, concede mi ruego y trae a Oh Take-San de vuelta! "
Allah vere de, gül ağacına dokunmasa.
Alá concede, él no tocó el rosal.
- Bir dans lütfedermisiniz.
- ¿ Me concede este baile?
- Bu dansı bana lütfeder misiniz Leydi Jane?
- ¿ Me concede este baile, Lady Jane?
Suçsuz bulunması sebebi ile serbest bırakılmıştır. "
Se le concede libertad absoluta e inmediata. "
Sayın başkan, müvekkilim için hırsızlara hatta katilere bile verilen hakkı talep ediyorum :
Exijo para mi cliente el derecho que se concede aún a los asesinos...
Bu dansı bana lütfeder misiniz, Bayan Doolittle?
¿ Me concede este baile, señorita Doolittle?
- Bu zevki lüfeder misiniz İsabella?
- Me concede este baile?
- Dans etmek ister misiniz?
- ¿ Me concede esta pieza?
Çünkü konuşacak kimse yok. Öyle mi?
- ¿ Me concede este baile?
Dansınızı kessem.
¿ Me concede esta pieza?
Ah, Madam, Kızınız Elizabeth ile... özel olarak görüşmek için sizden izin istiyorum.
Señora, ¿ Me concede permiso para una entrevista privada con su hija Elizabeth?
Bu dansı bana lütfeder misiniz, Bayan Beatrix?
¿ Me concede un baile, Srta. Beatrix?
Ve onun huzurunda şarkı söyleyecek bu seslere tatlılık, güç ve ruh ver.
Y concede tu gracia, fuerza y espíritu a estas voces que cantarán según sus deseos.
Bana verilen yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum.
Por la autoridad que se me concede, os declaro marido y mujer.
Özür dilerim. Dans edebilir miyiz?
Perdone. ¿ Me concede este baile?
Bu iş için yarım saat yeter.
Concede una hora para los negocios.
Kadın kızara kızara teklifini yapar, general centilmence kabul eder.
Ruborizada, la dama hace su ofrecimiento. Galantemente, el general le concede su deseo.
Sevgili Bay Van Cleve, belirsizlikler ile cehenneme pasaport alınamıyor. Hayır.
Mi querido señor Van Cleve, un pasaporte al infierno no se concede por generalidades.
Bay Haines kalanlar konusunda bazı yardımlarda bulunacak.
El Sr. Haines nos concede una hipoteca para paliar la diferencia.
Ve ona, Moskova'da bulunan Çar Ivan'ın bütün ticareti kontrol ve düzenleme yetkisine sahip olduğunu hatırlatın. Onu memnun edenlere ayrıcalık tanır ve hoşnut kalmadıkları ise asla Moskova'ya giremez. Diğer tarafta, dostları Doğu'ya giden yolu tamamen açık tutacak.
Y recuérdale que el zar Ivan de Moscú... es el único comerciante, que él tiene en sus manos todo el comercio, que concede privilegios... a quien le place, le niega la entrada a su Estado a quien no le gusta... y abre la ruta de Oriente a quien le agrada.
- Bu dansı bana lûtfeder misiniz, bayan? - Teşekkür ederim.
- ¿ Me concede este baile, señorita?
Mahkeme resmi muameleyi beklemeden şartlı tahliye kararı vermiştir. Cezanın uygulanması askıya alınmıştır.
El Tribunal le concede libertad vigilada y suspende el cumplimiento de la condena.
Anne ve babamızı onların ruhları üzerinden merhametin ve sevginden dolayı onlara dua eden, Tanrım.
Señor, que nos has ordenado honrar a nuestro padre y nuestra madre... concede tu misericordia y compasión a las almas de mi padre y de mi madre.
Hakim Bey, New York eyaleti... Noel Babanın varlığını kabul ediyor.
el estado de Nueva York... concede la existencia de Papá Noel.
- Uzak dur benden.
¿ Me concede este baile?
- Benimle dans etmeyecek misin yoksa?
¿ Me concede usted este baile?
Bana bu onuru verir misiniz, Catherine?
¿ Me concede este baile, Catherine?
Dans etmek ister minisiniz, Bayan Sloper?
- ¿ Me concede un baile, Srta. Sloper?
Hangisi olacak?
¿ Qué baile me concede?
- Memnuniyet duyabilir miyim, bayan?
- ¿ Me concede este baile?
Dan ordusunun başı, evime şeref verir.
El gobierno militar de Dan le concede a mi casa un gran honor.
Leydi Henrietta bu ayrıcalığı alabilir miyim?
Le ordeno que se quede. ¿ Me concede el honor?
İsa'nın sunduğu tüm erdemlerin üstünde, yandaşlarının birini, ona olan sevginin yarattığı acıya dayanabilmek için saflarına katması erdemdir.
Porque sobre todas las gracias que Cristo concede a sus siervos, está la gracia de soportar toda villanía y tribulación por su amor. ¡ Porque sólo en esto está la perfecta alegría!
Madam, bu dansı lütfeder misiniz?
Madame, ¿ me concede este baile?
Sıradaki valsi bana lütfeder misin?
¿ Me concede el próximo vals?
Senin gibi görgülü bir kadına yakışmayacak şekilde daha önce üç dakikayı hiç aşmamıştı.
Nunca había rebasado los 3 minutos que se concede a una dama.
Başkasından ne istendiği ve ne bahşedildiğidir.
Lo que se pide al ser amado... y lo que se concede.
- Bu dansı bana lütfeder misiniz?
- ¿ Me concede este baile?
Bay Deveraux'nun bu ülkeye katkısına saygı duyuyorum sayın yargıç ama bu ona bu ülkenin kanunlarını çiğneme hakkı tanımaz.
Reconozco la buena contribución del Sr. Deveraux pero eso no le concede el privilegio de violar las leyes del estado. - Protesto. Admitida.
Ben Variety dergisindenim. Röportaja ne dersin?
Soy del "Variety." ¿ Me concede una interviú?
Bir kişinin armağan edebileceği en büyük onuru taşımak.
Y lleva el mayor honor que el hombre concede.
Şu kadarcık merhamet bile verilmedi bize.
Ni siquiera esta gracia se nos concede.
Bana zaman ayırabilir misin?
¿ Me concede un momento?
Madem ki benden daha yakışıklı olanları ezmek, azarlamak ve yönetmek dışında bu dünya zevklerinden tat almam olanaksız ben de tacı ele geçirme düşünü kendime cennet yaparım.
Así, puesto que este mundo ningún placer me concede, salvo mandar, controlar, o superar a personas mejores que yo mismo, haré mi cielo el soñar con la corona.
Oradan yararlanma imtiyazı yaptıkları işlerle bunu hak edenlere bu işe aklı erenlere tanınır.
El beneficio del asilo sólo se le concede, por sus actos, a quien le resulte imprescindible, y al que tiene juicio suficiente para reclamarlo.
Sıradaki dansı lütfeder misin? - Evet.
- ¿ Me concede este baile?
Bu bana hiç itibar kazandırmadı.
Eso no me concede mucho mérito.
Benimle dans eder misiniz?
¿ Me concede este baile?
Benimle dans eder misiniz?
¿ Me concede este honor?
Ama, hükümdarımın ve ülkemin bana verdiği güç ile geri çekilme emrini veriyorum.
Yo, con la autoridad que me concede mi soberano y mi país ordeno la retirada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]