Constance tradutor Espanhol
861 parallel translation
William, Constance'ı karın olarak kabul edip, hastalıkta... sağlıkta, iyi günde, kötü günde ölüm sizi ayırana dek... sevip sayacağına yemin ediyor musun?
William, aceptas a Constance como tu legítima esposa... en lo bueno y en lo malo, en la salud y la enfermedad, para amarla, honrarla y protegerla...
Rhin'i geçmek zorunda kalmamanın yolu Constance gölünden geçmek.
Para localizar Suiza antes del lago Constanza..
Hayır. Ama sen şu Constance'a gitmek için...
Mira, para localizar el lago Constanza...
Profesör Constance, burs komitesi başkanı tüm ödülleri ince eleyip sık dokudu ve şimdi başarılı adayların isimlerini okuyacak.
El Profesor Constance, presidente del comité de becas, ha repasado todos los galardones-- - y leerá los nombres de los candidatos triunfadores.
Profesör Constance'ı takdim etmekten onur duyaım.
Tengo el placer de presentar al Profesor Constance.
Siz Constance Porter'sınız.
Usted es Constance Porter.
Burası benim odam. Benim ve Constance'ın...
Yo comparto esta habitación con Constance,
Constance? Üvey kardeşim.
.. mi hermanastra.
Constance Kent'in kardeşi Francis'i öldürdüğünü tabiki.
Que Constance Kent mató a su hermano Francis.
Böyle olduğu için üzgünüm, Constance seni onun hakkında uyarmayı düşünmüştüm ama emin olamadım.
Siento que le haya pasado esto. Quería advertirla, pero no estaba seguro del todo.
Sen ne diyorsun, Constance?
¿ Qué opina Vd., Constance?
Eğer Constance Petersen, buzdan yapılmış insan ve gerçeğin ateşli...
Si no fuera Constance Petersen, el glaciar humano...
Bazılarımız hala okul çocukları gibi davrandığı için özür dilerim, Constance.
Siento que algunos aún tengan los modales de un estudiante de medicina.
Constance.
Constance.
- Constance lütfen beni yönlendirme kafam karışıyor.
- Constance, ¿ podrías no atosigarme? Me confunde.
Constance'ın kocası benim de kocam sayılır.
Los maridos de Constance son maridos míos.
- Constance anlattı demek.
- Constance se lo ha dicho.
Constance'a benziyordu korkarım.
Me temo que se parecía un poco a Constance.
Dr. Constance Petersen ve yanındaki şüpheli şu anda Cebrail Vadisi'nde bulunmaktadırlar.
" Sospechoso ahora en Gabriel Lake. Nueva prueba descubierta.
Önünde çok iyi bir kariyer var, Constance.
Tiene una gran carrera por delante, Constance.
İyi geceler, Constance, umarım sabaha iyi dinlenmiş olursun.
Bueno, buenas noches, Constance. Que descanse.
Çok geç oldu, ve senin de dinlenmen gerek, Constance.
Es tarde y necesita descansar, Constance.
Constance'in kocası, benim de kocam sayılır.
Ios maridos de Constance son mis maridos.
Constance Mae.
Constance Mae.
Elbette. çocukların dine ihtiyacı var. Daha sonrasında bundan vazgeçebilirler tabii ki.
Constance... sí, por supuesto, yo siempre digo que es necesario entrar en la religión, para salir nunca es tarde.
İşte Bayan Constance geliyor.
Ya está aquí la Srta. Constance.
Tellier alayı Constance'yi takip ediyor üniformalı askerler gibi görkemli bir şekilde yürüyorlardı.
El regimiento Tellier, con la patrona al frente, seguía a la pequeña Constance. La tropa se desplegó majestuosamente por las calles del pueblo con sus uniformes de gala.
- Profesör Marcus... - Constance, tünaydın.
Buenas tardes.
Constance, elimde olan bir şey değil.
Constance...
Ayrıca, sayın jüri üyeleri sigorta ofisinde çalışan Constance Willis'ten duyacağız.
Señoras y señores, escucharemos a una joven que trabaja en la agencia de seguros, Constance Willis.
Savcılık makamı Bayan Constance MacKenzie'yi tanık olarak çağırıyor.
- ¿ Cuál es el propósito de esta pregunta? El testimonio debe definir sus términos para que el jurado la entienda bien.
Constance MacKenzie. Bayan MacKenzie.
La acusación solicita la presencia de la Sra. Constance MacKenzie en la tribuna.
Bir daire ayarlamış, ilişkisini ilan edip kutlayacak. Kızın adı Constance.
Ha puesto un piso a su chica, se llama Constance.
Constance'ın partisine gitmeyecek misin değil mi?
No creo que vayas ahora a esa fiesta de Constance.
Eski bir okul arkadaşımla öğle yemeği yedikten sonra birisi, bizi küçük bir kutlamaya çağırdı sevgilisi Constance içinmiş.
Almorcé con un viejo amigo de la escuela y alguien nos invitó a una fiesta en casa de su novia, Constance.
İtiraf etmek zorundayım, Florabakken'e Constance'ın kutlamasına gittim.
He de confesarte que a pesar de todo fui a Florabakken, a la fiesta de Constance.
Constance, kapıyı aç.
Abre la puerta, Constance.
Constance...
¿ Constance?
Arada bir bana güvenmeyi öğrensen Constance... her şey çok daha kolay olacak.
Un vez cada tanto, si pudieras confiar en mí, Constance todo sería mucho más fácil.
Constance, her erkeğin hayatında bir zaman gelir... elini ateşe sokması... ve sahip olduğu özellikleri anlaması gerekir.
Hay un momento en la vida de todo hombre, Constance en que debe poner las manos en el fuego para probar su coraje.
- Constance.
- Constance.
Benim güzel Constance'ım sarayda yaşıyor. Başka nerede olabilir?
Mi hermosa Constance vive en palacio. ¿ Dónde, si no?
Evet, Constance, evet...
Oh, sí, Constance, sí...
Bayan Bonacieux : "Majeste." "Constance, kaybettim."
La Sra. Bonacieux dijo : "Majestad". "Constance, estoy perdida".
"Majeste." "Ne yapacağım, Constance?"
"Majestad". "¿ Qué puedo hacer, Constance?"
Yatağa gel, Constance, pilicim.
Vamos a la cama, Constance, mi pollita.
Mektuplar hakkında birşey bilmiyorum, güzel Constance.
No sé nada de cartas, bella Constance.
Constance, Constance...
Constance, Constance...
Constance!
¡ Constance!
Hayır, Constance.
No, Constance.
Davalının annesini iyi tanırdınız, değil mi?
Constance MacKenzie.