Conway tradutor Espanhol
722 parallel translation
Adamın adı Robert Conway'di. İngiltere'nin "Doğudaki Adam" ı asker, diplomat, halk kahramanı.
Era Robert Conway, "El hombre para Oriente" de Inglaterra, soldado, diplomático, héroe público.
Hikayemiz, iç savaşın ortasında, Çin'deki Baskul şehrinde başlıyor. Robert Conway, 90 beyaz insanı, yerel bir devrim sırasında katledilmekten kurtarmak için buraya gönderilmişti.
Nuestra historia comienza en Baskul, ciudad china destruida por la guerra, donde Robert Conway ha sido enviado para evacuar a 90 occidentales antes de que fueran masacrados en una revolución local.
Conway!
¡ Conway!
- Tam yanımda Conway.
- Soy yo, Conway.
- Evet Conway.
- Hola, Conway.
- Biz ne olacağız Bay Conway?
- ¿ Y nosotros, Sr. Conway?
- Merhaba Conway. Sorun mu çıktı?
- Hola, Conway. ¿ Problemitas?
Beyler, size Robert Conway'i takdim ediyorum. İngiltere'nin yeni Dışişleri Bakanı.
Caballeros, les presento a Robert Conway, nuevo Ministro de Asuntos Exteriores.
"İşte George Conway, Dışişleri Bakanının kardeşi."
"Ahí va George Conway, hermano del Ministro de Exteriores".
Baskul'dan, içinde Conway ve dört kişiyle kalkan Douglas tipi uçak hala kayıp.
Avión Douglas desde Baskul con Conway y otros cuatro todavía desaparecido.
Şunu önemle vurgula : Majestelerinin hükümeti... Robert Conway'in her türlü güvenliğinden...
Enfatice que el Gobierno de Su Majestad... hará responsables al gobierno chino y a los gobernadores de sus provincias... de la total seguridad de Robert Conway.
Onu bulmak için her yeri karış karış arayın.
No deje piedra sin mover hasta dar con Conway.
O ülkelerin yetkilileriyle... Conway olmadan görüşemeyiz.
No podemos celebrarla... sin Conway.
Bay Conway, sizin gibi bir liderin... böyle hiçbir şey yapmadan oturması çok umut kırıcı.
Sr. Conway, para ser considerado un líder... su actitud pasiva es muy decepcionante.
- Benim adım da Conway.
- Y el mío Conway.
İyi geceler Bay Conway.
Buenas noches, Sr. Conway.
Sevgili Conway, çok üzgünüm ama size açıklayamayacağım bazı şeyler var.
Hay cosas, querido Conway, de las que siento no poder hablar.
İşte bu, sevgili Conway, olağanüstü bir adamın hikayesi.
Eso, querido Conway, es la historia de un hombre notable.
- Günaydın Bay Conway.
- Buenos días, Sr. Conway.
İmparatorlukları kurtaran halk kahramanı Conway'in değil.
No del Conway constructor del imperio y héroe público.
Kitaplarından birinde şunu söyleyen Conway'le tanışmak istedim :
Quería conocer al Conway que decía en uno de sus libros :
O Conway, buraya aitmiş gibi geldi bana.
Ese Conway parecía pertenecer a aquí.
Bu, Bay Conway çocuklar.
Éste es el Sr. Conway, niños.
Günaydın Bay Conway.
Buenos días, Sr. Conway.
Şanghay'da, bacalarından dumanlar tüten, römorkörlerin çektiği... bir İngiliz kruvazörünün, Bay Conway'i Londra'ya götürmek için... beklediğinin farkında mısınız?
¿ Se da cuenta de que había un crucero británico en Shangai... con humo saliendo de su chimenea, tirando de sus amarras, esperando para llevar al Sr. Conway a Londres?
Şu anda Conway'in kayıp olduğunun manşetten... tüm dünyaya duyurulduğunu biliyor musunuz?
¿ Sabe que ahora mismo habrá grandes titulares anunciando... la desaparición de Conway? ¿ Es lo propio para un hombre con una vida vacía?
Bay Conway'in kardeşi buradadır sanmıştım.
Creía que el hermano del Sr. Conway estaba aquí.
Bir sürü yaşlı adam oturmuş dünyayı yeniden yaratma hayalleri kuruyor... ve senin gibi aklı başında biri onlara uyuyor.
Un puñado de viejos se sientan en corro y sueñan con reformar el mundo... y tú, el sensato Conway, quieres unirte a ellos.
CONWAY, ÇİN'DE BİR MİSYONDA BULUNDU.
CONWAY VIVO EN UNA MISIÓN CHINA.
ROBERT CONWAY, Ünlü Asker ve Diplomat
ROBERT CONWAY, Notable soldado y diplomático
" Bugün Conway'le S.S. Mançurya gemisiyle Londra'ya dönüyoruz.
" Partimos hoy hacia Londres con Conway a bordo del S.S. Manchuria.
" Conway başından geçenleri hatırlamıyor.
" Conway no puede contar sus experiencias.
CONWAY HAFIZASINI KAYBETMİŞ.
CONWAY PIERDE LA MEMORIA.
Conway yine yok olmuş.
Conway se ha marchado otra vez.
" Dün Conway hafızasına kavuştu.
" Anoche Conway recuperó la memoria.
" Conway'in Şangri-La'yla ilgili anlattıklarını ekte gönderiyorum.
" Le envío los detalles de la historia de Conway sobre Shangri-La.
LORD GAINSFORD CONWAY'İ ARAMAKTAN VAZGEÇTİ.
LORD GAINSFORD ABANDONA LA BUSCA DE CONWAY.
- Conway'den haber var mı?
- ¿ Noticias de Conway?
Ve beyler, bu... insanların Robert Conway'i son görüşü olmuş.
Y eso, caballeros, fue lo último que se supo de un hombre llamado Robert Conway.
Robert Conway, Şangri-La'sını bulmuştur.
Robert Conway para que encuentre su Shangri-La.
Teşekkürler Bay Conway.
Gracias, señor Conway.
- Adım da Conway.
- Me llamo ConWay.
- Evet, elbette Bay Conway.
- Sí, por supuesto, Sr. ConWay.
Adım Conway.
Me llamo ConWay.
Bay Conway ne olacak?
¿ Y el Sr. ConWay?
Şu zavallı Conway... Karısının kardeşini iyi yakaladık.
En cuanto al pobre ConWay su cuñado lo tiene donde duele.
Joe Williams, Morning World'den. Conway da Ledger'dan.
John Williams del Morning Road y Cohan del Hear.
Baban Albay Sam Conway'miş.
Tu padre era el coronel Sam Conway.
Conway'lerin sonuncusu bendim. O yüzden buradayım.
Soy el último de los Conway, así que aquí estoy.
Sana bir şey söyleyeceğim, Conway.
Voy a decirte algo, Conway.
- Bizi altı ay sonra görün.
Conway.