Cookies tradutor Espanhol
93 parallel translation
Evet, eğer birbirimizi kaybedersek, benimle Cookies'te buluşursun.
Sí. Si nos perdemos, nos encontramos en Cookies.
Muhtemelern Cookies'tedir.
Estará en Cookies.
Her yerde gözler ve kulaklar vardı.
Hubo todas las cookies.
- Kurabiyelerin bunu düzeltebileceğini sanmıyorum.
Realmente no pienso que las "Cookies" van a hacerlo. No has provado el que aún.
Gel Biscuit. Buraya gel, oğlum.
Ven cookies, Vamos muchacho,
Bu arada, annem ona götürmen gereken kurabiyeleri almadığını söyledi.
Por cierto... Mi madre me dijo que nunca recibió las "cookies".
Bana bakma.
Las cookies de mi madre! Robó las galletitas de mi madre!
Amerikan Kurabiye'den Paul Milton'la konuştuk.
Así que hablamos con Paul Milton, de American Cookies.
Fareyi her tıklattığınızda "cookies" e kişisel bilgiler yolluyorsunuz.
Cada vez que se pulsa el ratón, se envía información con "cookies".
Bu bisküviler diş macunu ile doldurulmuş!
Estas cookies están llenos de pasta de dientes!
Kurabiyelerin de herşey gibi sevgiye ihtiyacı vardır.
- Cookies necesitan amor como todo lo demás.
- Şükürler olsun, yemek. Verdiğimiz 75 Dolar'ı kurabiye yiyerek telafi edelim mi?
¿ Bueno, valdra la pena si recuperamos nuestros 75 dólares en cookies?
Son bir saatimi "Michel'i dinlemeliydim" diyerek geçirdiğimi düşünürsen, kurabiyeler güzel olsa iyi olur.
Si considerando que durante la última hora, pronuncié la frase : "Dios, tendría que haber escuchado a Michel", Espero que estas cookies sean las mejores del mundo
- Kurabiyeleri bile berbat.
Hasta los cookies son malos.
- Kurabiyeler.
- Las cookies. Las de mi nieta.
Kamp yolculuğunda bu kurabiyelere bayılacaksın.
Te va a encantar estas cookies en el viaje de camping.
Kurabiyeler. Kurabiyeler nasıl olur?
¿ Qué te parecen las Cookies?
Dün Lindsay'in yaptığı fıstıklı şekerleme vardı.
Ayer, cookies de cacahuete que había hecho Lindsay
- Onlar Christina'nın kurabiyeleri mi?
- ¿ Son las cookies los de Christina?
- Yapamam. Lütfen. sende kurabiye var, bende de masaj.
Por favor. ¿ Tienes las cookies, tengo masajes.
Christina'nın kurabiyelerinin hepsini yediniz mi?
¿ Te ha chicos comen todos los de "cookies" de Christina?
Bütün bu gelin ve damat kurabiyeleriyle ne yapacağız biz?
¿ Qué diablos vamos a hacer con todos estos novia y el novio las cookies?
Bana yardım ettiğiniz için teşekkürler bayan Forman. Steven bu kurabiyelere bayılacak.
Gracias por ayudarme a mí, la señora Forman Steven va a amar a estas cookies.
Tamam, senin zor bir dönem geçirdiğini biliyordum, Ben de sana bu kurabiyeleri pişirdim.
Bueno, yo sabía que se tener un tiempo duro, así que al horno que estas cookies.
- Çerezlere izin verdin mi?
- Sí, lo hice, Ollie. - ¿ Activaste las cookies?
Kurabiye yapmana gerek yoktu.
Usted, eh... no es necesario tener las cookies traído.
-... kurabiyelerle. - Öyle mi?
Con las cookies.
Bu benim fikrimdi. O gece Cookie'de oturuyorduk ve...
Espera fue mi idea, estábamos sentados en Cookies esa noche y yo -
İster inan ister inanma, Twinkie'nin bir son kullanma tarihi var.
Créas o no, las cookies tienen una fecha de vencimiento.
Arkadaşlarım bana Kurabiye der.
Mis amigos me llaman cookies.
Çerezler gibi.
Como cookies...
I think I have some cookies left.
Creo que me quedan algunas galletas.
Cookies'den geliyor, "bebeğim hakkında öyle kötü konuşma."
The Cookies - Don't Say Nothing Bad About my Baby.
İşte "kurabiye robotları" diye buna denir.
Ahora bien, los robots son cookies!
Pek mümkün değil ; benden daha fazla kurabiye alan bir isim söyleyin sıkıyorsa.
No es probable. Nombren alguna persona que ordene más cookies que yo.
Kurabiye siparişi veren diğer insanlar ne olacak?
Pero ¿ qué pasa con las otras personas que ordenaron las cookies?
Şunlar vişneli-elmalı, bol tahıllı ve muzlu-cevizli. - Yabanmersinli yok mu?
¿ Cuáles son las cookies?
- Kurabiyelerinizden mi?
¿ Sus cookies?
Çerezlere izin verilsin mi?
¿ Permitir las cookies? Pues, claro.
"Çerezler" denen şeyler var, bir siteye girdiğinde ve birşey aldığında seni hatırlıyor, sonra da almak isteyebileceğin diğer şeyler için reklamlar yaratıyor.
De acuerdo, existen estas cosas llamadas cookies, que si entras en un sitio y compras algo, te recordará, y creará avisos para otras cosas que tal vez quisieras comprar.
Luli'den daha fazla bilgi almak istiyorsan ona atıştırmalık bir şeyler ısmarlamalısın.
En pocas palabras, sí las cookies Poole - recibir un mensaje.
Atıştırmalık mı?
Las cookies?
Biliyor musun, Mei Ling sana kurabiye getirdi.
¿ Sabes qué? Mei Ling le trajo cookies.
- Kurabiyelerine bayılırdın.
- - Te encantaba sus cookies.
Harbiden çok iyi kurabiyelerdi.
Eran muy buenos cookies.
Köpeğinin mamasını?
¿ O las cookies del perro?
Bu program, süper besleyici, süper lezzetli, süper sağlıklı köpeğiniz için en iyisi olan Süper Kurabiye tarafından desteklenmektedir.
( Off TV ) "Patrocinado por las súper sabrosas, súper energéticas, súpersaludables las mejores para su perro : ¡ Súper Cookies!"
Durumu ciddi olmalı. Süper kurabiyelere bile tepki vermiyor!
Pues debe de ser grave ¡ No reacciona ni con las súper cookies!
- Limonlu meybuz çikolatalı kurabiye, bir de Kanada bira.
- Shot lima limón, barrita de chocolate con cookies y un Molson's.
Kurabiyeler.
Cookies.
Kurabiye.
Cookies.