English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ C ] / Corte

Corte tradutor Espanhol

19,774 parallel translation
Belki bu öcünün farklı bir saçı vardır belki de farklı bir kaderi vardır.
Quizá ese doppelganger tenga otro corte de pelo, o un sentido del destino primigenio. No sé.
Mahkeme salonumuza hoşgeldiniz.
Bienvenidos a vuestra corte.
En iyi mallardandır.
Es un corte de entendidos.
Askerî mahkemeye çıkmış, kara borsada kâr etmeye çalıştığı için terhis edilmiş.
Corte marcial, fue dado de baja por especulación en el mercado negro.
- Yakıt hattı kesilmiş.
- Corte de la línea de combustible.
Bazı buz yok, orada koymak Temiz bir kesim
Ahí hay algo de hielo, ponlo allí es un corte limpio
Polonya'daki SS işinden sonra askeri mahkemeye çıkmadığın için şanslısın.
Después de ese asunto con la S.S. en Polonia, Tuviste suerte de evitar una corte marcial.
Aslında biliyor musunuz onları mahkemeye versem mi vermesem mi, bilmiyorum.
Sabe que no estoy segura. Incluso los recibiré en la corte.
Bir tanesi bir Avusturya'lı kontesten diğeri bir Fransız fahişeden kendisi saray civarında aşk hanımefendisi olarak bilinir.
Uno con una condesa austríaca, Otro con una prostituta francesa, Que era conocido en los círculos de la corte como Madame l'amour.
_
CORTE DE JUSTICIA DE NUEVA YORK SEGUNDO DÍA DE DECLARACIONES
Bugün saraydayım.
Hoy estoy en la corte real.
Kes.
¡ Y corte!
- Kestik.
- Corte. - Cortamos.
Ke.. Kes.
Corte.
- Kestik!
- ¡ Corte!
İnanç.
¡ Corte! " ¡ Fe!
Babanın kaç kilo veya ne koktuğunu belirlemek bu mahkamenin yetki alanı dışında.
No es el propósito de esta corte determinar cuán gordo y mal oliente puede ser tu padre.
Federal mahkemeden yetkimiz var.
Tenemos una orden de una corte federal.
Rhoades'un elinde delil yok, onu sallayan çıkmayacaktır.
Rhoades no tiene caso, se le reirán en la corte.
En iyi Yüksek Mahkeme Savcısı.
El mejor litigante en la Corte Suprema.
Mahkemede de söylemelisin.
Tienes que decirlo en la corte.
Senin ilk kâtiplik görevini aldığını hatırlıyorum Yüksek Mahkeme'de.
Y recuerdo cuando obtuviste tu primer secretaría... En la Corte Suprema.
Davada ki tanıklığın konusunu da çiçek hastalığı geçiren herifi yakalayınca düşünürüz.
Nos preocuparemos porque testifiques en la corte y todo eso cuando atrapemos a nuestro hombre con marcas de viruela.
Söylediğin her şey ; mahkemede aleyhine kullanılabilir ve kullanılacaktır.
Cualquier cosa que digas puede ser usada en tu contra en una corte.
Onu mahkemeye çıkar.
Llevarla a la Corte.
Mahkemenin, savunma makamının görüşünü reddederek en iyi kararı vereceğine inanıyorum.
Considero que lo mejor es que la corte conceda la moción del abogado de la defensa de desestimación.
Aniden, federal mahkemedeki en sert hakim olmuş ama beyaz yaka suçları hariç.
De repente, se convierte en el más duro juez en la corte federal, pero no en los crímenes de guante blanco. - ¿ No?
Bütün o mahkeme salonundan çıkıp giden orta sınıf tipler.
Sabes, todos esos tipos de clase media saliendo de tu corte libres.
Söyleyeceğiniz her şey, mahkemede aleyhinize delil olarak kullanılabilir.
Lo que diga puede y será usado en su contra en una corte.
Onu keseceğini gören oldu mu?
¿ Alguien vio el corte de la chica?
O aptal peruğunu tıraşlamadan evimden çık git.
Sal de mi casa antes que te corte ese estúpido peluquín.
Kaptan Fidalgo'yu bulursanız söyleyin biraz daha odun getirsin.
Oye, cuando encuentren al Capitán Fidalgo, hagan que corte un poco más de leña, ¿ sí?
Peri halkından.
La Corte Seelie.
Artık aynı sarayın mensuplarıyız.
Ahora somos miembros de la misma corte.
O sarayda beraber var olmayı öğrenmek zorundayız.
Tendremos que aprender a coexistir en dicha corte.
- Kestik!
Corte. Listo.
- O sadece yakışıklı.
Él es solo el corte de pelo.
Yaptığı işbirliği ve yardımlar dolayısıyla polisin kendisine ne kadar minnettar olduğunu mahkemede söyleyebilirim.
Voy a ser muy feliz de dejar saber a la corte la cantidad de la policía aprecian su... cooperación y asistencia.
- Kendimi kestim.
Me corte.
Federal hükümetin... veya Yargıtay'ın söylemlerine rağmen... kanunlarımız hala geçerlidir.
A pesar de lo que dice el gobierno federal a pesar de lo que dice la Suprema Corte nuestra ley es la ley.
Yarın onu kasabaya kök-sebze almaya götüreceksin. Sonra da psikopat saç tıraşı yaptıracaksın ve böylece bizden biri gibi görüneceksin. Sorun nedir Glenn?
mañana, llevala al pueblo para comprar raices despues, te haraz un corte de cabello de psicopata asi te veras como uno de nosotros que ocurre, Glenn?
Mahkemede sessizlik! Mahkemede sessizlik!
¡ Orden en la corte!
Her tahtasını kestim. Her çivisini çaktım ve 5 yıl boyunca orada yaşadım.
Corté cada tronco, clavé cada clavo y viví allí cinco años.
- Aptalın suratına kapattım.
¿ Axe? Le corté al pequeño tonto.
Kestik!
¡ Corte!
Saçımı bir kere öyle kestirmiştim.
Una vez, me corté el pelo así.
Az önce uyluk atardamarını kestim.
¿ Ver? Yo sólo corté su arteria femoral.
Kestik. Kestik!
¡ Corte!
Çok mu kısa kestim?
Cielos, ¿ lo corté demasiado?
Eve girerken kendimi kesene kadar her şey iyiydi.
Todo estaba bien hasta que... Me corté al entrar a la casa.
- Kes, bir kez daha lütfen!
Corte. Una más, por favor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]