Court tradutor Espanhol
705 parallel translation
- Diadem Court'daki fare deliği. - Fare deliği, öyle mi?
- Esa pocilga tuya en Diadem Court.
Bunu, Bayan lvy Pearson'a ilet, Diadem Court, Soho'da kendisi.
Entrégale esto a la Srta. Ivy Pearson, en Diadem Court, Soho.
Diadem Court sakinlerinden Ivy Pearson, Hyde adında aynı daireyi paylaştığı... bir adam tarafından öldürüldü. Ürkütücü görünümlü olduğu belirtilen şahsın hala...
Ivy Pearson, de Diadem Court, fue asesinada por un hombre llamado Hyde.
"... böylece Bonnie ve seninle... 47 nolu otoyol üzerindeki Star motelinde buluţabiliriz.
"... para que podamos encontrarnos con Bonnie y con Vd... en el Star Auto Court, en la autopista 47.
Adı Arabın Başı. Pilgrim Meydanı'nda.
La Cabeza del Sarraceno, en Pilgrim Court.
Charlotte Sokağı 242 numara, Tottenham Court Road'un üstü.
Al 242 de la calle Charlotte, al final Tottenham Court Road.
Geldiğinde onu, Tottenham Court Road'un yukarısında Charlotte Sokağı 242 numaraya getir.
Cuando lo haga, llévalo al 242 de la calle Charlotte cerca de Tottenham Court Road.
Angel's Court'u biliyorsun. Tabi.
¿ Conoces Angel's Court?
Regal Court daire yirmi dokuz.
Regal Court. Apartamento 29.
Regal Court, daire 29.
Es Regal Court, apartamento 29.
Cort Tiyatrosu'nda büyük bir gözde oldu.
Sí. Es un éxito en el Teatro Court.
28 Court Caddesinde bir dairede.
Está en un piso en Court Street, 28.
Danışma, bana 28 Court Caddesi no. 301'in telefonunu verin.
Déme el teléfono de Court Street 301, apartamento 28.
Cavendish Court Oteli çok pahalıymış gibime geliyor.
Hotel y Bungalows Cavendish suena a gente rica.
Cavenish Court Otelde çalışıyorum.
Trabajo en el Cavendish Court.
Cavendish Court'ta ki adam. Biraz önce buradaydı.
Uno del Cavendish Court, estuvo aquí hace un rato.
Bellevue Sitesi diyorlar.
El lugar se llama Bellevue Court.
Valley Motor Konukevi lütfen. Valley Motor Konukevi mi?
- ¿ Valley Motor Court?
Court de zour, Cannes Nice, belki Paris bile.
La Costa Azul, Cannes, Niza e incluso París.
Hiç kimse. ... Earls Court'lu kahrolası bir mülteci.
Un emigrante de Earl's Court.
Sana aşık olmuştum, Earls Court'da pansiyon sahibi birinin oğluyla evli basit biri olduğumu düşünmene dayanamadım.
Me estaba enamorando y no podía soportar que supieras que soy la mujer del hijo de un posadero de Earl's Court
Earls Court'da, pansiyonerlere hizmet için Harry'nin ailesine yardım ederken düşünebiliyor musun beni? Hiç aklına gelir miydi çok sert olmamaya çalış.
Si alguna vez piensas en mí, en Earl's Court, que es donde estaré trabajando con los padres de Harry... si lo haces, intenta no recordarme con dureza.
Carlisle Court, 127 numara.
apartamento 127. Carlisle Court.
Ben ona Royal Court Otel'e kadar eşlik edip kalacak bir yer bulacağım.
La llevaré al Hotel Royal Court y le hallaré alojamiento por esta noche.
QUEENS CEZAEVİ ONE COURT MEYDANI
PRISIÓN DE QUEENS ONE COURT SQUARE
kendini Oxley Court'ta vuran bir kiracıya sahip olmak.
Que un inquilino se suicide en OxIey Court.
Oxley Court'ta?
¿ En OxIey Court?
Oxley Court, Baker Street.
OxIey Court, calle Baker.
Bay Froy, bu Mullet, Oxley Court'ta gece bekçisi.
Sr. Froy, Ie presento a mullet. Ascensorista de noche en OxIey Court.
Hampton Sarayı labirentinde buharlı bir çekici!
¡ Una locomotora de vapor en el laberinto de Hampton Court!
Hampton Court'a otobüsle gidebilirsiniz.
Puede tomar un autobús a Hampton Court.
Tottenham Court Road'un köşesinde... çiçek satıcağıma, çiçekçide çalışan bi hanfendi olmak.
Trabajar en una floristería... en vez de vender en la esquina de Tottenham Court Road.
Tottenham Court Road'un köşesinde çiçek satıcağıma... çiçekçide çalışan bi hanfendi olmak.
'Trabajar en una floristería,'en vez de vender...'en la esquina de Tottenham Court Road.
Bir akşam Cliff Oteli'nin bahçesinde orta yaşlı, sıradan bir Avustralyalı satıcı ile tanıştık.
Una noche en el hotel Palm Court of Cliff conocimos a un hombre de mediana edad. Era un vendedor australiano algo insulso.
Well-known place of retreat for courting couples who like the echoes of bugles as they court.
Conocido por ser el escondite de las parejas a las que les gusta al eco de los clarines.
o çocukları Cour des Miracles'a sattı.
El que vendía niños en la Court des Miracles.
Hampton Sarayına mı?
¿ A Hampton Court?
Hampton Sarayı'ndan.
Es de Hampton Court.
Durum nasıl, Court?
¿ Cómo anda eso, Court?
Buz tabakasına ulaşma zamanımız nedir, Court?
¿ Cuándo llegaremos a la barrera de hielo?
Court'a yeni bir rota çıkartmasını söyle.
Dígale a Court que trace la ruta.
Kraldan bana sizin Hampton'daki sarayınızı göstermesini rica edeceğim.
Le pediré al Rey que me enseñe vuestro palacio de Hampton Court.
Bu Bay E.R. Bradshaw. Napier Court Black Lion Yolu, SE5'te oturuyor.
Este es el Sr. Bradshaw, de Black Lion Road.
Bu Napier Court, Blackline Road, Londra, SE 14'den Bay E. R. Bradshaw.
Este es el Sr. E. R. Bradshaw, de Napier Court...
Hatta Chaftle Court'taki evinde çeşitli pompa düzenekleri biriktirme tekneleri ve çok büyük bir ticari dondurucu varmış.
Otro hecho es que en su residencia en Shafto Court, instalo diversos tipos de sumideros, cañerias, y un enorme refrigerador comercial para carne.
Court Martial tarafından sipariş darağacında, buraya geri geliyor.
¿ Imposible? ¿ Cómo puedes proponer una cosa así?
Bu konuda açılacak bir mahkeme, sanat dünyasına öyle bir açıklık getirir ki A court case would bring such publicity upon the art world... buna karşı çıkacak her sanat simsarı otomatikman şüpheli durumuna düşer. Bugün hapiste olmamasının başlıca iki sebebi var :
Hoy no está en prisión básicamente por dos razones.
Biliyorum, Court.
Lo sé, Court.
Dün gece bizimle kalmalıydın, Court.
Debiste quedarte con nosotros anoche, Court.
- Earls Court.
- De Earls Court.
Valley Motor Konukevi.
Al Valley Motor Court.