Daha önce de söylediğim gibi tradutor Espanhol
318 parallel translation
Hayır bayım. Daha önce de söylediğim gibi bir toptan satış mağazasında kasiyerim.
No, Sr. Juez, ya le dije antes que era cajero en una casa de textiles al por mayor.
Daha önce de söylediğim gibi, sadece arkadaşız.
Ya te dije que es sólo un amigo.
Sana yakın olmak için herkes arkadaşın olabilir, daha önce de söylediğim gibi.
Cualquiera puede ser demasiado buen amigo, como te dije.
Daha önce de söylediğim gibi, Albay Ehrhardt... Endişelenmesi gereken tek kişi kadının kocası.
Como dije antes, coronel Ehrhardt... la única persona que debería preocuparse es el esposo de la dama.
Size daha önce de söylediğim gibi, çocuğunun ölümünden sonra hanımefendi... nasıl söylesem, kendisini tamamen kaybetti.
Como le he explicado esta mañana,... la señora tras la trágica muerte de su hijo, ¿ cómo le diría? ... sufre desequilibrios psíquicos.
Daha önce de söylediğim gibi çok basit bir işlem bu. Daha önce açıklamıştım.
Como he dicho, es una operación mécanica muy sencilla, una vez se aprende.
Tom, sana daha önce de söylediğim gibi patronum, California'ya taşınacağı için dükkanını satmak istiyor.
Ayer te conté que el Sr. Otari, mi jefe, quiere vender la carnicería porque se va a mudar a California...
Daha önce de söylediğim gibi EMHAAH da hata yapabilir.
Pero yo mismo te dije que CAMI sí podía cometer errores.
Daha önce de söylediğim gibi Bu kadar erken açmıyoruz.
Ya le he dicho que no abrimos tan pronto.
Daha önce de söylediğim gibi.
Lo dije antes y lo repito :
Daha önce de söylediğim gibi Seninle bir maç daha yapmakta kararlıyım.
Como dije antes... estoy decidido a tener otro duelo contigo.
Daha önce de söylediğim gibi artık bir düzen kurmanın vakti geldi.
Como dije antes... Ya es hora de que sientes cabeza.
Daha önce de söylediğim gibi Ben kimseyi öldürmedim!
¡ Le digo que yo no maté a nadie!
Tabii ki daha önce de söylediğim gibi savaştan beri Hartmann'ı görmedim.
Como ya le he dicho, no he visto a Hartmann desde la guerra.
Size daha önce de söylediğim gibi.
Vuelvo a repetir lo que he dicho antes.
Ama daha önce de söylediğim gibi sakın şeyi düşünmeyin... Worcester'de bir Leh mahallesi var.
Pero, mire en Worcester, se la vendí a todos los polacos.
Daha önce de söylediğim gibi, evlatlarımızı, hayatlarımızı feda etmeye devam edeceğiz.
Como ya he dicho, vamos a dar nuestro los niños, vamos a dar nuestras vidas
Daha önce de söylediğim gibi Vollmer'in dikkafalılığı nedeniyle benim de ciddi şekilde sinirlerim bozulmuştu.
Ya le había dicho... La terquedad de Vollmer, quiero decir... me costó una buena parte de mis nervios.
Fakat, daha önce de söylediğim gibi, hiçbir şey bulamadım.
Pero como ya te he dicho, no he logrado encontrarlo.
Carl uzaklaşmak istedi, ve... Şey, daha önce de söylediğim gibi, yılın bu zamanında sahilde fazla kimse yoktur.
Carl quería estar tranquilo, y bueno, como le he dicho antes, no hay mucha gente por la playa en esta época del año.
Daha önce de söylediğim gibi, gazeteyi yayınlamanın tek yolu -
Como le he dicho, es el único medio que tenemos -
- Daha önce de söylediğim gibi Bayan Van Schuyler sizi kamarasının kapısından görmüş. Siz onu gördünüz mü?
Ya le he dicho que mademoiselle Van Schuyler le vio desde la puerta de su camarote, ahora dígame, ¿ le vio usted a ella?
Daha önce de söylediğim gibi potasyumu yüksek, sodyumu düşük.
Como dije antes, son altas en potasio, bajas en sodio.
Daha önce de söylediğim gibi, New York'a filan gitmek konusunda.
¿ Sabes lo que te decía de ir a Nueva York?
Carla, daha önce de söylediğim gibi, ellerini Diane'den uzak tut.
Carla, te lo he dicho antes, mantener sus manos fuera de Diane.
Daha önce de söylediğim gibi bütün yapmamız gereken sakinleşip soğukkanlı olmak ve toparlanmak.
Como he dicho antes, Io único que hemos de hacer es estar calmadas y tranquilas.
Ve daha önce de söylediğim gibi, suçlanması gereken kişi benim.
Y, como he dicho antes, yo soy culpable.
Bir fark yaratmayacağına eminim ama daha önce de söylediğim gibi bu, bir yerlere bağlamak zorunda olduğum açık uçlardan biri işte.
Seguro que no cambia nada, pero como le decía antes ése es el tipo de cabo suelto que tengo que atar, esas pequeñas cosas.
Ama daha önce de söylediğim gibi bir keşişin bana meydan okumasını kabul edemem.
Pero, como dije antes, no puedo aceptar el reto de un religioso.
Daha önce de söylediğim gibi, sadece...
Como he dicho, usted sólo es...
Daha önce de söylediğim gibi, bu kalacak bir yerin olmamasıyla alâkalı bir durumdu.
Es como lo que dije sobre el tipo que no tenía donde alojarse...
Daha önce de söylediğim gibi, cezadan yırtmaması için sağlam delil gerek.
Porque como ya te he dicho, necesito pruebas para que no quede en libertad.
Daha önce de söylediğim gibi Bay Luciano... çok teşekkürler.
Como dije antes, Sr. Luciano... Muchas gracias.
Daha önce de söylediğim gibi. Burada fazla kalıcı değiliz.
Bueno, como ya dijimos, sólo nos quedamos un tiempo.
Üzgünüm, Harv, ama daha önce de söylediğim gibi satılık değil.
Lo siento, pero como dije antes, no está a la venta.
Daha önce de söylediğim gibi. Hayal gücü olmayan bir adam.
Lo que siempre he dicho, un hombre sin imaginación alguna.
Daha önce de söylediğim gibi, bu işlere bulaşmak istemiyorum.
Le repetí que yo no quiero inmiscuirme en sus historias.
Daha önce de söylediğim gibi bayan, kayıp arabamız yok.
Ya le dije que no nos ha desaparecido ningún vehículo.
Daha önce de söylediğim gibi ben de Başmüfettiş Manetti.
Ella ha estado trabajando en el caso, y tiene todo el derecho a estar aquí.
Daha önce de söylediğim gibi siz baylarla hiç bir sorunum yok.
Como dije antes, no tengo ninguna disputa con alguno de ustedes señores.
Daha önce de söylediğim gibi, buradan sonrasına nasıl gideceğimiz konusunda biraz kararsızız.
Como ya dije, estamos un tanto confundidos sobre cómo proceder.
Çok fazla bir param yok, daha önce de söylediğim gibi işsizlik parası alıyorum.
Poco me queda. Sólo la pensión.
Fakat, sana daha önce de söylediğim gibi yalnız çalışırım.
Pero como ya le dije, trabajo sola.
Sana daha önce de söylediğim gibi Sidney, olay malzemeyle başlar.
Ya te lo he dicho, Sidney, todo empieza con las provisiones.
Daha önce de size söylediğim gibi bu barikat tek barikat değil.
Como dije hace un rato esta barrera no es la última.
Fakat, Komiser, daha önce söylediğim gibi, bu bir vicdan sorunu.
Pero, Teniente, lo que dije antes, es una cuestión de conciencia.
O yalnızca yarışa geri dönmek istiyor, tıpkı size daha önce de bir kaç kez söylediğim gibi. Güzel, yapamayacak.
Está intentando volver a la carrera, como le he estado diciendo.
Lyedecker, sana daha önce söylediğim gibi, sanırım sen de bu işin içindesin.
¿ Sabe, Lyedecker? Como le dije antes, creo que está aliado con él.
Daha önce söylediğim gibi Mormugoa limanına doğru gidiyoruz.
Estamos al frente del puerto neutral de Mormugoa. Ya les había dicho...
Daha önce söylediğim gibi, kanca adam "kerchunk".
Hemos escuchado de él antes, "el hombre del garfio", "kerchunk".
Şimdi, daha önce söylediğim gibi... Karakter ile ilgili sorularda bazı garip göstergeler var. Fakat bu sorular senin rahatsız olduğun zaman dilimlerinde soruldu.
Como ya dije hay resultados raros en las preguntas de carácter pero las preguntas se espaciaron de manera pareja.