Dbs tradutor Espanhol
85 parallel translation
Ses çıkışı 0,04 desibel. İnsan kulağı duyamaz efendim.
El ruido que hace es de 0.04 dbs, que es inaudible para el oído humano, señor.
Çift ses kartlı profesyonel aletler DBS kompresörlü Autotone monitörler.
Tiene Pro Tools con dos tarjetas Farm autotune, monitores con compresores DBX.
Aston Martin DBS'ten daha hızlı.
Eso es más rápido que el Aston Martin dbs.
O yüzden ihtiyacım olan şey, red-hot DBS'in gücünün DB9'un komforuyla harmanlanması.
Así que lo que necesito es la comodidad del DB9 combinada con algo de la potencia del candente DBS.
Fakat, DB9 ve DBS arasında boşluğu doldurabilecek mi?
Pero, ¿ llena el vacío entre el DB9 y el DBS?
Şimdi, DBS 510 beygir. Şuradaki DB9 470 beygir. Virage ise 490 beygir.
Bien, el DBS tiene 510 CV, el DB9 de allí tiene 470, y el Virage tiene 490.
Virage, DB9 ve DBS tede bulabileceğiniz gibi aynı 6-litre V12 motoru kullanıyor. Fakat, daha öncede dediğim gibi bu bir çeşit orta versiyonu.
El Virage usa el mismo V12 de 6 litros del DB9 y del DBS, pero, otra vez, es una especie de versión intermedia.
DBS den farklı bir şekilde ayarlanmış.
Está puesto a punto de modo distinto al motor del DBS.
Kullanıma gelince, süpriz üstüne süpriz. Manevraları DB9 dan daha keskin. Fakat, DBS kadar agresif değil.
En cuanto al manejo, sorpresa, sorpresa, es más preciso que el DB9, pero no tan agresivo como el DBS.
DBS 494 bin TL.
El DBS cuesta 270.000 libras.
Bak, Sorun şu ; Aston Nurburging hayranları için zaten DBS ve Vantage S yaptı. Ancak hızlı bir aston isteyen birileri olabilir.
Mira, la cuestión es que Aston ya tiene el DBS y el Vantage S para los entusiastas de Nurburgring, pero podría haber alguien que quisiera un Aston más rápido pero tal vez tenga, no sé, ¡ dolor de espalda!
Bu demek oluyor ki, DBS ten sadece yarım saniye yavaş.
- sólo medio segundo más que el DBS. - Sí.
DBS'nin iade politikası ile ilgili bir şey biliyor musun?
¿ Sabes algo acerca de la política de devolución de DBS?
Arka savunmaları yoruldu.
Nuestro DBs están cansados. Mira. ( defensive back, una posición )
Aslında son filminde hala DBS kullanıyor.
De hecho, él sigue manejando uno, un DBS en la última película
Ya da Aston Martin DBS ve hatta BMW gibi de.
O un Aston Martin DBS, o incluso un BMW
DBS'in son çare olduğunu sanıyordum.
Pensé que ECP era el último recurso.
Sanırım birçok beyin cerrahı DBS uygularken bayağı heyecanlanırdı fakat bir şeyi merak ediyorum.
Imagino la mayoría de los neurocirujanos estarían muy emocionados de realizar una CCP, pero tengo curiosidad
Kapıdan bacaya kadar DBS tek uygun seçenekti.
Entre la heroína y cocaína, CCP única opción viable.
DBS yapma şansı çok cezbedici bir şey olabilir.
Y la oportunidad de realizar una estimulación cerebral profunda debe haber sido muy tentadora.
İlk olarak Dr.Sung Park'a başarılı bir DBS yaptığı için tebrik ediyoruz.
Primero, felicidades al Dr. Sung Park por una muy exitosa Estimulación Cerebral Profunda.
- DBS için.
- Estimulación cerebral.
Belki DBS dürüstlüğü etkilemiştir.
Tal vez estimulación cambiar integridad.
- DBS'nin yan etkisi olabilir.
Podría ser un efecto secundario de su ECP.
- DBS mi?
- ¿ ECP?
Hasta olduğu için emekli olmak zorundaydı ama DBS takılınca tekrar çalmaya başladı.
Tuvo que retirarse a causa del Parkinson y entonces, una vez que el ECP fue implantado, pudo tocar otra vez.
Dr. Vetter, biliyorsunuz, yarın gece senfoni orkestrasıyla beraber çalacağım... O yüzden DBS'mi açmanız gerek.
Dr. Vetter, mañana a la noche tengo que tocar con la sinfónica, así que necesito que encienda mi ECP.
Oscidyne'den Tess Williams. Sario'nun DBS'sini yapan şirket.
Tess Williams de Oscidyne, la compañía que fabricó el ECP de Sario.
Esansiyel Tremoru için DBS'si var.
Tiene un ECP por Temblor Esencial.
Oscidyne'den devrim niteliğinde bir cihaz : DBS 5.0.
Presentamos el revolucionario ECP 5.0. de Oscidyne.
Gelecek nesil DBS'miz Alzheimer'i, obeziteyi ve daha birçok hastalığı tedavi edebilecek.
Nuestra próxima generación de ECP tratará el Alzheimer, la obesidad y más.
Eğer DBS'lerinin kusurlu olduğunu kabul ederlerse iflas edebilirler.
Si admiten que este ECP es defectuoso, podría llevarlos a la quiebra. ¿ Crees que lo están cubriendo?
Böylece doktorları internet üzerinden DBS'lerinin ayarlarını yapabiliyor.
Sus doctores pueden conectarse y ajustar los ECP, en forma remota.
- Sizin için ne yapabilirim? DBS'yi depresyon tedavisinde kullanmak için bir çalışma yaptım.
He estado haciendo un interesante trabajo usando ECP para tratar la depresión.
Bir sonraki klinik çalışmamı, DBS'le, şizofreni tedavisi üzerine yapmayı düşünüyorum.
Voy a aplicarlo en mis nuevas pruebas clínicas en las cuales probaré el ECP en tratamientos de esquizofrenia. - Eso no funcionará.
Neden bu DBS çalışması hakkında biraz daha açık fikirli olmayı denemiyorsun?
¿ Por qué no puedes ser más abierto de mente sobre sus pruebas de ECP?
DBS'eyle Şizofreniyi tedavi etmek sadece bir teori.
Tratar la esquizofrenia con un ECP no es más que una teoría.
Benim DBS'm sadece bir halüsinasyon ama Susan Vetter'inki gerçek.
Mi implante es una alucinación, pero el de Susan Vetter es real.
Esansiyel Tremor'u olduğu için de, DBS elektrotları Subtalamik bölgede.
Y que sufra temblor esencial indica que los electrodos de su implante están en el subtálamo.
Sanki DBS'm tekrar çalışıyormuş gibi hissettim.
Fue como si mi ECP estuviera encendido.
Çünkü kocam bir önceki gece DBS'mi kapamıştı.
Mi esposo lo había apagado la noche anterior.
- Sakın bana sakin ol deme. - DBS'mi kapadın sanıyordum.
Pensé que habías apagado mi ECP.
Susan'ın DBS seviyesinin de Sario'nunki gibi arttığını düşünüyorum.
Claro. Supongo que los niveles de ECP de Susan crecieron igual que los de Sario.
Ama Susan hastaneye geldiği zaman DBS'si kapalıydı.
Cuando Susan llegó al hospital, su ECP estaba apagado.
Birisinin DBS seviyelerini yükselttiğini sonra da tekrar düşürdüğünü mü söylüyorsun?
¿ Estás diciendo que alguien levantó el nivel de su ECP y luego lo apagó?
Peki, öldüğü zaman DBS'yi nasıl kapattı o zaman?
Entonces explícame cómo apagó su ECP luego de morir.
Belki önce açmıştır, sonra telefonda seninle konuşunca fikrini değiştirmiş, eve geri gelmiş ve DBS'yi kapatmıştır.
Quizás los levantó, pero luego habló contigo por teléfono cambió de idea, volvió a la casa y apagó el ECP.
DBS seviyesini arttırarak öldürebileceğini de biliyor.
Quiere matar a la esposa y sabía que podía hacerlo levantando su nivel de ECP.
Yine de Susan'ın DBS'siyle oynandığını ispatlayabiliriz.
Podemos probar que el ECP fue manipulado.
Cihazda çalışan son program ve Susan Vetter'in DBS'sine göre ayarlanmış.
Fue el último programa usado en el dispositivo. Y estaba registrado con el código del ECP de Susan.
- DBS'nin kusurlu olmasını istedim.
Quería que la ECP fuera defectuosa.