English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Dean

Dean tradutor Espanhol

8,496 parallel translation
Elimde değil Dean.
No puedo evitarlo, Dean.
Dean Parsing'in babasını vurduğun o yer sıradan bir bar değilmiş.
El lugar donde disparaste al padre de Dean Parsing no era solo un bar.
Sana biraz disiplin ve sorumluluk öğretir Dean.
Te enseña un poco de disciplina y responsabilidades, Dean.
Eğer gerçekten istiyorsan sana mührü verebilirim Dean.
Puedo darte la marca, Dean, si es lo que realmente quieres.
Seni affediyorum Dean.
Te perdono, Dean.
Eğer gerçekten istiyorsan sana mührü veririm Dean.
Puedo darte la marca, Dean, si es lo que realmente quieres.
Dean bir haftadır sığınaktan çıkmadın.
Dean, no dejaste el refugio en semanas.
Bunu yenebilirsin Dean.
Puedes vencer esto, Dean.
- Ben Dean.
Soy Dean.
Dean?
¿ Dean?
Dean.
Dean.
Bizim için bile Dean.
Incluso para nosotros, Dean.
Dean ben oradan sığmak için çok büyüğüm.
Dean, soy muy grande para pasar.
Biliyorum, biliyorum. Beni ve Tina'yı kurtardın ve onlara Dean Winchester'ı gösterdin.
Me salvaste, y salvaste a Tina y... sacaste al Dean Winchester.
Dean öfkeli ruhlar nasıl oluyor sanıyorsun?
Dean, ¿ cómo crees que nacen los espíritus negativos?
Dean bir haftadır sığınaktan çıkmadın.
Dean, no has salido del búnker en una semana.
Dean bu şey neredeyse...
Dean, donde hay voluntad...
Dean, Andrew dolaşmak için güç hatlarını kullanmıyor.
Dean, Andrew no está usando las líneas eléctricas para moverse.
Bu mantıklı Dean.
Quiero decir, tiene sentido, Dean.
Dean Cass çok yaklaştı.
Dean, Cass está muy cerca.
Hiçbir şey garanti değil Dean. Ne yapalım?
No hay garantías, Dean. ¿ Entonces qué?
Dean ise seni kurtarmak için elinden geleni yaptı.
Yo era el que estaba ahí fuera, asustado. - "Y Dean..."
Dean!
¡ ¿ Dean? !
Ben Dean.
Soy Dean.
Dean ben etrafı kontrol edeceğim.
Sabes Dean, voy a echar un vistazo.
- Dean.
- Dean...
Dean ben iyiyim.
Dean, estoy bien.
Dean gitti mi?
Dean, ¿ ha desaparecido?
- Dean onu gördü.
Dean la vio.
- Sam, Dean.
Sam, Dean...
Dean eğer şu an değişmezsek bütün o saçmalıklar tekrar olacak.
Dean, si no cambiamos... ahora mismo... toda nuestra mierda se va a seguir repitiendo.
İnsanları kurtarmak demek, tüm insanları demektir Dean.
Salvando personas significa a todas las personas, Dean.
Sen söyledin Dean. Bunu biz bozduk.
Tú lo dijiste, Dean.
Evet bu harika olur Dean.
Sí, eso es genial, Dean.
Biz bağlıyız Dean.
Estamos unidos, Dean.
Sal ve Dean gibi dünyayı göreceğiz.
Veremos el mundo juntos como Sal y Dean.
Ondan bahset, Dean.
Bueno, díselo, Dean.
Ama eve dönüş yolumu bulurken, Dean'in sözleri kulağımda çınlıyor.
Pero mientras me dirigía de vuelta a mi casa, las palabras de Dean se repetían en mi cabeza.
Kardeşler Kulübü'ndeki manyak... Dean Parsing.
El colgado de la Sociedad de los Hijos, Dean Parsing.
Dean Parsing de kim be?
¿ Quién coño es Dean Parsing?
Dean, bana ulaşmak için bunu Charlotte üzerinde kullandı. Bledsoe'ya ulaşmak için de beni kullandı.
Dean la usó con Charlotte para hacerse conmigo igual que me usó a mí para hacerse con Bledsoe.
Dean'in evinin hemen şurada olduğunu söylemişti.
Me dijo que la casa de Dean está justo por allí.
Seni kaçırdı diye Dean çok hayal kırıklığına uğrayacak.
A Dean le va a decepcionar perdérselo.
Ancak, Dean'in ve o şeyin başkalarının canını yakmasına engel olana kadar değil.
No hasta que detengamos a Dean y a esa cosa para que no hagan daño a nadie más.
- O kadın, Dean Parsing'in annesi.
Esa mujer era la madre de Dean Parsing.
- Seni ikaz etmiştim Dean.
- Te avisé, Dean.
- Dean'i mi?
- ¿ A Dean?
- Dean!
¡ Dean!
Dean.
¡ Oye!
Dean aklına her ne soktuysa,
Sea lo que sea lo que Dean le metió en la cabeza,
Dean!
¡ Dean!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]