English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Demeyin

Demeyin tradutor Espanhol

1,007 parallel translation
- Bana Bayan Doolittle demeyin.
- No me llame señorita Doolittle.
Siz bilirsiniz, ama söylemedi demeyin.
Muy bien, pero no diga que no la he avisado cuando empiece a sentirlo.
Kapıdan geçeyim demeyin!
No entren por esa puerta!
Madem bilmek istiyorsunuz... O, 180. sokaktaki Huntington Memorial Hastanesi'nde. Demeyin.
En caso de que quisieras saber él está en el Hospital Huntington Memorial, calle 180.
- Öyle demeyin lütfen.
- No, por favor.
Öyle demeyin, hepimiz çuvalladik... ve tüm yükü birimizin tasimasi için hiç sebep yok.
Vamos, señor, todos hemos fracasado... y no hay razón para esperar que cualquiera de nosotros cargue con todo.
" Dakota'lardaki hayat zor demeyin.
"No me diga que la vida en Dakota era difícil".
" Duyduk duymadık demeyin...
Se hace saber : "
Satıldı demeyin bana.
No me diga que se lo han llevado.
Anne, unutmadan söyleyeyim Charlotte'un yanında ona Doktor Jaquith demeyin.
Y antes de que se me olvide, no le llames doctor Jaquith cerca de Charlotte.
Bana, Maria Tura'yı daha önce duymadım demeyin.
¿ No me diga que nunca escuchó hablar de Maria Tura?
K-E-D-İ demeyin.
No diga g, a, t, o.
Demedi demeyin, her şeyi biliyor.
Ya le dije que él está al corriente de todo.
İngiliz demeyin bana.
No, no mencione a los británicos.
Kameramı almadan sakın ineyim demeyin!
- Eh, espera que tomo mi cámara.
İstemiyorsam neden evet diyeyim ki? O halde hiçbir şey demeyin.
Decir sí no me causa ningún placer.
O kanepeden de kalkayım demeyin.
Y no te muevas de ese sofá.
Şimdi sakın bayılayım demeyin Bay Cross.
No se desmaye, señor Cross.
Bana "komutanım" demeyin, Bay Novak.
No me diga "señor", señor Novak.
Ve "Kutsal duman aşkına" da demeyin.
Y no dicen "Cielo Santo".
- Demeyin. Aramızda kalsın Shimen!
No lo comentes por ahí.
" Öyle demeyin.
"Mi mente desvaría..."
Afedersiniz ama eğer siz- - Burası iki yıllığına benim evim ; o karta dokunayım demeyin. Affetmiyorum!
- DiscúIpeme si Ud. Es...
Patenlerinizi çıkarmadan sakın eve gireyim demeyin şaplağı yersiniz.
No entréis a casa con los patines, o os los tiro.
Özel dedektif tutacak kadar düştü demeyin bana.
No me diga que ha recurrido a un detective.
Dikkatli olun, unutayım demeyin.
a las cinco en homicidios.
Ona deli demeyin çünkü değil! Elbette değil.
¡ No digas que está loco, porque no lo está!
Kımıldamayın ve bir şey demeyin.
No se mueva y tenga la boca cerrada.
Demeyin!
Jesus!
Kaza demeyin!
¡ Desgracias! ... mejor no hablarme.
Aman su aygırlarına çarpayım demeyin.
Pero no le conviene chocar con uno.
Bana patron demeyin.
Y no me llaméis jefe.
Lütfen bana "Bayan Holt!" demeyin.
- No, gracias. Y deje de tratarme de señora. Es señorita.
Duyduk duymadık demeyin!
Escuchen... escuchen...!
Duyduk duymadık demeyin!
¡ Escuchen!
Sakın değiştireyim demeyin.
- No lo apague.
Baylar ve bayanlar, Duyduk duymadık demeyin,..
¡ Queridos amigos! ¡ Oigan, escuchen y sorpréndanse!
Ne tür demeyin, ben de bilmiyorum.
No me preguntes de cuál clase porque no sé.
Aman demeyin öyle şey.
No es así, mi señor.
- Öyle demeyin.
- No diga eso.
Ve buna hırsızlık da demeyin sakın, çünkü o da öyle yapıyor.
Y no es robar, pues él lo obtuvo así.
Sakın bir şeyler aşırayım demeyin!
¡ Y no te quedes con nada de eso!
Duyduk duymadık demeyin.
Atención. Escuchen.
- Bir şey demeyin.
- No diga nada.
Böyle demeyin ama!
- Vamos, no diga eso. - Oiga.
Soru soran olursa hiçbir şey demeyin. Sen de yukarı çak, yatağa yat ve orada kal.
Y tú, a la cama, estuviste enfermo.
Ey ahali, duyduk duymadık demeyin Başkanımıza kulak vermeyi ihmal etmeyin.
Venid, honrados ciudadanos, acercaos. Y a vuestro buen Corregidor... prestad atención.
Hayır, öyle demeyin.
¿ No? ¿ Por qué?
Böyle demeyin Bay Carradine.
No creo eso, Sr. Carradine.
Yalvarırım hayır demeyin.
Por favor, no diga que no.
Duyduk duymadık demeyin.
¡ Oíd, caballeros del torneo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]