English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Deştin

Deştin tradutor Espanhol

31 parallel translation
Sen hiç birinin karnını deştin mi?
-... si es posible. - Y, ¿ qué sabes hacer?
Hayır. Hiç koca, parlak bir pala alıp bir adamı götünden midesine kadar deştin mi?
¿ Has empuñado una navaja brillante... para abrir a un hombre del trasero al cogote?
Bu işi neden bu kadar deştin?
¿ Por qué has estado tan interesado en toda esta mierda?
Gerçekten içimi deştin.
Realmente me conmovió.
Haciz parkına girdin, çiti tırmandın karavana girdin ve yatağı deştin. Hepsi bir sezgi üstüne?
¿ Te metiste al deposito, te trepaste la barda, te metiste en la casa movil y rompiste la cama, por una corazonada?
Uyuşturucu. O ölmemişti, sadece kıpırdayamıyordu. Hala hayatta olan birinin karnını deştin!
Parálisis... no estaba muerto, no se podía mover.
- Bir yarayı deştin. - Ne?
Sí, ¿ por qué mencionas algo tan doloroso?
Oh, karnımı deştin!
¡ Me rompiste la tripita!
Yine mi karnını deştin?
¿ Volviste a apuñalarte?
Kimseyi böyle bir bıçakla deştin mi hiç?
¿ Has apuñalado a alguien con un cuchillo así?
Konuyu daha deştin mi?
¿ Alguna vez te adentraste más en el tema?
"Yastığı bıçakla deştin mi?" diye sormuş.
"¿ Abrió el cojín con el cuchillo?" Dijo él.
Benim küçük deliğimi tam anlamıyla... Deştin!
Has dejado mi pobre agujero un poco... ¡ Estirado!
Beni domuz gibi deştin.
Sé que estás muy enfadada.
Tüm o hatırlarımı deştin.
Sólo sacaste a relucir todos esos recuerdos.
yani, arkadaşının karnını deştin, yanlış kadını düzdün ama, sonunda karını kaybettin.
Quiero decir, usted empujó al hombre caliente hacia la mujer equivocada, y acabó cogiendo con su esposa muerta.
Dokunuşlarım bu kadar mı acımasızdı da oğlumun canını alarak yüreğimi deştin?
¿ Fue mi toque tan cruel qué atacarías a mi corazón a través de mi hijo noble?
Köpeklerini üzerlerine mi saldın, yoksa onları kendin mi deştin?
Le tiraste los perros encima, ¿ o directamente los despedazaste tú mismo?
Yarasını deştin.
Abriste la herida.
- Konuyu deştin mi?
¿ Has indagado más?
Kaç tane babayı, kaç tane evladı suçlu suçsuz demeden kestin, öldürdün, öldürttün, deştin ve cehennemin dibine yolladın, ha?
¿ Cuántos padres, eh? ¿ Cuántos hijos, has cortado, matado, asesinado? Has masacrado a inocentes y culpables.
- Motorlu testere ile kalbini deştin.
Le has atravesado el corazón con tu motosierra.
Elizabeth Taylor. Cidden lastiklerini deştin mi?
Elizabeth Taylor... ¿ de verdad le rajaste las ruedas?
New Orleans, Destin. Florida, Lusk, Wyoming.
Destin, en Florida Lusk, en Wyoming o en cualquier parte.
Ah, elbette.
Él es Destin.
Bu Destin. Destin, bu Marcus.
Destin, Marcus.
Ben Celine Destin.
Soy Celine Destin.
Gey kuzenim Destiny'den önce asla evlenmeyeceğime yemin etmiştim ama daha fazla dayanamayacağım bebeğim.
Siempre habría jurado que nunca me iba a casarme hasta que mi primo gay Destin pudiera, pero no puedo esperar más, cariño.
- Adın Destin değil mi?
Eres Destin, ¿ no? Eso es correcto.
Bak Destin, buradan dışarı çıktığım an arkadaşların meselenin ne hakkında olduğunu merak edecek.
Destin, en un segundo me iré de aquí y tus amigos van a preguntar qué pasó.
Bu benim kade...
Este es mi destin...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]