Dhabi tradutor Espanhol
76 parallel translation
Abu Dhabi'nin, Singapur'un, Şiyan'ın nerede olduğunu bilmesen bile yaşarsın.
Puedes vivir sin saber... dónde está Abu Dhabi, Singapur... o Guanajuato.
Abu Dhabi üzerinden Frankfurt'a var.
- Hay uno a Frankfurt. Pasando por Abu Dhabi.
Abu Dhabi'de duracak mıyız peki?
- ¿ Dijiste que paramos en Abu Dhabi?
Beni tek tanıyan, Abu Dabi'den altı aylığına gelen bir değişim öğrencisiydi.
A mí solamente me conocían los raros, o alumnos de intercambio de Abu Dhabi.
Abu Dabi'de filan mı?
¿ En Abu Dhabi o algo así?
Jim, 200 gazeteciyle bu odada ve ordu podyumda, günün sorusu üç olay hakkında... sabahın oldukça erken saatlerinde El Cezire'ye açılan ateş, ardından Abu Dhabi Televizyonu'na açılan ateş, ardından Filistin Otel'e açılan ateş.
Jim, como imaginarás, con doscientos periodistas aquí y los militares en el estrado, la pregunta del día era sobre tres incidentes : el golpe contra Al Jazeera a primera hora de la mañana ; seguido por el golpe contra la televisión de Abu Dhabi ;
Abu Dhabi ve El Cezire...
Abu Dhabi y Al Jazeera?
El Cezire televizyonunu ve Abu Dhabi Televizyonunun bir kısmını bombaladıktan sonra, bu gösteriyi yaptılar.
Después de bombardear a Al Jazeera y parte de la televisión de Abu Dhabi, hicieron este espectáculo.
Meredith, şimdi Abu Dabi'liymiş gibi davran.
Meredith, me gustaría que hicieras ver que eres de Abu Dhabi.
Abu Dabi ve Eritrea'yı tasfiye etmeni istiyorum.
Tienes que quitar del medio a Abu Dhabi y a Eritrea.
Abu Dabi'deki sualtı otelini.. .. ziyaret etmek için insanlar servet harcıyor.
La gente paga una fortuna para visitar ese hotel gigante submarino en Abu Dhabi.
Abu Dabi'deyim.
Estoy en Abu Dhabi.
- Emirlik kardeşime tüm saygılarımla... Gelecek Abu Dabi'de.
Con todo respeto para mi compatriota Abu Dhabi es el futuro.
Tüm harcamalar ödenmiş şekilde Abu Dabi'de bir hafta.
Una semana en Abu Dhabi, con todos los gastos pagados.
Sen de hatırım için Abu Dabi'ye geliyorsun.
Tú vas a ir a Abu Dhabi por mí.
Bize bakın! Abu Dabi'ye gidiyoruz.
Nos vamos a Abu Dhabi.
Değerli konuklarımız Abu Dabi Uluslararası Hava Alanı'na gerçekleşen uçuşumuzda bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Damas y caballeros bienvenidos al vuelo con destino al aeropuerto de Abu Dhabi.
Şeyh Khalid ile toplantınızı, siz ve arkadaşlarınız Abu Dabi'nin sunduğu güzellikleri tattıktan sonrasına sakladık.
Programamos su cita con el jeque al final del viaje después de que usted y sus amigas experimenten lo mejor de Abu Dhabi.
Abu Dabi'de yapacak çok işimiz var.
Tenemos mucho que hacer en Abu Dhabi.
Abu Dabi du.
Abu Dhabi Du.
Abu Dabi'ye hoş geldiniz.
Bienvenidas a Abu Dhabi.
Abu Dabi'nin Gerçek Ev kadınının taktığı aksesuarlara inceliyorum da.
Tengo que admitir que me gustan las lentejuelas del ama de casa de Abu Dhabi.
Eski Abu Dabi'nin pazarında bir sabah gezisine kim hazır?
¿ Quién quiere ir al souk del antiguo Abu Dhabi?
Burada, Abu Dabi'nin ortasında eski bir sevgilimi gördüm.
Y ahí, en medio del viejo Abu Dhabi, estaba un viejo amor.
Abu Dabi'de?
¿ Abu Dhabi?
"Hey, şu anda Abu Dabi'deyiz ve ben senin nefret ettiğin adamla evlendim."
"Estamos en Abu Dhabi y me casé con ese hombre que odiabas".
Ve ben, bir kontrol hastası olarak tüm gün ve gece için harika bir Abu Dabi eğlencesi planladım.
Y dado que soy una fanática del control planeé todo un día y noche de diversión estilo Abu Dhabi.
Abu Dabi'ye her geldiğinde otelde kalan Danimarkalı bir mimardır.
Es un arquitecto danés que se hospeda en el hotel cuando viene a Abu Dhabi.
Abu Dabi'de eğlenceli birisisin.
Eres muy divertida en Abu Dhabi.
Elleri görelim Abu Dabi.
Un aplauso, Abu Dhabi.
Abu Dabi sahili boyunca yürüdüm.
Caminé sola por la playa de Abu Dhabi.
Gerçekten, Abu Dabi'de delisin.
En serio, estás loca en Abu Dhabi.
Abu Dabi, Ajman... Dubai ve bir dakika...
Ya me sé Abu Dhabi, Ajmán Dubái y, espera...
Abu Dabi'de çıldırıyorum.
Bueno, ahora yo estoy loca en Abu Dhabi.
Abu Dabi birçok yönden gelişmiş bir yer ama iş sekse gelince çok geri kalmış.
Abu Dhabi es muy avanzado en algunos sentidos y muy atrasado en cuanto al sexo.
Toparlanıp Abu Dabi'den gitmek için bir saatimiz var.
Tenemos una hora para empacar e irnos de Abu Dhabi.
Tabii canım, Abu Dabi'de seni yalnız bırakırız da sanki.
Sí, no te vamos a abandonar en Abu Dhabi.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dhabi'dir.
La capital de los Emiratos Arabes Unidos. Es Abu Dhabi.
Haftaya da Abu Dabi'ye gidiyorum.
Me voy a Abu Dhabi la semana que viene.
Bu fonlar Abu Dabi'de paraya çevrildiği görüldüyse sıradaki durak neresi olabilir?
Entonces, si estos últimos activos en garantía se detectaron en Abu Dhabi, - ¿ Dónde aparecerán después?
Abu Dabi'deki bir şeyhe reddedemeyeceği bir teklif yaptım.
Le hice a un jeque en Abu Dhabi una oferta que no pudo rechazar.
DSÖ yaptığı açıklamada Hong Kong örneğinin Londra, Tokyo ve Abu Dhabi'ye uyduğunu Frankfurt ve Kahire'de büyük öbekler görüldüğünü duyurdu.
La OMS ha confirmado que las muestras de Hong Kong Londres, Tokio y Abu Dhabi son iguales y tenemos grupos grandes en Frankfurt y El Cairo.
Ailesi Abu Dabi mi ne, öyle boktan bir yere gidecekmiş.
Sus padres iban a Abu Dhabi o algún agujero asqueroso como ese.
Burası Masdar, Abu Dhabi çölüne kurulmuş yeşil şehir..
Esta es Masdar, una ciudad verde que se está construyendo en el desierto de Abu Dhabi.
Ve dünyanın en hızlı treni Abu Dhabi'de.
Y la pista más rápida está en Abu Dhabi.
Abu Dhabi'deydi, maloz!
Él estaba en Abu Dabi, idiota.
Abu Dabi, Katar, Dubai ile çalışıyoruz.
Trabajamos con Abu Dhabi, Katar, Dubai...
Abu Dabi çok güzeldir.
Abu Dhabi es agradable.
Tanıştırayım beyler Şeyh Abdullah Abu Dabi'den.
Permítanme presentarles al Jeque Abdullah, caballeros de Abu Dhabi.
- Kesinlikle öyle.
EID AL-SHAMMRE Corresponsal TV Abu Dhabi
Tamam.
Luego cogió el vuelo 637 de Czech Airlines de Bruselas a Praga, continuó en el 1768 de Turkish Airlines a Estambul, siguió con el vuelo 264 de Saudi Arabia Airlines a Riyadh, y finalmente, Qatar Airways a Abu Dhabi, con una escala técnica en Doha. De acuerdo.