Dimi tradutor Espanhol
1,255 parallel translation
Hey Zameer... 150 adamdan fazla bir çeten olmamalı dimi
Hey, Zameer... debes tener una banda de no más de 150 tíos.
"Öfkeli adam, dimi?"
Tienes muchos cojones, ¿ verdad?
"Siz müfettiş Imtiyaz Siddiqui'sınız, dimi?"
Usted es el Inspector Imtiyaz Siddiqui, ¿ verdad?
" Kırdın yani, dimi?
- Así que te lo cargaste, ¿ eh?
Dimi?
¿ Verdad?
- Garip bir durum dimi, efendim? "
- ¿ No cree que eso es algo extraño, señor?
" DeIhi bürokratları, dimi?
Los burócratas de Delhi, ¿ no es así?
" Üç eşin var, dimi?
Tú tienes tres esposas, ¿ verdad?
- Aynı Feroz dimi, efendim? "
- ¿ Se trata del mismo Feroz, señor?
Biliyorsun dimi? " Bu yüzden aradım. Ama bunu neden yapıyorsun?
Si tu arma apuntase a donde yo decidiera... ganarías mucho más de lo que imaginas.
Rajshekhar için çalışıyorsun, dimi? "
¡ Sacad a este capullo de aquí!
- Ben deli değilim, Francis " " Ondan eğitim aldık, dimi?
¡ Son órdenes del Sr. Suchak!
"Tek Malt, dimi?"
Déjame verla.
Sen anlaşmayı bozdun Karımı neden öldürdün? "Karımın görümcesini aradın, dimi?"
Si piensas en ello sabrás que Sadhu lo sabe todo y, por lo tanto, es un hombre peligroso... y podría querer vengarse.
Daha fazla arastirmalarla, dimi?
Pero necesita más investigación, ¿ no?
Pamuk gibi yumuşaklar dimi?
¿ No son suaves como algodón?
Hatırlıyorsun dimi?
- ¿ Te recuerdas?
Sende öyle düşünüyorsun dimi?
Tu también piensas igual, ¿ no?
Kendisi yetişkin bir kadın, dimi?
¿ Es una adulta? , ¿ o no?
Hemen şimdi de başlayabilirim, dimi?
Podría comenzar ahora mismo, ¿ no?
Bak ; Sen ilgiye muhtaçsın ve ben 26 yaşındayım dimi.
Ok, tú estás necesitado y yo tengo 26, ¿ no?
Ama foxxy büyücü değil, dimi?
Pero Morocha no es un mago ¿ O sí?
Güzel bir gündü dimi tatlım?
Oh, tuviste un buen día, ¿ verdad, cariño?
Ve babacık çok fena tırsıyordu dimi?
Papi estaba gritando, ¿ verdad?
Ama, bilmiyorum bir burger için kalabilirsin dimi?
Pero, no se, también podría ser por la hamburguesa, ¿ no?
Evet, buda seni heyecanlandırıyor, dimi.
Bien, y esto es algo que te excita.
Demek takıldığınız yer burası, dimi?
Asi que aca es donde te las pasas, huh?
Hepsi de kötü değildi dimi?
No fue tan... malo. ¿ O sí?
Dojo da dövüşmek gibi değil, dimi?
No es lo mismo que luchar en un dojo, ¿ verdad?
Bunu seviyorsun dimi?
Te encanta, ¿ eh?
Bunları alıp kendimizden geçelim dimi?
Tomaremos eso y nos vamos, De acuerdo?
Hiç kimsenin suçu yok, dimi?
No es culpa de nadie. ¿ Verdad?
Hala anlamadın dimi?
Todavía no lo tienes,
- Doğru saydın dimi?
- Contaste bien?
Anladınız dimi?
¿ Tú sabes?
Sana hediyeler veriyor dimi?
¿ Ahora te da regalos?
Parayı seni mutlu edecek şeylere harcarsın, dimi?
Gastaste tu dinero como quisiste. y estás feliz, ¿ no?
Beğenmedin dimi?
No te gustan. ¿ no?
Artık bana sinirli değilsin dimi?
¿ No estás enfadado?
Şimdi bizde sıra dimi?
Es nuestro momento! , ¿ No?
Leila'yla alışveriş merkezinde buluştun dimi?
Te encontraste con Leila en el supermercado, verdad?
Ouch! Bu bir öfke kontrolü tekniği dimi?
Es una técnica para controlar el temperamento, no?
Aslında sen de onlardan birisin dimi?
En verdad eres uno de ellos, verdad?
Demek istiyorum ki, eğer kuralı sevmiyorsan onu yok sayıyorsun, dimi?
Si no te gustan las reglas, las ignoras, verdad? ...
Margaret ile birlikte kalmak için hemen hemen her şeyi yaparsın dimi?
Harías lo que fuera para quedarte con Margaret, verdad?
Muhasebedeki Crystal senin peşinde dimi?
- ¿ Conque Crystal te tira los perros?
Bu yüzden benim gitmemde bir sakınca yok dimi?
Así que me puedo ir, ¿ no?
İyi vakit geçiriyorsun dimi Jake?
¿ Está pasando una buena noche, no Jake?
¶ ne kadar süper dimi?
hace un día que llegué y ya sé como a estas chavas les llegaré. ¡ Qué bueno está esto!
Ben yapmadım biliyorsun, dimi?
De ésa puede encargarse el Dr. Becker.
- Masum olduğumu biliyorsun, dimi?
Sabes que soy inocente ¿ verdad?