English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Domates

Domates tradutor Espanhol

1,616 parallel translation
Beni mahkemeye vereceksen, ekmek, domates ve benim avukat tutmamız gerekecek.
El pan, el tomate y yo, vamos a contratar a un abogado
Sookie, domates çorbası çok tuzlu.
Sookie, demasiada sal en el gazpacho.
- Kuzu ve enginar yahni,.. ... fesleğenli kalem makarna ve patates, fırında sarımsaklı ve biberiyeli ekmek, keçi peyniri ve ekmekli domates dolması ve kahvenin yanında gitmesi için amaretto ve ricotta peynirli kek. - Sen mükemmel erkeksin.
Estofado de cordero y alcachofa, penne con pesto y papas... ajo asado con romero focaccia... tomates rellenos con trozos de pan y queso de cabra... y pastel de ricota... con galletas de amaretto para tu café.
Yediğin en güzel domates, değil mi?
¿ Acaso no es el mejor tomate que hayas comido?
Pardon Jackson. Bu domates var ya, yıkılıyor.
Lo siento, Jackson, es un tomate excelente.
- Bir parça daha domates ister misin?
- ¿ Quieres otro tomate?
- Maalesef. Ekim'de domates olmuyor. Konserve alayım bari.
Lamentablemente, octubre es mala época de tomates.
- Domates.
Pasa todos los días.
Joe, domates yemeyi keser misin?
Joey, podrías dejar de comer esos tomates?
Tam da domates çorbasını yedikten sonra.
Luego de haber comido sopa de tomate.
Trikloroasetik asit, domates çorbasına konulunca zehri aktif hale getiriyor.
El ácido eicosenoico en la sopa de tomate activa el veneno.
Sadece beyazları, domates, ekmek yok.
pasados por agua, tomate, y sin pan.
Bu... Bu domates sosu.
Es salsa marinara.
O "Yüzümde domates sosu var" yüzüydü.
Era cara de "Tengo salsa marinara".
- Domates alerjisi var.
- ¿ Qué? - Es alérgico a los tomates.
İşte geliyor. Jersey'de domates sezonu başladığı anda bu New York'luları uzak tutamazsın.
Tan pronto como los tomates están en temporada en Jersey no se puede mantener alejados a los de Nueva York.
Bolonez'de et var, domates sosunda yok tabii ki.
La boloñesa tiene carne, obviamente, la marinara, no.
Sonra bir sabah, vaiz beni markete gönderdi, makarna, peynir, pirinç ve iki domates almam gerekti.
Parecía solitaria, de repente estaba en una colonia donde mi sueño se haría realidad.
Winn Dixie'ye gidip peynirli makarna, pirinç ve domates alır mısın?
Podrías ir a Dixie Winn y traer Macarrón con queso blanco y dos tomates.
Şu gördüğünüz sakız, domates çorbası, rosto ve turta oluyor. "
Este chicle tiene sopa de tomate, rosbif y pastel de arándano ".
Domates çorbası. Boğazımdan aşağı aktığını hissedebiliyorum.
¡ Siento cómo la sopa de tomate se resbala por mi garganta!
Muhteşem grafikleri olan, insanların beyinlerinin domates gibi dağıldığı şiddet oyunu.
Es un video juego de violencia increíblemente gráfico con los cerebros de la gente saliendo de sus cabezas como salsa de tomate.
Krakerli domates çorbası. İster misin?
De tomate con galletas. ¿ Tú quieres?
Ev yapımı ekmek, salata, domates, peynir ve turşu.
Pan casero, lechuga, tomate, queso y pepinillos.
Fiyatlarımız çeri domates gibidir : küçük ama sert.
Nuestros precios son como los tomates cherry : Pequeños pero firmes.
Fiyatlarımız çeri domates gibidir :
Nuestros precios son como los tomates cherry :
Sana domates almak için ta New York'a mı gideceğim?
¿ Quieres que vaya hasta Nueva York para comprar unos tomates?
Ben eminim, sen domates, mısır ya da onun gibi bir şeyler yetiştirirsin.
Puedes cultivar tomates o maíz o algo así, estoy seguro.
Evet, domates ve kabaklarını görmelisiniz.
Sí, deberías ver sus tomates y zapallitos.
"Domates" dedi.
"Tomates".
Domates doğrarken kestim.
Me la hice cortando tomates.
Tahtaya not et, domates almam lazım.
Anota en la pizarra que compre tomates.
Domates yemiş olabilir.
Tal vez comió tomates.
Domates, ve Tai Chi ile marine edilmiş soyulmamış hıyar.
Tomate, y Tai Chi con pepinos adobados sin pelar.
Domates, ve Tai Chi ile marine edilmiş soyulmamış hıyar!
Tomate, y Tai Chi con pepinos adobados sin pelar!
Karides yahnisi, domuz ve dana şiş ve domates salatası istiyorum. Karbonhidratlardan uzak durmaya çalışıyorum da.
Quisiera el guisado de camarón bifes de cerdo y vaca y también ensalada de tomate.
Biri onu güzel domates bahçesinde temizlemiş.
Entonces, alguien lo sacó en su lindo jardín de tomates.
Olgunlaşmamış ve tatlı domates severim ben.
Los tomates Green zebra y los hillbilly.
Domates çorbası. Gözdelerimden biriydi.
Tengo una pista de que Kujo hará una venta personal esta noche
Domates doğramak için.
Sólo quería cortar unos tomates.
Domates çorbası, kızarmış peynir ve az demli bir bardak çay... benim kitabımda en iyi öğle yemeğidir.
Sopa de tomate, sándwich de queso y una taza de té liviano es el almuerzo que más me gusta.
Doğurduğumda da bütün menüleri hazır etmiş, yiyecek siparişlerini vermiş ve kötü bir domates hasadı olur ya da Oprah yine dana etine karşı çıkar diye yedek planımı yapmış olurum.
Y para cuando Io haga, debo tener los menús hechos... las provisiones pedidas, y un plan alternativo... por si la cosecha de tomate es mala... o si Oprah decide enojarse con la carne de nuevo.
Tabii ki kerevizciler de Domates George'a bakıyordu.
Y por supuesto todos los tipos del apio están mirando fijamente Y entonces George "Tomate"
Şu anda boş vakti bol çünkü domates mevsimi bitti.
... el tiene mucho tiempo libre ahora porque no es temporada de tomates...
Annesi ev yapımı domates sosu konusunda dikkatsiz davranmış.
Mamá es descuidada con la salsa de tomate casera.
Sizi uyuşturucu avına çıkarmıştım siz domates sosu getirdiniz.
Los envié a buscar drogas de diseño y me traen salsa de tomate.
Annesi evde domates sosu yapıyor.
La madre tenía salsa de tomate casera.
Chi'nin Matt'in domates bahçesinden bir şey aşırmadığına emin misin?
¿ Chi no habrá entrado en la huerta de tomates de Matt?
Ve hâlâ ızgara peynir ve domates bekliyorum. - Sabır bir erdemdir.
La paciencia es una virtud.
Biz ona Domates George deriz.
- Lo llamamos George "Tomate".
Ayrıca domates sosum da bitiyor.
Ando escaso de salsa de tomate.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]