English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Donuyor

Donuyor tradutor Espanhol

376 parallel translation
Yakalanmanın, o pranga kampında sekiz korkunç yıl daha geçirmek anlamına geldiğini hatırladıkça kanım donuyor.
Cuando pienso que tu captura significaría ocho terribles años más en esos trabajos forzados, se me hiela la sangre. Estaré en contacto contigo.
Bana dokunduğunda kanım donuyor sanki.
La sangre se me hiela cuando me toca.
Şimdi bile, onun gözlerini düşündüğüm zaman, kanım damarlarımda donuyor.
Incluso ahora, cuando pienso en sus ojos... la sangre se hiela en mis venas.
Göl donuyor, onun sesi.
Es el lago que se está helando.
Joe Sam burda donuyor.
Joe Sam se está congelando ahí fuera.
Karda çalışırken çamur bile soğuktan donuyor.
Trabajo en la nieve que rápidamente se torna en fango helado.
Senin aksine, benim burada kıçım donuyor.
Ya hace bastante frío aquí dentro.
Yarın gece Alplerde donuyor olacaksın.
Mañana por la noche estarás en los Alpes, congelado.
Elli bin İtalyan şu anda tepesinde muzaffer bir şekilde donuyor.
Hay 50.000 italianos congelándose triunfantemente en la cumbre.
Hayır, o Squaw Vadisi'nde donuyor.
No, está en Squaw Valley.
Kollarım ve omuzlarım donuyor adeta.
Tengo frío en los hombros y los brazos.
Geri donuyor...
Está volviendo... ¡ Encontró el jueguito!
Donuyor fakat itiraf etmez asla.
Se está congelando, pero no quiere admitirlo.
Kafam donuyor.
Y se me hiela el cuero cabelludo.
Kıçım donuyor.
Se me está congelando el culo.
- Metal iskelet donuyor.
- El armazón de metal se está helando.
Çölde bile donuyor.
Congelándome... en el desierto.
- Ayaklarım donuyor.
- Tengo los pies helados.
Ve sen beni öpüyorsun. Ve ayaklarım donuyor.
Y me besas... y tengo los pies helados...
Yardım ederdim ama soğuktan kıçım donuyor.
Te daría una mano, pero me congelaría.
Kıçımız donuyor.
Parece estar helando allá afuera.
Donuyor olmalılar.
Deben haberse helado.
Burası donuyor.
Algo fuerte. Sin hielo.
Ayaklarım donuyor ve bileklerim acıyor.
Se me congelan los pies, y me duelen los tobillos.
Dışarıda donuyor olmalısın.
Debes de estar helándote ahí fuera.
Kanım donuyor.
¡ Se me revuelve el estómago!
Donuyor!
¡ Hiela!
Kıçım donuyor. - Kaldırdı.
Tengo el culo congelado.
Ama ne zaman bir bayanın karşısında olsam parmaklarım donuyor, beynim kapanıyor.
Pero cuando estoy ante una dama mis dedos se vuelven inútiles, mi cerebro se apaga.
Dışarısı donuyor.
Hace mucho frio aquí.
Tüm gezegen donuyor. Dünya'nın çekirdeğindeki ısıtıcı güç bir şekilde çekilip alınıyor.
La energía calorífica de la Tierra está desapareciendo.
Kahrolası yabancı arabalar her zaman donuyor.
Estos coches extranjeros siempre se congelan.
- Donuyor.
- ¡ Se congeló!
Donuyor.
Está helada.
- Donuyor musun?
- ¿ Estás helado?
Bebek donuyor biberonu al yukarı götür de anneannen biraz kaynar su versin biberonu bebek için hazırlamak için
El bebé está helado. Coge la botella y sube a que la abuela te dé agua hervida... para prepararle el biberón al niño.
Burada bir tarafım donuyor.
iSe me estän helando las pelotas!
- Donuyor olamazsın.
- No puedes estarlo.
Görünüşte Heather Duke'ün hayat dolu genç bir bayan olduğunu hepimiz biliyoruz ama ruhu Antarktika kıtasında genç arkadaşlarının acımasız olabileceğini bilerek donuyor anne-babasının tepkisiz kalabileceğini ve intihar notunda anlamı yazdığı gibi hayat berbat olabiliyordu.
Aparentemente, Heather Duke era aquella joven vivaracha que todos conocíamos pero su alma estaba en la Antártida, congelándose al ver lo crueles que pueden ser los adolescentes lo indiferentes que pueden ser los padres y, tal como escribe de forma tan elocuente en su nota, que la vida puede ser un asco.
- Burada bokum donuyor. - Ay, Allah kahretsin!
- me estoy congelando el trasero aqui afuera.
Geceleri su donuyor ve o tamamen çıplak.
Si el agua por la noche se congela, él se congelará.
Bu güzelliklerle hafif bir meltemde bile donuyor insan.
Se te congela el trasero.
MARY PRESTON DÖNÜYOR
REGRESA MARY PRESTON
GÜNBATIMI TÜMENİ BUGÜN EVİNE DÖNÜYOR!
¡ LA DIVISIÓN PUESTA DEL SOL REGRESA HOY A CASA!
YANINDA GAINSFORD'LA S.S. MANÇURYA GEMİSİYLE EVE DÖNÜYOR
REGRESA A CASA CON GAINSFORD A BORDO DEL S.S. MANCHURIA
LORD GAINSFORD LONDRA'YA DÖNÜYOR.
LORD GAINSFORD LLEGA A LONDRES.
JENNY DOLLY AMERİKA'YA DÖNÜYOR Yeni gösteri Planı Yok
J ENNY DOLLY REGRESA A EE. UU. NO HAY PLANES PARA OBRA NUEVA
STÜDYOLAR SESLİ FİLME DÖNÜYOR
NACE LA PELÍCULA SONORA
Şimdi ne yapıyorsun? Gece ılık ama ellerim donuyor.
¿ Por qué hace eso?
ANGEL OBREGON BUGÜN EVE DÖNÜYOR
ÁNGEL OBREGÓN VUELVE A CASA HOY
Adamlar uyuyamıyor, donuyor.
- ¿ Qué caramelos? ¿ Dónde los ha visto?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]