English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Doris

Doris tradutor Espanhol

1,726 parallel translation
- Doris'le bir dakika yalnız kalmalıyım.
- Necesito un momento sólo con Doris.
- Doris'in kendine güvenme vakti geldi.
Ya es hora de que Doris crea en ella misma de nuevo. Pero estás desapareciendo, no puedes...
Ve Doris... Sonuncusun.
Y Doris, eres la última.
Koş Doris, koş.
Corre Doris. ¡ Corre!
- Başlama.
- ¡ Doris no empieces!
Doris, bundan emin değilim.
- No sé nada de esto. Doris, Doris. - Vamos.
- Seni seviyorum, Doris.
- Te quiero mucho Doris.
H. Truman, Doris Day, Kızıl Çin, Johnnie Ray Güney Pasifik, Walter Winchell, Joe DiMaggio
Harry Truman, Doris Day, Red China, Johnnie Ray South Pacific, Walter Winchell, Joe DiMaggio
- Doris.
Doris.
Sence Doris hâlâ hayatta mıdır?
Ellos no la devolvieron. Y aún no se comunicaron. ¿ Piensa que Doris sigue viva?
Doris nerede?
¿ Dónde está Doris?
- Doris'e ne olacak?
¿ Qué le sucederá a Doris?
Doris, Billy'nin bisikletini garaj yolundan çeker misin?
¡ Esos críos son incapaces de poner la bici en su sitio!
Doris Landers'ımız olmalı.
Necesitamos a Doris Landers.
Merhaba, Doris.
¡ Hola, Doris!
Şuradaki Doris ve Lucinda'ya bak.
Mira a Doris y a Lucinda allá.
Doris Day'in ölümsüz lafında da dediği gibi :
Las palabras inmortales de Doris Day : "Qué será será"
Ben Doris.
Soy Doris.
Doris "çatlak" mı oldu?
¿ Doris es "la loca"?
- İyi akşamlar tatlım.
- Buenas tardes, Doris.
Doris Lathom'ım geldiğini gördüm.
Bueno, vi a Doris Latham expandirse
Doris, lütfen içeri maskotumuzu gönderebilir misin?
Doris, ¿ puedes mandarme a la mascota de colegio?
Doris'e. Bella'nın en iyi saksofoncularından... Doris'i, dostluğumun göstergesi olarak size veriyorum.
Doris, una de las mejores chupavergas del Bella que les enviaré como gesto de amistad.
Lütfen bu yüzden Doris'i reddetme.
Por favor, no rechaces a Doris en base a eso.
Sen de gidip eşyalarını topla Doris!
Mejor empacas, Doris.
Kollarını sıva Doris.
Arremángate, Doris.
Kazançlarını olduğundan fazla göstermiyorlardır... değil mi Doris?
No supondrías que estarían salando la maldita mina de allí ¿ verdad, Doris?
Pekala... demek bu sorunlu bir adam, ne dersin Doris?
Es un hombre con un problema, ¿ no, Doris?
Arkadaşım Maddie'yi... bir de bizimle çalışsın diye gönderdiğin Doris'i... ve bebek yüzlü, sevimli yabancı fahişeyi soruyorum. Dün gece sana gelmek için... Wolcott'ı orada bıraktığımda üçü de yaşıyordu.
Pregunto por mi amiga Maddie por Doris, a quien mandaste a trabajar con nosotros y la puta de afuera... tan bonita como una muñeca que, por lo que sé, cuando dejé a Wolcott allí anoche para venir a buscarte, seguían vivas.
Maddie'yi, Doris'i ve yabancı kızı sorun çıkarmak için aramıyorum. Wolcott onları öldürdüyse, gömüldüklerini görmek istiyorum.
Pregunto por Maddie y Doris y la chica de afuera no para crear un problema pero si Wolcott las mató, y hubiera restos, para enterrarlos.
Bir de getirdiği kız Carrie... ve Cy'ın casusluk yapması için peşimize taktığı Doris var.
Y Carrie, la chica que trajo ella y Doris, a quien Cy hizo venir con nosotros para espiar.
Olmaz Doris... seni sürprizsiz bırakamayız.
No, Doris no debemos dejarte más allá de la sorpresa.
Doris'le beraber içeride.
Está en un cuarto con Doris.
Wolcott. - Neden Doris'le beraber?
¿ Por qué está con Doris?
Doris'i düzmesini sağlayacak... ne söylemiş olabilir acaba?
Carrie puede haberle dicho a Wolcott sobre Doris para hacer que quiera cogérsela.
Wolcott, Doris'i bir daha duvara fırlatmasın diye.
¿ Para evitar que Wolcott haga rebotar a Doris de más paredes?
Doris son konuşmasında dövüldüğünden bahsetmiş miydi?
Cuando habló contigo por última vez, ¿ Doris habló de que la golpearon?
Doris, nasıl geçti?
¿ Doris, cómo estamos?
... ve sonrasında... doris, seni sonra ararım.
Y luego dije- - Doris, te llamo más tarde.
Şunu duydun mu, doris?
¿ Doris, escuchaste eso?
Geçen ay, Doris Roberts ve Phoenix'de bulunduğunda yemekten hoşlandığı yerin haberini yaptılar.
El mes pasado escribieron una reseña fabulosa de Doris Roberts y los lugares donde le gusta comer cuando está en Phoenix.
Yemekhanedeki kadın, Doris.
Mira, si es la cocinera, Doris.
Ben buradayken Doris bana çok iyi davranrdı.
Doris fue muy amable conmigo cuando estudié aquí.
Sanırım Doris'i ben uydurdum.
Supongo que decidí llamarla Doris sin más.
Evet, eşin Doris.
Sí, tu esposa, Doris
Hep eksik olan bir şey vardı. Sonra Doris'le karşılaştım.
Entonces conocí a Doris.
Sonra kendi kendime Doris'in beynini Rita'nın bedenine koyabilseydim diye düşündüm. Harika olmaz mıydı?
Entonces pensé, ¿ y si pudiera poner el cerebro de Doris en el cuerpo de Rita?
Sonra da Doris'e aşık oldum.
Y entonces me enamoré de Doris.
" Posta kutusunun üzerindeki isim Doris Slotkin'di.
" El nombre en el buzón era Doris Slotkin.
- Koş. - Burada ne işin var?
- Corre Doris. ¡ Corre!
Ama hep Doris'e dönmek istiyordum.
Aunque después, siempre deseaba estar con Doris.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]