Dostumuz tradutor Espanhol
2,301 parallel translation
Yakışıklı dostumuz yasa ve düzen sayesinde seçim kazanacak.
Nuestro amiguito el alcalde basa su campaña en la ley y el orden.
Bu şarkı Benny dostumuz için geliyor.
Dedico esta canción a Benny.
Artık ne olduğu kimin umrunda? Ama o ülke dostumuz.
Mi novio Rico se emborrachó y me enterró viva.
Bir dostumuz var.
Tenemos compañia
Dostumuz Bellick'in ayak bileğinde hükûmet bandrollü takip cihazı var.
Tu amigo, Bellick, lleva alguna especie de pulsera monitorizada.
Sevgili dostumuz Baltasar'ı son yolculuğuna uğurlamak için bir araya gelmiş bulunmaktayız.
Nos hemos reunido para recordar a nuestro amigo Baltasar y lamentar su muerte.
Sembolik olarak da dostumuz Petri'yi yanına koyuyoruz. Onları hatıralarımızda yaşatacağız.
Simbólicamente también sepultamos a nuestro amigo Petri, cuya memoria vivirá con nosotros.
Sevgili dostumuz, şu an yaşadığımız acı gerçeklerini ortaya çıkardı.
Nuestro querido amigo nos ha presentado con las verdades dificiles de nuestro tiempo.
Dostumuz saat 3'ü çoktan geçirmiş gibi görünüyor.
Bueno, parece que nuestro amigo bebió gratis demasiado.
- Dostumuz geri döndü.
- Tu amigo está de vuelta. - ¿ Rebelde?
Arayan iyi dostumuz Galloway'di.
Era nuestro buen amigo Galloway.
Bunu ağır yaralı dostumuz Yüzbaşı Healy söyledi.
Del capitán Healy, nuestro amigo herido gravemente.
O pasaklı dediğin kişi bizim dostumuz oluyor.
Somos amigos de esa cosa verde y desaliñada.
Eğer bir bomba uzmanını takip edecek biri varsa, o da dostumuz Seymour'dur.
Pues si hay alguien en Miami que pueda encontrarlo es nuestro viejo amigo Seymour.
Efendim? Dostumuz biraz etrafı karıştırmış.
Vigilan a nuestro amigo.
Dostumuz da bir buzulun içinde bulunmuş...
Y nuestro amigo descubrió dos glaciales...
Ama artık burada bir dostumuz var.
Ahora tenemos a un amigo aquí.
Vay be. Dostumuz Stuart bana yalnızezik.
Nuestro amigo Stuart me dijo que te buscara en
Dostumuz o.
Ese es nuestro amigo.
Bayanlar baylar, televizyon dünyasından eski dostumuz Connor Rhodes!
Damas y caballeros, directamente de la TV, nuestro viejo amigo, Connor Rhodes.
O bizim dostumuz.
Es nuestro amigo.
Bill, bu da dostumuz Janet.
Bill, esta es nuestra amiga Janet.
Dostumuz Skippy'nin aç kalmasını istemezsin, değil mi?
Usted no quiere Skippy hambre?
Zincirli dostumuz B-Dawg kirli dostum Mudbud, Zen dostum Buddha Rosebud da küçük kız kardeşimiz.
El cachorro con traje de gallina es B-Dawg, el sucio es Mudbud, el cachorro zen es Buda y Rosebud es nuestra hermanita.
"Belki de eski dostumuz artık spordan zevk almıyordur."
"Quizás el viejo amigo perdió su gusto por el deporte."
Sen daima yanımızda olacak dostumuz tek umudumuzsun.
Amigo, eres eterno, y eres nuestro único y verdadero amigo. Nuestra única esperanza.
Neyse, bir aile dostumuz beni bir yetimhaneye postalanmak yerine Sensei'ye götürdü.
Un amigo de nuestra familia, decidió llevarme al Sensei. De lo contrario, hubiera sido enviado a un horfanato.
Bu dün getirdiğimiz gevrek dostumuz hakkında mı?
¿ Se trata del quemado que trajimos ayer?
Ateş bizim dostumuz.
El fuego es nuestro amigo.
Dostumuz evleniyor.
- Nuestro amigo se casa.
Ve zavallı dostumuz Basil...
Y el viejo y querido Basil...
- Eski dostumuz nasılmış?
¿ Cómo está el viejo encantador?
Dostumuz kadının birini sırtlayıp bir maskeli baloya gitmiş.
Había un tipo en una fiesta de disfraces con una mujer sobre sus hombros.
Şunu söyleyebilirim. Buradaki dostumuz bu şekilde yaşama başlamamış.
Diría que este amigo no comenzó de esta forma.
İşte cesur dostumuz. – Çok yaşa Başkan Prem!
- Él es un diamante. - ¡ Gloria al presidente Prem!
Doktor değilim ama bu büyük kan birikintisine bakarsak dostumuz bence eceliyle ölmemiş.
No soy médico, pero al juzgar por el exceso de sangre... supongo que nuestro amigo no murió por causas naturales.
Umalım da küçük dostumuz susamış olsun.
Bueno, esperemos que el pequeño tenga sed.
Sonra cinayet, dostumuz Moe'nun üstüne atıldı.
Y entonces nuestro amigo Moe fué incriminado por el asesinato.
Ölen dostumuz, Zetroc gibi.
¿ Alguna idea de que era lo que estaba buscando Diddums? No. Nadie sabe.
Eddie, dostumuz nasıl?
Eddie, ¿ Cómo está nuestro amigo?
Dostumuz, ya çok şanslı ya da keskin nişancı yerinin nasıl olduğunu biliyor.
El tipo debe de tener suerte o sabe cómo es un localizador de francotiradores.
Dostumuz, 400 metreden 14 cm'lik hedefi vurdu.
Nuestro amigo le dio a un blanco de 18 centímetros a 400 metros de distancia.
Ben.. .. dostumuz Jackson'a iyi davranmalarını istiyorum. Çünkü o iyi birisi.
Bueno quiero asegurarme de que tratan bien a nuestro amigo Jackson porque es un buen tipo.
Öyle bir dostumuz olduğu için şanslıydık.
Tuvimos mucha suerte de tenerlo.
Mezun olan, dostumuz, Van Wilder!
Ese egresado, nuestro amigo, jes Van Wilder!
Rolland, o dostumuz.
Rolland... es un amigo.
Yani bıçaklı dostumuz hakkında bir şey yok, öyle mi?
¿ No averiguaste nada sobre mi amigo de los cuchillos?
Haitili dostumuz partiyi bastı..
Nuestro amigo haitiano acaba de aguarnos la fiesta.
- Dostumuz bu mu?
- ¿ Éste es el tipo?
Küçük dostumuz nasıl?
¿ No es cierto, hombrecito?
Rakipler dostumuz.
Los clientes son el enemigo, los competidores son nuestros amigos.