Doç tradutor Espanhol
8,040 parallel translation
Hepsi senin olabilir doktor.
Puedes encargarte, doc.
- Anlaştığımız falan yok zaten Doktor.
- No nos llevamos bien, Doc.
- Hâlâ bizimle misin Doktor?
Oye, ¿ sigues aquí, Doc?
- Ne yaptığını anladım Doktor.
Tengo tu número ahora, doc.
Sorun ne Doktor?
¿ Qué ocurre, Doc?
Of be! Doktor!
¡ Aw, dios, Doc!
Çünkü ona yardım etmek istiyorum!
Doc, porque ¡ Debo ayudarle!
- Affedersin doktor.
Lo siento, Doc.
Acil seks isteği araması yapıyorum.
Doc T. Llamándote, destinatario : "Ese culo".
Kulağa Doc King gibi geliyorsun baba.
Suenas como Don King, papá.
- Sonuç nedir doktor?
- ¿ Qué pasa, doc?
- Günaydın doktor. - Günaydın Wade.
Buenos días, Doc.
Selam doktor, günaydın.
Hola. Oye, Doc. Buenos días.
Durum ne doktor?
¿ Cómo estás, Doc?
Neye bakıyoruz, doktor?
¿ Qué estamos viendo, Doc?
Hey, yarın senin için iyi niyete bir koşu yapmamı ister misin, Doc?
¿ Quiere que vaya a la beneficencia por usted mañana, Doc?
Merak etme, Doc.
No se preocupe, Doc.
Lily'ye olanlar gerçekten çok kötü, ama, neye ihtiyacın varsa, Doc.
Es horrible lo que le pasó a Lily, pero, sí, lo que sea que necesite, Doc.
Üzgünüm, Doktor, ama acil olduğunu söyledi.
Lo siento, Doc, pero ella dijo que era urgente.
Hadi ama, Doktor.
Vamos, Doc.
Hey, harikaydı, Doktor!
¡ Eso fue genial, Doc!
Hey! Hey! Sende, Doktor!
¡ Muy bien, Doc!
Doktor, nereye gidiyorsun?
Doc, ¿ a dónde va?
Ben veterinerim, Doktor.
Soy veterano, Doc.
Metaforu göz ardı mı ediyorsun Doktor?
¿ Te estás perdiendo la metáfora, doc?
Gelmişsin, Doktor.
Ahí está, doc.
Lanet olsun, Doktor! Ne yaptın?
demonios, doc, ¿ qué hiciste?
- Tamam ama Dr. Hart...
Sí, pero, Doc... Dra. Hart...
Tam zamanında, Doktor.
Justo a tiempo, Doc.
Doktor, kız orada.
Doc, está aquí.
Senin görünüşünü beğenmedi, Doktor.
No le gusta su aspecto, Doc.
Evet, bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum Doktor.
Sí, no creo que sea una buena idea, Doc.
İyi akşamlar, Doktor.
Buenas tardes, Doc.
Bilimsel gerçek, değil mi, Doktor?
Es un hecho científico, ¿ verdad, Doc?
Doktor, hep böyle yapamazsın.
Doc, no puede seguir haciendo esto.
Doktor, bilmeniz gerekir, Olivia Goldsmith çocukluğundan beri yerel silah kulübünün üyesiymiş.
Doc, debería saber, Olivia Goldsmith... ha sido miembro del club de armas local desde que era una niña.
Kelepçeleyim seni, Doktor?
¿ Debo esposarlo, Doc?
Doktor, ben...
Doc, yo...
Bu iş bende doktor.
Tengo esto cubierto, Doc.
- Söyleyeceğini unutma doktor.
Contén tus pensamientos, Doc.
Neler buldun, doktor?
¿ Qué tienes, doc?
Bir çatı, birkaç çöp torbası, alüminyum sandalye, selo bant ve bir hayalimiz vardı.
Doc, teníamos un techo, un par bolsas de basura, un sillón de aluminio, mucha cinta adhesiva y un sueño.
Kız virüsü kapmış Doktor.
Está infectada, Doc.
Fenomen hareketlilik dedi doktor.
Motilidad fenomenal, dijo el Doc.
Doktor, hidroklorik asit dedi.
Doc. dijo que era Ácido Clorhídrico.
Birisi gözlerini asitle yakmış doktor.
Alguien le quemó los ojos con ácido, Doc.
Ben sana yardım etmeye geldim doktor.
Estoy aquí para ayudarle, Doc.
- N'aber, doktor?
- Hola, Doc.
- Sağ olasın, doktor.
Gracias, Doc.
- Seni yine görmek çok güzel, doktor.
Me alegra volver a verte, doc.
Doktor.
¿ Doc?