English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Duramıyorum

Duramıyorum tradutor Espanhol

906 parallel translation
Kaşımadan duramıyorum.
No puedo dejar de rascarse.
Duramıyorum.
No puedo parar.
Şimdi, bunu düşünmeden duramıyorum.
Abre la puerta.
Bunu merak etmeden duramıyorum.
Gracias.
Yerimde duramıyorum.
Me siento emocionado.
Ama duramıyorum.
Pero nunca puedo.
İnan bana Mary, o kadar korktum ki yerimde duramıyorum.
Tengo tanto miedo que no puedo estarme quieta.
Sıtmam var ve ayaklarımın üzerine duramıyorum.
Tengo tanta fiebre que no me aguanto de pie.
Ayakta dahi duramıyorum.
No me sostengo.
Vicdanı olmayan insanları görünce isyan etmeden duramıyorum.
La gente sin conciencia me revuelve. ¡ Cerdos!
- Duramıyorum.
No puedo. Haz la foto.
Ağlamadan duramıyorum.
No puedo.
Ben bir yerde duramıyorum.
Me siento compenetrada con aquel ambiente.
Duramıyorum!
¡ No puedo parar!
Duramıyorum!
¡ No puedo detenerme!
- Duramıyorum!
- ¡ No puede detenerse!
Başım dönüyor, ayakta duramıyorum.
Me da vueltas la cabeza, no logro mantenerme en pié.
Duramıyorum.
Estoy histérico.
- Acele edelim. yerimde duramıyorum.
- Vámonos. Tengo prisa.
Uzak duramıyorum.
Simplemente, no puedo alejarme de ellos.
Ayakta duramıyorum.
No soy capaz de erguirme.
O yüzden, bir türlü yerimde duramıyorum.
Así puedo equilibrar los kilos que me sobran.
Bak, ayakta duramıyorum, şöyle gel.
Escuche, no puedo estar parada. Venga acá. Siéntese.
Özür dilerim. O kadar gerginim ki gülmeden duramıyorum.
Estoy tan nerviosa que no puedo dejar de reír.
Geceleri ağrıdan duramıyorum.
Me dolió toda la noche.
Sonra yeniden doluyor içim duramıyorum.
Y luego vuelve a empezar, no puedo remediarlo.
Kaptanı düşünmeden duramıyorum.
No dejo de pensar en el capitán.
Son zamanlarda yerimde duramıyorum hareket istiyorum, gitmek...
Estos días... estoy muy nervioso... me gustaría marcharme, lejos...
Düşünmeden duramıyorum.
No puedo dejar de pensar en ella.
O kötü zamanları düşünmeden duramıyorum.
No consigo dejar de pensar en los tiempos difíciles.
- Seni düşünmeden duramıyorum.
- ¿ Pienso en usted todo el tiempo.
- Duramıyorum.
- Aún no se detenerme.
" ama 18 Ağustos 1934'ü düşünmeden duramıyorum.
" Pero no puedo evitar pensar en el 18 de agosto... de 1934.
Kusura bakma Larry ama olanları düşünmeden duramıyorum.
¡ Lo siento, Larry pero no puedo dejar de pensar en esto!
Hâlâ olduğum yerde duramıyorum, bu yüzden alelacele buraya geldim.
Me apresure por llegar aquí.
Ben ayakta bile duramıyorum.
Incluso para vírgenes. No puedo... no puedo mantenerme despierta.
Ve her defasında işler sarpa sarsa da... yine de ondan uzak duramıyorum.
Y aunque se lo complicado que se pondrán las cosas... no me puedo mantener alejado...
Senin kendini tutamamanla ailenin çöküşünü ilişkilendiremeden duramıyorum.
No puedo evitar asociar tu falta de firmeza con la caída de tu familia.
Yerimde duramıyorum!
¡ Esto es la hostia!
Sana baktığımda huzursuzlanıyorum. Ama uzak da duramıyorum.
Cuando la miro... me siento mal... pero no puedo mantenerme alejado.
Korkunç! Yatıyor olmam lazımdı, kusmadan duramıyorum.
Debería estar en la cama, no dejo de vomitar.
- Şimdi de ben titremeden duramıyorum.
- Soy el que no puede dejar de temblar. -?
Kaşımadan duramıyorum!
¡ No puedo dejar de rascarme!
Daha fazla duramıyorum.
No puedo más.
Evet, hayır ben iyiyim. Sadece..... kanatlarımla havada duramıyorum o kadar. Oysa uçan bisikletimle çok başarılı olmuştum.
Sí, estoy bien, aunque no puedo remontar vuelo con mis alas... por alguna razón, a pesar de mi éxito... con la bicicleta voladora.
Ama bu işin sizinle..... nasıl olacağını düşünmeden de duramıyorum doğrusu.
No dejo de fantasear cómo sería hacerlo contigo.
Üzgünüm ama bana böyle seslenildiği zaman gülmeden duramıyorum.
Perdón, pero me da risa cuando oigo que me llaman así.
Kendi ayaklarımın üzerinde bile duramıyorum.
Ni siquiera puedo tenerme en pie.
Ayakta duramıyorum.
Probablemente no.
Ayakta duramıyorum
Estoy acabada
- Ağrıdan duramıyorum.
- No puedo soportar el dolor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]