Duymuyor musunuz tradutor Espanhol
169 parallel translation
"Şarkı söyleniyor, duymuyor musunuz?"
"Alguien canta. ¿ No lo oye?"
Hepiniz onunla gurur duymuyor musunuz?
"¿ No estáis orgullosos de él?"
Beni duymuyor musunuz?
¿ No me oyen?
Bu hücum borusu Duymuyor musunuz?
- Es la carga de caballería. ¿ No la oye?
- Evet. Orada. Duymuyor musunuz?
Es eso. ¿ No lo oyes?
Düdüğü duymuyor musunuz?
¿ No oyen el silbato?
Utanç duymuyor musunuz, Leydi Marian?
¿ No estáis avergonzada, Lady Marian?
Beni duymuyor musunuz?
¿ Puede oírme?
Duymuyor musunuz?
¿ No me escucha?
Bu örnek çiftti, fabrikadan ilk çıkan çift. Gurur duymuyor musunuz?
Éste es el par de prueba, el primero en salir de fábrica.
Duymuyor musunuz?
¿ Me oye?
Tanrım, duymuyor musunuz?
¡ Ay, Dios! ¿ Pero qué hace?
Rüzgârın getirdiği şu kokuyu duymuyor musunuz?
¿ Oléis lo que trae el viento, muchachos?
Gurur duymuyor musunuz?
¿ No está orgulloso?
Duymuyor musunuz?
Escucha eso.
Sessiz ve sakin olun, duymuyor musunuz?
Sin hacer ruido y tranquilamente, ¿ me oyen?
Bayan Petitgrew, duymuyor musunuz?
Señorita Pettigrew, ¿ me escuchó?
Duymuyor musunuz?
¿ No me oye?
Onları görmüyor, duymuyor musunuz?
¿ Vosotros no los veis? ¿ No los oís?
Duymuyor musunuz?
¿ Es que no lo oís?
Niye durduk? Duymuyor musunuz?
¿ No lo han oído?
Bundan sıkıntı duymuyor musunuz?
¿ No sufre por ello?
- Viyolonsel sesini duymuyor musunuz?
- ¿ No le oye?
Arabayı duymuyor musunuz?
¿ Es que no oís el carruaje?
Duymuyor musunuz?
¿ No oís? Alguien llora.
Ağlama sesini duymuyor musunuz? Duymuyor musunuz?
¿ No oís?
Bir kadına hiç ihtiyaç duymuyor musunuz?
¿ El pecado lo tienta, Padre?
Alkışları duymuyor musunuz?
¿ Puedes oir los aplausos?
Beni duymuyor musunuz?
¡ Me pueden escuchar!
Duymuyor musunuz?
Chicas. ¿ Me oís?
Bütün bu yaptıklarım karşısında en ufak bir öfke duymuyor musunuz?
¿ Cómo? ¿ Ningún resentimiento de mis extravagancias?
Neler olduğunu duymuyor musunuz?
¿ No oye lo que está pasando?
- Duymuyor musunuz beni?
- ¿ No me oís?
Adam öldürünce huzursuzluk duymuyor musunuz?
No te afecta, ¿ causar la muerte de personas?
- Bunu duymuyor musunuz?
- ¿ No oye eso?
Duymuyor musunuz? Trende katil var diyorum...
¡ Hay un asesino en el tren.
Müziği duymuyor musunuz?
¿ No oye la música?
Öfke duymuyor musunuz?
No les molesta esto?
Affedersiniz, nerde... beni duymuyor musunuz?
Disculpe, ¿ dónde puedo..., no me oye?
- Duymuyor musunuz?
- ¿ Puedes oírlo?
'diyen hırıltılarını duymuyor musunuz? "
¡ Yo acuso!
Beni duymuyor musunuz?
¿ No me ha oído?
Sesleri duymuyor musunuz?
¿ No escucha esa música?
Hiç rahatsızlık duymuyor musunuz? Onu teslim edeceğiniz için, yani.
- ¿ No le da reparo?
Bizi batıracaklar! Beni duymuyor musunuz?
¿ No me escuchan?
Kesin ateşi, duymuyor musunuz?
- Paren, ¿ me oyen?
Duymuyor musunuz?
¿ Me oyeron bien?
Sesleri duymuyor musunuz?
¿ No lo oyó?
Duymuyor musunuz?
No oyen?
Duymuyor musunuz? Nereden geldiler?
¿ De dónde salieron?
Radyoyu duymuyor musunuz?
- ¿ No oyen esa radio?