Dwayne tradutor Espanhol
758 parallel translation
Dwayne King.
Dwayne King.
- Bir türlü anlamıyorum, Dwayne.
- No lo entiendo, Dwayne.
Dwayne bana silahı satın aldığında.
Poco después de que Dwayne la comprara.
Dwayne dün gece bunları hazırladı.
Dwayne hizo esto anoche.
Bir kadın olarak kadın olmanın gururunu taşımak onun hep taşıdığı gibi Dwayne ve Alma Kimberly'in kızı Emily Kimberly olmadığım halde.
Yo tan orgullosa de ser una mujer debo confesar que no soy Emily Kimberly la hija de Dwayne y Alma Kimberly.
- Tanrı aşkına Dwayne!
- ¡ Por todos los cielos, Dwayne!
- Sus Dwayne! İnsanlar bize bakıyor!
¡ La gente nos mira!
Bu gece kazanan... yine Bayan Sarita Dwayne!
¡ La ganadora de esta noche... es la Srta. Sarita Dwayne!
- Dwayne, Mozart döndü!
- Volvió Mozart.
Evin yarısını götürdü ve köpeğim Dwayne'i öldürdü.
Destrozó la mitad de la casa y mató a mi cachorro Dwayne.
Dwayne Robinson.
Dwayne Robinson.
Ben polis şefi Dwayne T Robinson ve şu an kontrol bende.
Soy el jefe adjunto de policía, Dwayne T. Robinson y estoy al cargo de la situación.
Senin için kötü haberlerim var, Dwayne.
Tengo que darte malas noticias, Dwayne.
Ulusal televizyonda az önce kendini rezil eden ben değildim, Dwayne.
No soy yo a quien le acaban de dar por el culo... y en directo, por la tele, Dwayne.
Ben polis şefi Dwayne Robinson.
Aquí el jefe adjunto Dwayne Robinson.
Trainer, Dwayne.
Trainer, Dwayne.
- Dwayne'in mektuplarını mı?
¿ Las de Dwayne?
Bu sosu biraz koyulaştırmak lazım.
Joe, cuéntale a Sam sobre Dwayne.
Joe, Sam'e Dwayne'den bahset. Babasını tanımak istiyor.
Quiere saber más de su papito.
Dwayne'in anneni buraya ilk getirişini hatırlıyorum.
Recuerdo la primera vez que trajo a tu mamá.
Herkes Dwayne'in bize seni bırakmasının inanılmaz bir şey olduğunu düşündü.
Todos pensamos que fue algo extraordinario que Dwayne te pusiera en la tierra.
Bazen Dwayne öldü de kurtuldu diyorum.
A veces pienso que Dwayne está mejor que nosotros.
Bir daha yaşayabilsen Dwayne'i Vietnam yerine Kanada'ya yollar mıydın?
Si pudieras hacerlo de nuevo, ¿ lo hubieras mandado a Canadá?
Dwayne senin tanıdığı en muhteşem insan olduğunu düşünürdü.
Dwayne decía que eras el sol de su vida.
Dwayne E. Hughes.
"Dwayne E. Hughes."
Sammy Dwayne Desoto, dolabımdaki bu şey ne?
Sammy Dwayne Desoto, ¿ qué es esto?
- İyi Bay D. Çok iyi. - Bir şey söylemem lazım Dwayne.
Está bien, Sr. D. Muy bien.
Kahretsin Draisen, dedin ki- -
- Dwayne, conseguirás lo que quieres cuando yo consiga lo que quiero, ¿ comprendido? - Maldita sea, Draisen, dijiste -
- Bekle, Dwayne.
- Espera, Dwayne.
Kesin şunu!
Dwayne, déjalo ya.
Dwayne ilk kez başkanlığa aday olmuştu ya, ne zamandı o?
¿ Y la primera vez que Dwayne se presentó a alcalde?
Dougi, Dwayne'ye karşı çıkan bir makale yazmıştı.
Sí, en 1962. Dougie escribió un editorial en contra de Dwayne.
Tamam Dwayne, sakin ol.
Bueno, Dwayne, bueno tómelo con calma.
Şimdiden Dwayne ve Dougie'yi iki kez ayırmak zorunda kaldık.
Ya tuvimos que separar a Dwayne y a Dougie dos veces.
- Bekle, Dwayne.
- Espere, Dwayne.
Centilmen ve Hiç yahudi değil.
Es muy bueno, muy amable, muy gentil. Se llama Dwayne.
Onu buraya mahkum etmeseydik... o yaşlı yargıç için terk edilmezdi.
Si no fuera porque le tenemos aquí acaparado, apostaría a que ella no le habría dejado por el viejo Dwayne.
Ee, Dwayne nerede?
¿ Dónde está Duane?
Dwayne Milford Jr. ile konuşabilir miyiz diye sor.
Pregunte por Dwayne Milford hijo.
- Dwayne?
- ¿ Dwayne?
Dwayne, bu çözüm değil.
Dwayne. Dwayne, esto no solucionará nada.
Dwayne, sonra da ateş edebilirsin, önce konuş.
Dwayne, tendrás tiempo para disparar. Habla primero.
Dwayne, Dougie doğal nedenlerle, kalp krizinden ölmüş.
Dwayne, Dougie murió por causas naturales. Del corazón.
Dwayne ortada suç yokken, soruşturma açamayacağımızı sen de biliyorsun.
Dwayne, no puedes presentar cargos si no hubo un delito.
Dwayne, yorucu bir gün oldu.
Dwayne, fue un día largo y difícil. ¿ Por qué no vas a tu casa e intentas descansar?
Dwayne teşekkürler.
Gracias, Dwayne.
Dwayne yeniden nişanlanmışsın. Tebrik etmek istiyorum.
Permítame felicitarlo, Dwayne, por su reciente compromiso.
- Dwayne.
- Dwayne.
Teşekkürler, Dwayne.
Gracias, Dwayne.
Ben, şey... ben Dwayne Robinson, LA Polisi'nden. Burada yetkili benim.
Yo soy...
Ve Dwayne tek adaydı.
Y eso que Dwayne no tenía oposición.