Dç tradutor Espanhol
1,755 parallel translation
DC Perks ve DS Davis.
Los detectives Perks y Davis. "
50 % Afgan, 50 % Haşhaş, ve 50 % tomurcuk.
50 % afgano, 50 % rubia libanés y 50 % capullos DC.
Üç kişilik bir mürettebatı olan bir DC 9 bizi varış noktamıza götürmek için hazır olacak.
... ahí, un DC-9 equipado con tres miembros de tripulación.. ... estará listo para llevarnos a nuestro destino final...
Bir DC9 şafakta hazır olacak.
Un DC-9 estará listo al amanecer.
Komandolara bir DC 9 verilecek.
Un DC-9 se pondrá a disposición de los terroristas.
Ben bir DC 9 istemiştim.
Yo he pedido un DC 9.
Bu bir DC9 fakat Cezayir'den bile Bağdat'a uçamam.
Es un DC 9, pero no puede llegar a Bagdad.
Avusturya Hükümeti DC9'un dönmesini talep ediyor. Uçağın bizi Cezayir'e götüreceğini sandıklarını söyledi.
Él dice que Austria exige la restitución del DC-9, que el avión debía llevarnos a Argelia, y no más allá.
Samuel Henderson kardeşi Isaiah için burada, DC de.
Samuel Henderson, desde aquí en DC. Dirigido a su hermano Isaiah
- Haklısın, Samuel Dc de.
- Aquí mismo en Washington.
Bu 1860'daki Dc nin haritası.
Es un mapa de DC de 1860.
Ordu sağlık deposu burada Dc de.
El Laboratorio medico del ejercito esta aqui en D.C
Washington D.C.'ye gidecek bütün yolcularımız saat 08.30 Washington treni beş dakika sonra 40 numaralı bölüme girecektir.
Todos los pasajeros con destino Washington DC, el tren de las 8 : 30 a Washington llegará en cinco minutos al andén 40.
Royal Ormanları'ndan arıyormuş. Başkentin en varlıklı ailelerinin oturduğu sitelerden biri.
Estaba llamando de Royal Woods una de las comunidades cerradas mas ricas de las afueras de DC
Ama toplu ulaşım beni endişelendiriyor.
Solo me preocupa el transporte Trabajo de DC
Başkentteki iki özel okulun maçı.
Muy bien. Es sólo un juego entre dos colegios privados de DC.
Peki, niye onları başkentte arıyorsunuz?
¿ Entonces por qué los busca en DC?
Filistinliler en son başkentin 1600 km. güneyinde görülmüş.
Ahora, la última localización conocida de los Palestinos es a unos mil kilómetros al sur de DC.
Baba Sam de Washington'da mı?
Papa Sam está aquí también ; en DC.
Seni özleyeceğim Tomba ama sanırım Washinton'da ki hayat maceralarla dolu.
Voy a echarte de menos Tomba pero ahora que lo pienso, la vida está bastante llena de acontecimientos aquí en DC.
Hey, gezgin dedim de Henry'nin annesiyle babası hafta sonu veliler toplantısına geliyor.
Hey, hablando de perpetuos errantes, los padres de Henry vienen a DC por la semana de los padres.
Başkent'te bir sürü trafik kamerası var.
DC tiene muchas cámaras de tráfico.
Bomba devasa bir elektromanyetik dalga yaratır Başkent Washington kızarır, binlerce kişi yaşamını yitirir bizi de Amerikan tarihinin en büyük teröristleri diye yaftalarlar.
Uh, la bomba genera un pulso EMP gigantesco, Washington DC queda frita, y miles mueren, y seremos recordados como los mayores terroristas en la historia de América,
Maggie şehrin en iyi parti planlayıcısı. Kredi kartın onda.
Maggie es la mejor fiesta que se ha planeado en DC y ella ha obtenido tu tarjeta de crédito así que cubriremos los gastos.
Kimse kurbanını Washington'a getirmez. Eğer işin merkezi burası değilse tabii.
Nadie trae una víctima a DC a menos que su base de operaciones se encuentre aquí.
- DC Mansell.
Detective Mansell.
Burada, DC'de, bir genetik laboratuvarı.
Es un laboratorio de genética, aquí en Washington.
Yerin üstündeki sahte laboratuvarda ne olursa olsun gerçek Cadmus DC'deki en güvenli tesistir.
Pase lo que pase en el laboratorio falso sobre tierra el verdadero Cadmus es la instalación más segura de Washington.
Bu bir kıyı kültüründendir, İ.Ö.600 ila İ.S.1600 yılları ; çok insana benzer olmakla birlikte aynı zamanda bazı da tüylerle de abartılmıştır.
Este es de la cultura costera de los 600 a los 1600 DC, y es humanoide, aunque algunos rasgos han sido exagerados.
Yeni ahit deki "Havarilerin Davranışları" bizlere bu tür bir hikâye anlatır ki, Aziz Peter,
En Hechos de los Apóstoles del Nuevo Testamento se cuenta una historia sobre San Pedro, quien fue prisionero del Rey Herodes en Jerusalén el año 44 DC.
İ.S 359 yılında yapılan bu mezar taşı, bazılarına göre bilinen en eski kanatlı melek tasvirlerinim bulunduğu Hıristiyanlık objesi.
Construido alrededor del 359 DC. el sarcófago detalla lo que algunos creen es el primer dibujo de ángeles alados en toda la cristiandad.
Bu arkeolojik sitede bir Maya şehrinin kalıntıları bulunmaktadır ; İ.Ö. 250 den 900'e kadar hayat sürmüş bir şehrin.
En este sitio arqueológico yacen las ruinas de la una ciudad Maya que una vez prosperó de 250 al 900 DC.
15 inci yüzyılda Kıdemli Rahip Tlacaelel tanrılardan rüyasında bir emir aldığını söyler.
Durante el Siglo XV DC, el sumo sacerdote Tlacaelel afrimó haber recibido una orden de los dioses en forma de sueño.
O da beni biraz olsun buradan uzaklaştırmak istedi ve DC'ye bir yolculuk planladı, Kennedy'ye hayrandı, ondan sanırım.
Él quiso sacarme de aquí una temporada y planeó un viaje a Washington tal vez porque John F. Kennedy era su ídolo.
Herkes bunu bilseydi, burada yani DC'de bir iş bulabilirdim.
El gobierno lo sabe.
DC'desin, oğlun ve ailenle birliktesin.
Ya sabes, estás en D. C. Usted está aquí con su hijo y su familia.
Bak burada... Burada bir yerde kesiliyor ; gördün mü?
Has tenido una terminada en DC.
Washington. Bir otel odasına kapanmış durumdayım. Askıdaki kolum ve iyi gelen bir şişe viski eşliğinde.
En Washington DC, descansando en un cuarto de hotel con mi brazo en un cabestrillo y una botella medicinal de Bourbon.
Hâlâ başkentteyim.
Aún estoy en Washington DC.
... Kolombiya Bölgesindeki soruşturma profilleri ne zaman bir ipucu elde etsek birisi önümüze taş koydu.
De todo. Obtener perfiles de investigaciones de DC. Pero siempre que teníamos una pista, alguien la echaba abajo.
Washington'dan Senatör O'Reilly seninle görüşmek istiyor Mike.
Tengo al senador O'Reilly llamando desde Washington DC para ti, Mike.
Kızın bindiği otobüsün numarası Washington'a vardığı saat.
Es el numero del autobús que tomó, y la hora a la que llegó a DC.
DC ve Marvel.
DC y Marvel.
Chicago ve DC DC ve Chicago.
Chicago y Washington, Washington y Chicago.
Bu DC-3, değil mi?
Eso es, mmm.... un DC-3, ¿ sí?
Asla. Hayır, hayır. Yerel iletişim hattını ona biz kapattıracağız.
Nostros desmontaremos su organización local y después se lo entregamos a las sanguijuelas de DC.
- DC.
- DC.
- Başkentten çok farklı değil mi?
Es diferente de la de Washington DC, ¿ no? Estoy seguro
Başkentteki tüm TidalNav kayıtlarını çekiyoruz.
Ya tengo a mi oficina revisando todos los registros de TidalNav en la zona del DC.
- Başkente ne kadar çabuk gelebilirsin?
¿ Cuán rapidamente puedes estar en el DC?
Chenghua hükümdarlığının 23. yılında Cariye Wan Zhen'er aniden hastalandı ve öldü.
En el año 23 ( 1470 DC ) del reinado de Chenghua, la concubina Wan Zhen'er cayó enferma y murió de repente.