Déjame tradutor Espanhol
65,771 parallel translation
Dosyamı göstersene.
Déjame verlo.
- Seni ben götüreyim, orada bir evim var.
Déjame llevarte. Tengo una propiedad allá. Por supuesto.
Ana seni yakın arkadaşım Elena Lincoln ile tanıştırayım.
Ana, déjame presentarte a mi querida amiga, Elena Lincoln.
- Görelim bakalım. - Hayır.
- Déjame ver.
Bakayım.
Déjame ver.
Tahmin edeyim, sevgili müdürümüz Bayan Davis aradı.
Así que déjame adivinar, nuestra encantadora Directora, la señorita Davis.
Ben konuşurum onunla.
Déjame hablar con ella.
Frank, açıklayayım.
Frank, déjame decirte.
Hayır, bırak beni!
¡ No, déjame ir!
- Bir de tek başıma deneyeyim.
Déjame intentar sola.
Dokunma bana kadın!
¡ Déjame, mujer!
N'olur ben kullanayım.
Por favor, ¡ déjame conducir!
- Bırak ben yapayım.
- Déjame hacerlo.
Bay Melnyk, size bunu biraz daha basit açıklamama izin verin.
Sr. Melnyk, déjame explicarte esto más sencillamente...
Tamam, dur eşyalarınızı alayım.
Bien, déjame tomar tus cosas.
- Tamam, sadece bakmama izin ver.
Vale, déjame ver.
- Çekil be.
- Déjame.
Ve gerisini bana bırak.
Y déjame a mí el resto.
Suçumu telafi edeyim.
Déjame compensarte.
- Gününü göstereyim anne.
Déjame a mí, ma.
- Anne, işimi hemen bitirebilir miyim?
Mamá, déjame hacer una cosa.
Lütfen bırak seni seveyim
Por favor, déjame amarte
Sana bir şey söyleyeyim :
Déjame decirte algo.
Sana bir şey sorayım Dom.
Déjame preguntarte algo, Dom.
Sana bir şey diyeyim :
Déjame decirte algo.
İşini kolaylaştırayım.
Déjame facilitarte las cosas.
Bana bak şimdi, ağzıma kusmadan sana bir şey sorayım dostum :
Escucha. Antes de que vomite déjame preguntarte algo. ¿ Qué hacemos aquí?
O zaman ben biraz selfie çekeyim bari.
Déjame tomarme unas selfies.
Hadi seni buradan çıkaralım.
Déjame sacarte de aquí.
Benim tavsiyem izin ver gidip savcıyla anlaşma yapayım.
Mi consejo es, déjame ir con el fiscal ahora, y llegar a un acuerdo.
Silahını göster.
Déjame ver tu arma.
Bırak da cezamı çekeyim.
Déjame cumplir mi tiempo como un hombre.
Ben ısmarlarım.
Déjame invitarte a cenar.
Ellerini göreyim!
¡ Déjame ver tus manos!
Tino, Tino. Beni içeri al!
Tino, Tino. ¡ Déjame entrar!
Lütfen içeri al.
Por favor déjame entrar.
- İçeri alsana beni!
¡ Déjame entrar, hombre, está bien!
Peki, numaranı bırak. Bir şeyler yapmaya çalışırım.
Bueno, déjame tu número, veré lo que puedo hacer.
Düşündüm de efendim Kontes Musgrove Londra'daki sosyal hiyerarşide sizden 1550 mevki yüksekte.
Es la Condesa Musgrove, señor, déjame pensar... a 1.550 sitios por encima tuyo de la jerarquía social de Londres.
İzin ver işimi bitireyim.
Déjame terminar.
Ben... şunu deneyeyim.
Déjame probar.
Lütfen beni buradan çıkar.
Por favor, déjame salir de aquí.
Sadece bırak gideyim.
Por favor, sólo déjame ir.
Lütfen bunu al ve beni sal.
Sólo tómalo y déjame ir.
bir soru sorayım. çünkü bu hisse kendini üçe katlyacak.
Oye, déjame hacerte una pregunta, porque esta acción se va a triplicar en valor.
Tüm milyon dolarlarını getirdim artık beni sal.
Te dí tu millón de dólares, ahora déjame ir.
bırak çıkayım!
¡ Tú ganas Ryan, déjame salir!
Çekil önümden.
- ¡ Déjame pasar!
Haas, bu adam edepsiz konuşmak istiyor.
Mantenlo en la línea. Haas, déjame convencerlo.
Şunu alayım ben.
Déjame ponerlo aquí.
Tina.
Tina. Déjame llamarla ahora, ¿ sí?