Dışişleri bakanlığı tradutor Espanhol
816 parallel translation
Burası Dışişleri Bakanlığı.
Es el Ministerio de Asuntos Exteriores.
Gerçekte anarşist olan sahte bir Rus polisi Çar'ın yatağına serilecek battaniyenin sevkini yapacak üç tane geçici işçi ile beni Dışişleri Bakanlığı'na sokacaktı.
Por medio de un falso policía ruso, iban a introducirme en el Palacio de Asuntos Exteriores, como un obrero más dentro del grupo de tapiceros... que debía disponer la alfombra bajo la cama del Zar.
Dışişleri bakanlığından tayin beklemekten sıkıldım.
Me cansé de aguardar que la oficina del exterior me dé un puesto.
Hiç. Dışişleri bakanlığı Gaston'un istediğimi sandığı göreve başkasını tayin etmiş.
Alguien me ofreció un puesto en el extranjero y Gastón pensó que debía aceptarlo.
Dışişleri Bakanlığına telgraf çekmek istiyoruz.
Primero un cable al Ministerio.
Dışişleri Bakanlığındaydım.
Estuve en la oficina de exteriores.
Sonra, 10 dakika önce, Dışişleri Bakanlığı telefon etti Berlin'deki ajanlarımız, senin führerlerinin hayatına kasıttan... -... gizli sanık olduğunu, söylemiş. - Ah!
No hace ni diez minutos que llamó Extranjería diciendo que según nuestros agentes en Berlín estás secretamente acusado de... atentar contra la vida de su Führer.
Dışişleri Bakanlığı'ndan mı?
¿ En la oficina del ministerio estatal?
Bay Candy, Berlin'deki elçiliğimiz Londra'daki Dışişleri Bakanlığı'na Alman milliyetçilerinin, Güney Afrika meselesindeki tutumlarının değiştiğine yönelik haberi verdiğinde aileme mektup yazıp işimi kaybettiğimi ve onların yanına geri döneceğimi haber etmek zorundaydım.
Cuando nuestra embajada en Berlín informa al Ministerio de Exteriores en Londres de que se aprecia un ligero cambio de actitud en los alemanes en relación con la cuestión Boer, yo tengo que escribir a casa contando de que he perdido mi empleo y que debo regresar al seno de la familia.
Hazine'ye büyük bir külfet getirdin. Ayrıca Dışişleri Bakanlığına da büyük sıkıntılar getirdin.
Le ha costado al Fisco un montón de dinero y ha enfadado al Ministerio de Exteriores.
Damon Schmidt, Dışişleri Bakanlığı'ndan buradan sorunsuzca çıkabilmenizi sağlamak için buradayım. - Ekibiniz bu mu?
Damon Schmidt del departamento de Estado. vine a asegurarme que salga de acá a salvo.
Sadece Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı değil.
No sólo el Departamento de Justicia, sinó el Departamento de Estado.
Dışişleri Bakanlığı'nı, Lola'nın kaldığı küçük oteli ziyaret eden harika diplomatlar kadar diplomat ziyaret etmiyordu.
El Ministerio de Asuntos Exteriores nunca vio desfilar a tanto diplomático como en el hotel de Lola en la Costa Azul.
- Üzgünüm, Wreck ama emir Washington'daki Dışişleri Bakanlığından geldi olay araştırılana kadar herkesi içerde tutacağım.
- Lo siento, Wreck, pero tenemos órdenes del Departamento de Estado... de retenerlos a todos hasta que lo hayan investigado.
Elimde, bütün bahriyelilerin ve olaya karışan talihsiz insanların serbest bırakılması için dışişleri bakanlığından gelen bir emir var.
Tengo una orden del Departamento de Estado... para la liberación de los cadetes... y todos los desdichados implicados en el incidente.
Dışişleri Bakanlığı'ndan büyükelçiye yazılı emir göndertebiliriz.
El ministro de asuntos exteriores tal vez podría...
İtalya Dışişleri Bakanlığı'ndan... Sinyor Contino'yu takdim edeyim.
Les presento al señor Contino del Ministerio de Asuntos Exteriores?
Bay Harris, sorduğum için bağışlayın ama Dışişleri Bakanlığı'nda sizi burada tutan bir düşmanınız mı var?
Disculpe que le pregunte, Sr. Harris, pero... ¿ tiene algún enemigo en el Departamento de Estado que le retiene aquí?
Bana dışişleri bakanlığından ulaşabilirsiniz.
Puede llamarme al Departamento de Estado.
WASHİNGTON D.C., A.B.D. Dışişleri Bakanlığı'nda bir ofis
WASHINGTON D.C., EE.UU. Un despacho en el Dpto. de Estado
Savaş ilanı Dışişleri Bakanlığı'nda radyatörün arkasında bulunmadı mı?
¿ La declaración apareció detrás del radiador del Dpto. de Estado?
Bu Dışişleri Bakanlığı'nın da çok işine yarar.
El Ministerio de Asuntos Exteriores la podría necesitar.
Babam doktor. - Benimki Dışişleri Bakanlığı Kuryesi.
- El mío es correo de gabinete.
Adam Dışişleri Bakanlığı'na mühürlü bir mektup bırakmış.
Dejò una carta cerrada dirigida al ministro de exteriores.
Dışişleri Bakanlığı, bize bu belgeleri ulaştırdı.
Tenemos su descripción personal.
Dışişleri Bakanlığı'nda bekleniyorsun.
Tienes que ir al Ministerio de Exteriores.
- Ben Dışişleri Bakanlığının bizi durdurması riskini göze alacağım.
Tomo el riesgo. El Estado no puede detenernos.
Bu, yakın geçmişte Chambers'la dışişleri bakanlığındaki görüşmenden.
Iba a ver a Chambers, que quería dejar el servicio exterior.
Dışişleri Bakanlığı, İngiliz Hazine Bakanı... Sir Harold Clark'ın ziyaretini doğruladı.
Relaciones Exteriores confirmó hoy la próxima visita oficial del Ministro de Finanzas británico.
Dışişleri Bakanlığı Güvenliği, Bay Stoner, doğru mu?
Del Ministerio de Defensa, señor Stoner, ¿ no?
Dışişleri Bakanlığı'ndan olan adam senin neden burada olduğunu merak edecektir.
Ese hombre preguntará qué hace usted aquí.
Lee Conrad, Dışişleri Bakanlığı.
Lee Conrad, Departamento de Estado.
Neredeyse bir haftadır Dışişleri Bakanlığı'nızın organizelerinden sıkıldım.
He tenido casi una semana del organizado aburrimiento de su Departamento de Estado.
Dışişleri Bakanlığı'ndaki Troçkist gruptan ben sorumluydum.
Era responsable del grupo trotskista en el Ministerio de Relaciones Exteriores...
Bir yeraltı bağlantısından şüphelenmiştim, şu donuk ve kireçleşmiş müessese ile Dışişleri Bakanlığı arasında.
- No dije eso. Siempre sospeche que había una conexión... entre este establecimiento aburrido y calcificado... y Relaciones Exteriores.
Bir Amerikan vatandaşının başına Dışişleri Bakanlığı'nın yazılı izni olmadan vuramazsınız.
No se puede golpear en la cabeza a un ciudadano de los Estados Unidos... sin el permiso escrito del Ministerio de Relaciones Exteriores.
Dışişleri Bakanlığı mı?
¿ El Departamento de Estado?
Dışişleri Bakanlığı'nın yardımına ihtiyacım yok.
No necesito ayuda del Departamento de Estado.
Senatörler, Dışişleri Bakanlığı, Dr. Kissinger. Bir şey ayarlayabilirsiniz.
Ud. conoce gente importante,... senadores, el Departamento de Estado... el Dr. Kissinger, usted tiene conexiones.
Dışişleri Bakanlığı'nda çalıştığını biliyorum.
Sí, sé que trabaja para el Departamento de Estado.
Dışişleri Bakanlığı'nda görevli olduğum sürece böyle bir şey olamaz.
No mientras yo trabaje para el Departamento de Estado.
İsmim Joseph J. Blodget. Birleşik Devletler Hükümeti Dışişleri Bakanlığı'nda görevliyim. Buraya, bir Amerikan vatandaşıyla ilgili olarak acil görev için geldim.
Soy Joseph J. Blodgett,... gobierno de E.E.U.U., Departamento de Estado... y vine en una misión de emergencia... que concierne a un ciudadano norteamericano.
Dışişleri Bakanlığı'ndan.
¿ Cómo estás?
Ben biraz gecikmeyle de olsa, Dışişleri Bakanlığı binası altındaki sığınağa doğru ilerlemeye başladım.
Todos abandonamos la habitación y acudimos a los refugios yo fui un poco después de pasar por el Ministerio de Asuntos Exteriores
Dışişleri Bakanlığına yazı yazmamanız için size yalvarıyorum.
Le ruego que no envíe esa nota al Departamento de Estado.
Dışişleri Bakanlığına yazı konusu, efendim.
Acerca de la nota al Departamento de Estado, señor- -
Şey, isterdim, fakat... Dışişleri Bakanlığı yetkilisine dediğin gibi, efendim.
Bueno, eso me gustaría, pero es como le dijo a su amigo del Departamento de Estado, señor.
- Dışişleri Bakanlığı'na şikayet ederler.
Reclamarán al Ministerio de Relac.
Dışişleri Bakanlığı.
El departamento de Estado.
Şöyle yazabilirsin ; " Dışişleri bakanlığının bu girişimi... Amerikan finans çevrelerinin...
Hazlo así : " La iniciativa del Departamento de Estado tiende a relacionarse con el intento aún confuso en los ambientes financieros americanos,... para suplantar a Inglaterra y acaparar el petróleo persa.
Bu şekilde Genel Sekreter ile tanıştırdığım kişiler burjuva nasyonalisti olan Bederich Geminder Güvenlik Bakanlığı'ndan J. Pavel ve Karel Svab Dışişleri'nden Bakan Yardımcısı...
Así introduje en la Secretaría General del Partido al nacionalista burgués Bedrich Geminder,... en Seguridad, a Josef Pavel y Karel Svab, en Relaciones Exteriores, al Viceministro...