Eddie tradutor Espanhol
11,618 parallel translation
- Eddie'yi de öldürecek mi? - Hayır, öldürmeyecek.
- ¿ Va a matar a Eddie?
- Yemin ediyorum, Eddie'yi bulacağım.
Voy a traer de regreso a Eddie, lo juro.
İlk önce polis okulu, sonra Eddie ile çıkmam, şimdi de bu.
Primero fue la academia de policía, después fue que salía con Eddie, y ahora esto.
- Onu söylemek bana düşmezdi Iris.
Eso no me correspondía decírtelo, Iris. , si alguno de ustedes hubiera sido honesto conmigo, quizá Eddie aún estaría aquí. Bueno, ¿ sabes qué?
Demek istediğim Eddie'ye olanlar sizin suçunuz.
Lo que estoy diciendo es que lo que le pasó a Eddie es tu culpa.
İlk önce Eddie, Sarılı Adam tarafından kaçırılıyor. Şimdiyse babam -
Primero a Eddie se lo lleva el Hombre de Amarillo, y ahora mi papá...
Flash'ın gücü ve bunca ekipman varken Eddie'yi ve babamı kurtaramıyor musunuz?
Todos los poderes de Flash y todo este equipo, ¿ y no pueden salvar a Eddie y a mi papá?
Bir daha ona ihtiyacın olmayacak Eddie.
Tú, Eddie, no lo necesitarás.
Eddie, birlikte yaşadığım kişi. Aşık olduğum kişi ve şu anda hâlâ kayıp.
Eddie es el hombre con que vivo, el hombre que quiero, y aún está perdido.
Sarı Kostümlü Adam, Eddie'yi kaçırdı.
Un hombre en amarillo, tomó Eddie.
Eddie ile benim adıma gelmiş adres etiketleri.
Regreso etiquetas para Eddie y yo.
- Iris, Eddie'yi bulacağız.
Iris, vamos a encontrar Eddie.
Eddie?
Eddie?
Aman Tanrım!
Dios mío. Eddie.
Eddie.
Estás bien?
Serum bu sorunu halledecektir. Ama sen sıvı tüketmeye ve ayakta durmamaya bak. Tamam mı Eddie?
El IV debe ayudar con eso, pero beber algunos líquidos y estar de pie, De acuerdo, Eddie?
Her zaman çok hızlı oldu.
Él siempre demasiado rápido. Eddie.
Eddie. Boru hattının altındaki bir gizli odada bulduk.
Lo encontramos bajo la escotilla en la tubería.
Eddie'nin lafını ettiği boru bu işte.
Ese es el tubo de Eddie estaba hablando.
Eddie.
Eddie.
Eddie, seni çok özledim.
Eddie, te extraño.
Jerome'un Helton'daki oda arkadaşı Eddie Cisco, dört gün önce kayboldu.
El compañero de Jerome, Eddie Cisco, desapareció hace cuatro días.
- Eddie ortaya çıktı mı?
¿ Ha aparecido Eddie?
Eddie hiçbir zaman dönmedi.
Eddie no volvió a casa.
Kaykay parkına, Eddie'yi aramaya gitmişti.
Iba hacia la pista de patinaje a buscar a Eddie.
Eddie ve diğerleriyle buluşacağım.
No, tengo que reunirme con Eddie y los demás.
Çok geç kalmıştım, sonunda gidip Eddie'ye aşık oluverdin.
Y esperé demasiado tiempo y te enamoraste de Eddie.
Eddie!
¡ Eddie!
- Eddie onun atası.
Eddie es su antepasado.
Eddie ölürse, o hiç doğmamış olur.
Si Eddie muere, nunca habrá nacido, y...
Eddie.
- Eddie.
Eddie, hayır, hayır!
Eddie, no, no.
Öylesin Eddie. Benim kahramanımsın.
Lo eres, Eddie, eres mi héroe.
Eddie ve Jerome hakkında konuşmamız gerek.
- Es Major. Necesitamos hablar sobre Eddie y Jereome.
- Jerome ve Eddie onların arasında mıydı?
¿ Oíste que Jerome y Eddie estaban entre ellos?
Anne, Eddie omzumda ki ayıya doğru rap yapıyor.
Mamá, Eddie le rapea a mi osito siempre.
Eddie, T.Rex Jeep'in gözünü alınca bir garip oluyor.
A Eddie no le gusta cuando el T-Rex mira dentro del jeep.
Eddie midesi yüzünden bayadır lavaboda.
Bueno, Eddie ha estado en el baño con algunos problemas estomacales.
Bir de, Eddie'ye söyleyin bunu dinledim.
Y díganle a Eddie que escuché esto.
Eddie Warsaw, Detroit'de Simon James Wheeler adıyla büyümüş Buzzcracks'ın solist ve gitaristi.
Eddie Warsaw. Creció en Detroit como Simon James Wheeler, guitarrista y cantante principal de los Buzzcracks.
Şiddeti ve sahnede tahmin edilemeyişiyle tanınırmış.
Eddie era conocido por ser violento e impredecible en el escenario.
Kanında Eddie'nin gitarının lekesini bulmuşlar.
Encontraron la guitarra de Eddie manchada con su sangre.
Bu, Eddie Warsaw'ın öldürmediğini göstermez.
Bueno, eso no significa que Eddie Warsaw no la haya matado.
- Eddie savcıyla savunmasını imzalıyor.
- Porque Eddie está arriba ahora mismo con el fiscal firmando una declaración.
Yapmış olsa niye 30 yıl asıl katili bulmaya çalışsın?
¿ Por qué Eddie pasaría los últimos treinta años intentando encontrar al verdadero asesino si él lo hizo?
Bu Abigail ile Henry değil Lucy ile Eddie olsun.
Así que solo asegúrate de que esto sea sobre Lucy y Eddie, y no sobre Abigail y Henry.
Eğer biriniz bana karşı dürüst olsaydı Eddie şimdi belki burada olurdu. Ben onunla çıkmasaydım bunların hiçbirine bulaşmış olmazdı.
Él no se habría involucrado en todo esto si no hubiera salido con él.
- Eddie'yi buluruz.
Encontraremos a Eddie.
Zor bir soru oldu Eddie.
Dura pregunta, Eddie.
Eddie, seni neden kaçırmış?
Eddie, ¿ por qué se lo lleve?
Eddie dönmedi.
Eddie nunca llegó a casa.