Engel olamıyorum tradutor Espanhol
388 parallel translation
Beni değiştirmesine engel olamıyorum.
No puedo impedir que me haya cambiado.
Engel olamıyorum.
- No puedo detenerlo. - Emma. ¡ Emma!
Engel olamıyorum.
No puedo evitarlo.
Kendime engel olamıyorum.
Oh, no puedo ayudarme.
- Engel olamıyorum.
- No lo puedo evitar.
- Engel olamıyorum.
- No lo puedo evitar, estoy inquieto.
" Tommy'ye, seni köpek, ama kendime engel olamıyorum.
LOS PUSISTE EN LA CAJA CUANDO ME ENVIASTE A MIRAR EL ANCLA. - ¿ QUÉ ANCLA?
Kendime engel olamıyorum.
No puedo controlarme.
Çok içtiğimi biliyorum, ama kendime engel olamıyorum. - Keşke olabilseydim.
Sé que bebo demasiado, pero no puedo parar, ojalá pudiera.
Sen harika biri oldun Tom, ve sana minnettarım, fakat duygularıma engel olamıyorum.
Eres bueno Tod, y te lo agradezco, pero no puedo evitar ser como soy.
- Anne, kendime engel olamıyorum.
- No puedo evitarlo. Me da náuseas.
Kendime engel olamıyorum.
No lo puedo evitar.
Bu benim için çok kötü. Ama kendime engel olamıyorum.
Esta mal de mi parte... pero no puedo evitarlo.
Engel olamıyorum.
No me puedo contener.
Fakat, sana acımama engel olamıyorum çünkü, çok gençsin.
Pero no puedo evitar sentir pena por ti, porque eres muy joven.
Engel olamıyorum. Görüyorsunuz.
No puedo ayudarlo.
Ama her şey o kadar komik ki engel olamıyorum
Pero, pero todo termina tan hilarante, que no puedo... No puedo evitar...
Nerede olursa olsun engel olamıyorum.
Nunca puedo parar.
Daha kötüsü, konuşmama engel olamıyorum.
Peor, no puedo dejar de decir cosas.
Bu saçma sapan ölümlere engel olamıyorum.
No soporto todas estas muertes sin sentido.
Kendime engel olamıyorum.
No puedo remediarlo.
Buna engel olamıyorum, Baba!
¡ No puedo evitarlo, Papá!
Öyle çok seviyorum ki, onu gördüğümde, terlememe engel olamıyorum.
Cuando veo a Fabio, lo amo tanto que no paro de sudar
Engel olamıyorum.
No pude detenerlos.
Bunun kötü olduğunu düşünebilirsiniz ama ben bir kumarbazım. Kendime engel olamıyorum.
Dirán que no está bien, pero soy jugadora y tengo que jugar.
Seni sevmekten kendimi alıkoyamıyorum. Buna engel olamıyorum.
No es culpa mía si te quiero, no es mi culpa.
Kendime engel olamıyorum.
No puedo evitarlo.
Mole, kendime engel olamıyorum, düşünüyorum.
Mole, no puedo controlar lo que pienso
Ben engel olamıyorum.
No puedo.
Üzüntüme engel olamıyorum.
No puedo evitar sentirme triste.
Titrememe engel olamıyorum.
No puedo dejar de temblar.
İnsanlar kendilerini önüme atıyorlar. Engel olamıyorum.
Las personas se lanzan frente a mí y no me atrevo a pararme.
Ama ağlamama engel olamıyorum.
¡ pero no puedo dejar de llorar!
Engel olamıyorum ama hala kendimi Gino'ya bağlı hissediyorum.
Que ahora me importan otras cosas.
"çünkü buna engel olamıyorum."
"porque no puedo luchar contra esta cosa."
Engel olamıyorum.
No lo puedo evitar.
Ben sürekli yalan söylerim. Buna engel olamıyorum.
No paro de mentir, no lo puedo evitar.
Kendime engel olamıyorum.
No puedo ayudarme a mi mismo.
Kendimi engel olamıyorum sanki.
¡ Es como si no pudiera evitarlo!
Bana ne yapacağımı söyleyemezsin, tamam mı? Buna engel olamıyorum.
No puedes decirme lo que hacer, ¿ comprendes?
Her gün deniyorum ama ama kendime engel olamıyorum.
Cada día trato y trato... y cada día fracaso.
Ama kendime engel olamıyorum.
- Pero no puedo evitarlo.
- Buna engel olamıyorum. Benim için hapis yatıyorsun.
Cumples condena por mí.
- Ortada bir savaş varmış gibi hissetmeme engel olamıyorum. Baba!
Me parece que es parte de nuestra eterna batalla.
Gerçekten, engel olamıyorum!
No puedo evitar lo que hago.
Üzgünüm ama engel olamıyorum.
Lo siento, pero es ineludible.
Johann, engel olamıyorum.
- ¿ Tú crees?
Kendime engel olmaya çalışıyorum ama olamıyorum.
Trato de contenerme, pero no puedo.
Buna engel olamıyorum.
No puedo evitarlo.
Böyle olmama engel olamıyorum.
No puedo evitar lo que soy.
Kendime engel olamıyorum.
" Simplemente no puedo parar.