Ere tradutor Espanhol
170 parallel translation
Acemi bir ere öfke göstermek kolaydır.
Es facil desahogar la furia contra un recluta.
Ere.
Aquí.
Aynı yerden iki k ere
Dos veces en el mismo sitio
Onuncusunu yayından bıraktığında yere ilk olarak Ere düşmüştü.
Que cuando la décima dejaba el arco ¡ La primera no había caído a tierra!
- Sen, sen...
- ¿ Quién soy? - E.. Ere...
Ama biz A'ya öyle deriz. Bu "ehr" diye okunur.
Pero eso no es una "Ah," Señor, es una "Ere"
- Rütbeni ere indirdim.
- Le degrado a soldado raso.
Acemi ere karısıyla fingirdeşmesi için izin veriliyor!
¡ Se le permite a un novato pasar la noche con su esposa!
Benim gibi bir er parçası Kaji gibi bir usta ere öğretebilir ki?
¿ Qué podría enseñar un simple soldado raso al soldado de primera Kaji.
Artık sen Mavi Gömleklileri intikam için aramıyorsun.
No qu ¡ ere vengarte de los ¡ nd ¡ os.
- Bu görevi üstleniyor musun, Yüzbaşı?
¿ Qu ¡ ere llevar a cabo esta m ¡ s ¡ ón o no, Cap ¡ tán?
Ama gitmemeyi tercih edersen, Başka subaylarda var Gönüllü olmak isteyene sorarım..
Pero s ¡ no qu ¡ ere ¡ r, otros querrán ¡ r.
Bütün yapacağımız onunla karşıya geçmek ve Bu Texas Ranger'lerine bir araba dolusu barutu karşı tarafa geçirip Apaçilerle alışveriş yapacağımızı söylemek.
Vaya a dec ¡ ries a esos soldados Tejanos que qu ¡ ere llevar al otro lado un carro cargado de pólvora.
Bu yağmurda bu adam ne istiyor bilmiyorum.
Déjame un poco. No sé que qu ¡ ere ahora.
Hala beni istiyorsanız, size katılmak isterim, efendim. Söyle bana James.
Que me gustar ¡ a un ¡ rme a Ud., s ¡ qu ¡ ere.
- Eşim kahve istiyor da.
- M ¡ mujer qu ¡ ere un café.
- Bir bardak su alır mıydınız?
- ¿ Qu ¡ ere un vaso de agua?
Bu konuyu kabin amiriyle görüşmek isterseniz...
S ¡ qu ¡ ere d ¡ scut ¡ rio con Ia encargada...
Güney İstasyonu'na gidecekseniz, götürürüm ama 10 dakikada değil!
S ¡ qu ¡ ere, Ie llevo a Ia estac ¡ ón sur, pero no en d ¡ ez m ¡ nutos.
Bakın, 10 doları geri isterseniz, dert değil.
S ¡ qu ¡ ere Ios 1 0 $ no me ¡ mporta devoIvérseIos.
- Resmi kayıtlardaki ismi soruyor.
- Qu ¡ ere el nombre of ¡ c ¡ al.
- Şunu imzalar mısınız?
- ¿ Qu ¡ ere f ¡ rmar esto?
Ona yardım etmemizi istiyorsa, bize yardımcı olmalı.
S ¡ qu ¡ ere que Ie ayudemos t ¡ ene que ayudarnos.
Karım sadece beş dakika dua etmek istiyor.
M ¡ mujer qu ¡ ere rezar c ¡ nco m ¡ nutos.
Yani karımın ve benim dua edemeyeceğimizi mi söylüyorsunuz?
¿ Qu ¡ ere dec ¡ r que no podemos quedarnos a rezar?
İlgilenirsen, al senin olsun.
Se los puede quedar s ¡ qu ¡ ere.
Υ ere kadar eğilirler, "Ηey..."
Eh, oh,... por abajo, hey.
SÜRAT PAHALIDIR NE KADAR HARCAYACAKSINIZ?
LA VELOCI DAD TI ENE SU PRECIO ¿ CUÁNTO QUI ERE GASTAR?
Her devre bir tür kıyametle sona ere.
Cada ciclo acaba con un apocalipsis de algún tipo.
'Ere.
Aquí.
'Ere, geçen hafta Fred için o şişmelerden birini kazandım.
Gané uno de esos hinchables la semana pasada para Fred.
- Ere, eo, is, it, imus, itis, eunt.
- Ere, eo, is, it, imus, itis, eunt.
Ere, evet, evet, aklımda.
Sí, sí. Tenía la intención.
- Ere öyle, bir tane ister misiniz?
- ¿ Quiere uno?
Ere, Annemlerde. bir süreliğine oraya gidebileceğimi söyledi sonra daha sonra bir daireye taşınacağım.
Con mi madre. Dice que puedo quedarme un tiempo y luego busque un apartamento.
Kendi de gitmek istiyor zaten.
ÉI m ¡ smo qu ¡ ere ¡ r.
Sadece bir avuç rütbesiz sersem ere meme vereceğini mi sanıyordun?
¿ Creías que sólo ibas a dar el biberón a un grupo de bobos sin rango?
Görevli, bu beyefendiye yerini gösterir misiniz lütfen?
Acomodador, ¿ qu ¡ ere mostrarle al caballero su as ¡ ento, por favor?
Görevli, bu beylere yerlerini gösterir misiniz?
Acomodador, ¿ qu ¡ ere mostrarle a estos caballeros sus as ¡ entos?
Büyükannem şu halimi görse mezarında iki k ere ters dönerdi.
Mi abuela daría vueltas en su tumba si me viera ahora.
Ere'nin söylediği tek şeyi "aydınlık." Hoş güzel gece...
Antes de que uno pueda decir "El ilumina". Dulces buena noches...
"En günahkar göz yaşının tuzu musun sen..."
" Ere yet the salt of most unrighteous tears
Y ere sıkça yaptığım ziyaretlerimden birinde Molloy'un lastik pabuç giydiğini fark ettim.
En una de mis caídas frecuentes descubrí que Molloy usaba tenis.
Şu güzelliğe bak! Ne zaman sinemaya geleceksin?
Beata, ere hermosa.
Eğer yalnızlık hissedersen bir k ere beni ara.
Pero si te sientes sola o extrañas a casa... te recomiendo esto : Uno, que me llames.
Zai-ere, veya Zare, ya da her neyse.
Zai-ere, o Zare, o algo así, ¿ sabes?
Seninle, acemi bir ere oranla bile daha yumuşak olacağımı sandılar.
EI cree que seré más suave con Vd. que con un novato con acné.
Ere, girin.
Eh, entre.
Tanrım. 'Ere, sen ne bakıyorsun?
- ¿ Qué estás mirando?
Sen her zaman güzelsin, anne.
Tú siempre ere bonita, mamá.
Artık İnek Maxie yok
Ya noseré Maxie el grotesco Ya nos eré el simplón de la semana