Erectus tradutor Espanhol
73 parallel translation
D.Ö. 6 milyon yılından beri soyu tükenmiş bir adam.
Al pithecanthropus erectus... un hombre que se extinguió seis millones de años antes de Cristo.
- Ozzie'ye ne kadar mükemmel bir pithecanthropus erectus numunesi olduğunu söylüyordum.
- Ozzie, qué espécimen tan... sorprendente es. Es exacto... al pithecanthropus erectus.
Siyah saçlı, mavi gözlü, boyu 1,80 civarında tıpkı pithecanthropus erectus heykeline benziyor.
Tiene pelo negro, ojos azules, más o menos 1,80 de alto... y es igual que la estatua del pithecanthropus erectus, exacto.
Tabii özellikle dik yürümekten bahsediyorum. Homo erectus mudur nedir işte o. Sonuçta bizi alt hayvanlardan ayıran şeyler yürümek ve şapkadır.
... se habló mucho del caminar erguido, el Homo Erectus, o como se llame porque, está claro, es una de las pocas cosas que nos distingue de los animales inferiores!
Bu atalarımızdan biri olan Australopithecus'un kafası ve gözlerinizin önünde aşamalı olarak evrim geçirdiğini görüyorsunuz bir Homo Sapiens'in öncülü olan Homo Erectus'a dönüşüyor bizim gibi modern bir Homo Sapiens hâline gelecek şekilde değişiyor.
Esta es la cabeza de un Australopithecus, uno de nuestros ancestros. Evoluciona ante tus ojos, se torna un Homo erectus, un Homo sapiens arcaico, ahora un Homo sapiens moderno, como nosotros.
Atamız Homo Erectus bir milyon yıl evvel yaşadı ve dişi bir Homo Erectus'un ailesini böyle bir boğazdan nasıl geçirebileceği üzerine bir problemle uğraştığını hayal edelim.
Nuestro antepasado, el Homo erectus, vivió hace un millón de años atrás. Imaginemos una hembra Homo erectus en particular... tratando de cruzar con su familia sobre un cañón. Así.
Homo erectus.
Homo erectus. - Un marica.
- Bu şeytan Keena Rexis'in sen cennetin bahçesine döndüğünde toz aldığı sahne.
En esta escena... el malvado rey Erectus te envía de regreso al Jardín del Edén. - ¿ Al Jardín del Edén?
"Dik insanlar" ağaçtan aletlerle avlandılar mı?
¿ Cazaba el Homo Erectus con utensilios de madera?
Geniş alın çıkıntısı homo-erektusa işaret ediyor, ama o zaman köpek dişleri olurdu.
La cabeza grande podría implicar homo erectus, pero tendrían dientes caninos.
İki bacağının üstünde yürüyorsun, homo erectus!
Camina por ahí sobre tus dos piernas, homo erectus!
"Şaka bir yana, hemen hemen aynı şekilde... ... Homo Ergaster'in de Homo Erectus'dan farklı bir tür..."
"Pero ya sin juegos, de la misma forma el Homo ergaster se cree una especie separada del Homo erectus..."
- "Erekte" dedi.
- Dijo : "erectus".
"Bu Mezozoik fosiller ve bu Homo Erectus... ... örneği arasında her ne kadar muazzam farklılıklar olsa da..."
"Y mientras existen muchas diferencias entre los fósiles Mesozoicos y el ejemplo del Homo erectus..."
Erekte mi?
¿ Erectus?
Mesela, konuşman boyunca, "Homo erectus" lafına gülüp durdu.
Durante tu conferencia, estuvo riéndose del "Homo erectus".
Bu efsanevi yolculukları binlerce yıl sürdü. Biz onları tekrar bulduğumuzda o kadar değişmişler ki....... onlara yeni bir isim verceğiz : Homo Erectus.
Su épico viaje tomó miles de años, y tan lejos viajaron, que cuando los encontramos, les dimos un nombre diferente, Homo Erectus.
Erectuslar, aletlerin ağaçta yetiştiği bir bölgede yaşadılar.
Erectus vive en una tierra donde las herramientas crecen como árboles.
Bu sık ormanın her yerinde küçük geyik ve domuzlar var ama Erectuslar pek de seçici değiller.
Pequeños ciervos y cerdos están por todos lados en las espesas selvas de bambú pero los Erectus no son exigentes.
Ama Erectuslar'ın tüm bu özgüvene karşın..... hâlâ dünya üzerine korktukları birşeyler var : Mesela üç metrelik dev cüssesiyle Gigantopithecus, King Kong'un orijinali.
Con toda la confianza de los Erectus, aún hay cosas en este nuevo mundo con la capacidad de asustar... el verdadero King Kong.
Erectuslar dayanıklı ve değişkendir. Burada, eski Asya'da bunu çok iyi kullanacaklar.
Los Erectus son duros y adaptables, y en esta antigua tierra Asiática, les irá bien.
"Dominus Vomitus erectus..." vesaire.
Ano Dominus Vomitus Erectus... Etcéteras
İkincisi, karmaşık taş aletler yapan ilk atamız Homo Erektus'un evrimiydi.
Entonces más tarde vino la evolución de Homo Erectus, que fue el primero de nuestros ancestros en hacer sofisticadas herramientas de piedra.
Bir avuç çömeze ilkel insanla, düşünebilen insan arasındaki farkı mı öğreteceğim?
¿ Voy a enseñarle a alumnos de primer año la diferencia entre Homo erectus y Homo sapiens?
Berkeley'deki bir toplulukta dansçıydım. "Homo Erectus" diyorduk.
Nos llamábamos Homo Erectus.
Otoparkta 200 şişe cinsel gücü arttırıcı hap var.
Hay 200 frascos de Herbal Erectus en el estacionamiento
Büyükçe beyinler, hala yatay, büyük bir yüz ve muhtemelen yaklaşık 1,8 milyon yıl önce Afrika'da yaşadığı keşfedilen
Y probablemente antepasado del Homo erectus, que surge en Africa hace 1,8 millones de años.
Bu Turkana Çocuğu. Homo erectus, 1,5 milyon yaşında.
Éste es el Niño de Turkana, un Homo erectus de 1,5 millones de años.
Bizim doğru-dürüst adamımız ne yapıyor?
¿ Cómo esta Homo erectus?
Hayır. Bununda biraz ateşi var gibi.
Este tiene humus erectus.
Biz modern insanlar var olmadan önce, daha eski insan türleri vardı : misal Homo erectus türü gibi.
Antes de que existiésemos los humanos modernos, había especies de humanos más antiguas, tales como el Homo erectus.
1,8 milyon yıl önce, Homo erectus nüfusu Afrika'dan dışarı yayılmaya başladı.
Hace unos 1,8 millones de años, la población de Homo erectus comenzó a escapar de África.
Ben hep, Afrika'daki Homo erectus en sonunda bize, Homo sapiens'e evrilirken ; Asya'daki Homo erectus'un ise neticede tükendiğine inandım.
Siempre creí que el Homo erectus de Asia eventualmente se extinguió, mientras que el Homo erectus de África al final evolucionó en nosotros, el Homo sapiens.
Çinlilerin, Asya'da Homo erectus'un ölmeyip bilakis aslında onların atası olduğu yönünde kanıta sahip olduklarını söylediklere yere, Pekin yakınlarındaki zhoukoudian'a geldim.
He venido a Zhoukoudian, cerca de Pekín, donde los chinos dicen que tienen evidencia de que el Homo erectus de Asia no se extinguió, sino que de hecho es su ancestro.
Homo erectus fosillerinin bugüne kadarki en büyük koleksiyonu gün ışığına çıkarıldı.
La mayor colección de fósiles de Homo erectus jamás desenterrada.
Bu yüzden buranın Homo erectus'un ana üssü olduğuna inanıyorum.
Por lo que creo que esta es la casa central del Homo erectus.
Profesör Wu, Asya Homo erectus'unun modern Çinliye evrimleştiğine emin.
El Profesor Wu está seguro de que el Homo erectus asiático evolucionó aquí en los chinos modernos.
Kafatasları açıkça türümüze aitti, ancak araştırmacılar, çok şaşırtıcı bir şey daha gördüler, bulduklarının, Homo erectus kafatası ile bazı ortak özellikleri var görünüyordu.
Los cráneos claramente pertenecían a nuestra especie, pero los investigadores vieron algo sorprendente también... parecían compartir algunos rasgos con los cráneos de Homo erectus.
Ve ben, Yukarı Mağara insanlarının Homo erectus soyundan olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu düşünüyorum.
Y creo que es más probable que los hombres de la Cueva Superior sean los descendientes del Homo erectus.
Wu, Yukarı Mağara içinde bulduğu insanların Asya Homo erectus'undan evrimleşerek modern Çinliye dönüştüğüne inanıyor.
ROBERTS : Wu cree que el Homo erectus asiático evolucionó en los humanos hallados en la Cueva Superior, y que ellos evolucionaron en los chinos modernos.
Yani ona göre, Yukarı Mağara İnsanı, Çinlilerin Homo erectus'tan türediğini kanıtlayan bir çeşit kayıp halkadır.
Entonces, para él, el Hombre de la Cueva Superior es una especie de eslabón perdido, prueba de que los chinos descienden del Homo erectus.
Sonunda Aşağı Mağara Homo erectus kafatası alçı kopyalarını görmeme izin veriliyor.
Finalmente se me permite ingresar para ver los moldes de yeso de los cráneos de Homo erectus de la Cueva Inferior.
İşin aslı tüm örneklerin kaybolduğunu düşünüyordum ama bu Çin'deki Homo erectus'un gerçek bir fosili.
Sinceramente pensé que todos los especímenes se habían perdido, pero este es un fósil auténtico de Homo erectus de China.
İlk olarak, bana kadim Erectus kafatasının tipik olarak Çinli olduğuna inandığı bazı özelliklerini gösteriyor.
Primero, me muestra algunos rasgos de los antiguos cráneos de Erectus que cree que son típicos de los chinos.
Profesör Wu, Homo erectus'un Yukarı Mağara İnsanına evrimleşip bugünkü Çinli olduğu yönünde net bir çizgi görür.
ROBERTS : El Profesor Wu ve una clara línea, el Homo erectus evolucionando en el Hombre de la Cueva Superior, convirtiéndose en los chinos de hoy en día.
Homo erectus kafatası şekli tümüyle, modern insanlarınkinden oldukça farklıdır.
Toda la forma del cráneo del Homo erectus es muy diferente en los humanos modernos.
Aslında tipik Homo erectus işi türünde.
De hecho, una clase típica del Homo erectus.
Yakın zamanlarda, Çinlilerin, herkesten bağımsız olarak, burada, Çin'de Homo erectus'tan evrimleştiklerini kanıtlama amacındaki bir projeye liderlik etti.
Recientemente dirigió un proyecto que se disponía a probar que los chinos evolucionaron, independientemente de todos los demás, del Homo erectus, aquí en China.
Yani bu işareti taşıyan bir erkeğin yakın Afrikalı ataları olması gerektiği gibi daha eski olan Asya Homo erectus soyundan gelmiş olamaz.
Entonces cualquier hombre que lleve ese marcador tiene que tener ancestros africanos recientes y no puede ser descendiente del más antiguo Homo erectus asiático.
Resmini çektim çünkü tıpatıp pithecanthropus erectus'a benziyorsun.
Le saqué una foto porque es clavado.
Homo erectus'un atası.
Éste es el antepasado del Homo sapiens.