Eric tradutor Espanhol
12,616 parallel translation
Adı Eric Shaw.
Su nombre es Eric Shaw.
Eric'in iş arkadaşlarıyla konuştum.
Hablé con los compañeros de trabajo de Eric.
Eric'in laptopundan takma adını bulduk ki bu da Meçhul üyesi olduğunu doğruluyor.
Conseguimos el alias de Eric en la red en su portátil, lo que confirmó que era un miembro de Los Anónimos.
Bunu dışında, Eric Shaw yaşamı gibi sırlarıyla ölmüş.
Por lo demás, Eric Shaw murió tal como vivió... Con sus secretos ocultos.
Odayı doldurmuş olamaz, Eric de yataktaydı.
No habría llenado la habitación, pero él estaba en la cama.
Evet, o akşam Creff evindeydi bu Shaw'ı öldürmediğini kanıtlar.
Sí, si Creff estaba en casa, eso prueba que no mató a Eric Shaw.
Eric Shaw'ı ellerimle ya da, bilgisayarımla öldürdüğüm iddiası.. ... o kadar saçma ki avukatımı çağırmaya bile tenezzül etmeyeceğim.
La idea de que yo maté a Eric Shaw, ya sea en persona o con mi ordenador, es tan ridícula que ni siquiera voy a esperar a mi abogado.
Eric Shaw'ın son yediği şey ahtopot mürekkepli makarnaydı.
La última comida de Eric Shaw fue pasta con tinta de calamar.
Adı Eric Shaw. Onu daha önce hiç gördün mü?
Se llama Eric Shaw.
Bizi ilgilendiren Eric Shaw'ın öldürülmesi.
Nos encargamos del asesinato de Eric Shaw.
Çünkü Eric'in evinde bulduğumuz üzümlü sodalara bakacak olursak senin parmak izlerini bulacağımızdan süpheleniyorum. İyi.
Porque sospecho que si buscamos en las latas de mosto que encontramos en la casa de Eric, puede que encontremos tus huellas.
Öldüğü akşam Eric'in evindeydim.
Sí. Estuve en la casa de Eric la noche que murió.
Bu grupta... Sen ve Eric mi vardı?
Ese grupo... ¿ Sois Eric y tú?
Eric'in başka bir hatunla birlikte olduğunu öğrendim ve bunu Liz'e söyledim, ondan sonra da kalktım.
Descubrí a Eric tirándose a otra chica, y se lo conté a Liz, eso fue cuando me fui.
Eric Liz'i aldatıyor muydu?
¿ Eric engañaba a Liz?
Eric şifreleri ele geçirmişti.
- Cualquier cosa. Eric los tenía.
Eric Shaw'ı öldürdün.
Mataste a Eric Shaw, Seguramente, entiendes que...
Eric değildi.
Bueno, no fue Eric.
Eric'in sevgilisi sendin.
Eras la amante de Eric.
Ölmüş sevgilin Eric Shaw'ın fotoğrafı olduğu için, başka yöne baktın.
Rehuiste la mirada de la imagen de Eric Shaw, tu amante, muerto.
Ama asıl olay, Eric bu duruma karşı bile koymuyor.
Pero lo grave es que Eric ni siquiera ha peleado.
Aynen, nerede o tanıdığımız eski Cartman?
Sí, ¿ dónde está el Eric Cartman que conocemos?
Bizim bildiğimiz Eric Cartman kuralları yıkar ve icabına bakar. Tıpkı kahramanı gibi.
El Eric Cartman que conocemos se salta las reglas y se sale con la suya, igual que su héroe.
- Buyur, Eric?
¿ Sí, Eric?
Şu andan itibaren, dünya yeni ve daha iyi bir Eric Cartman'ı tanıyacak.
De ahora en adelante, el mundo conocerá a un nuevo y mejor Eric Cartman.
Eric, ne yapıyorsun?
Eric, ¿ qué estás haciendo?
Çok tatlısın. Al, Eric, biraz da sen çek.
Eres tan bonito.
Eric Frein avına dönmesini istemiyorum. Herif haftalarca terk edilmiş bir havaalanında saklanırken biz de ormanda çükümüzü kovalıyor olacağız.
No quiero que se convierta en un Eric Frein... escondido por semanas en algún aeródromo abandonado... mientras estamos rascándonos las pelotas.
Ekonomi sonunda çıkışa geçti, işçiler teslim oluyorlar ve kendileri için neyin iyi olduğunu anlamaya başlıyorlar.
La economía va mejorando, los trabajadores están controlados... - y dándose cuenta de lo que es bueno para ellos... - ¿ Qué hay sobre la guerra? No va a haber guerra, Eric.
- Biraz konuşabilir miyiz, Eric?
¿ Eric? ¿ Podemos hablar?
- Görgü kuralları, Eric.
- Yo sólo... - Normas, Eric.
Duydun mu, Eric?
¿ Oíste eso Eric?
Eric'e de daha önce söyledim önemli olan bu hayata nerede başladığın değil, nerede bitirdiğin.
Se lo he dicho a Eric antes, no es donde empiezas en la vida, es donde terminas.
Şey... Eric Birling.
- Eric Birling.
Eric, böyle insanları iş gücünün arasında saklayamazsın.
Eric, no puedes tener gente así en la fuerza de trabajo.
Eric, gidip anneni buraya çağır.
Eric, ve y dile a tu madre que venga.
Gider misin artık, Eric? !
¿ Vas a ir Eric?
Eric, şu müfettiş hâlâ burada mı?
Eric, ¿ está el Inspector aquí aún?
Eric, burada kal!
Eric, quédate aquí.
Eric olamaz!
Pero Eric no...
- Ah, Eric.
Oh, Eric.
Eric?
¿ Eric?
Eric'i ben öldürmedim.
Eric.
Eric'i seviyordum.
Yo quería a Eric.
Eric beni aldatmadı.
Eric no me engañó.
Eric şifreleri bu şekilde aldı.
Así es como Eric consiguió los códigos de acceso.
Buradayım, Eric.
Estoy aquí, Eric.
- Eric nerede? - Şempanze.
¿ Dónde está Eric?
Savaş falan olmayacak, Eric. - Almanlar da bizim gibi savaş istemiyorlar.
Los alemanes no quieren la guerra...
Eric!
Eric...
Eric...
Eric...