Escuela tradutor Espanhol
48,536 parallel translation
Tanrım, bu okul Randall'ın şimdi oldukça beyaz okulundan daha da beyaz.
Vaya, este lugar es mucho más pijo que la escuela de Randall, que ya es bastante pija.
Randall'ı başka bir okula yollarız, özel bir hoca tutarız, yapmamız gereken ne varsa yaparız işte.
Mandaremos a Randall a otra escuela, le pondremos un profesor particular, haremos lo que tengamos que hacer.
Hey, Rebecca sana okul olayını anlattı mı?
Oye, ¿ Rebeca te ha hablado de la escuela?
Bunu tıp fakültesinde görmüştük.
Hemos cubierto esto en la escuela de medicina,
Ben de hala latince gerektiren okulları bulmak için bir algoritma yazdım. Latince öğreten özel servisleri bir internet tarayıcısına indeksledim. Bu kadın Brooklyn Heights'da özel bir okulda çalışıyor.
Así que escribí un algoritmo para buscar escuelas que aún exijan latín y crucé referencias con una búsqueda en Internet de servicios de tutoría que enseñen Latín y, bueno... esta mujer trabaja en una escuela privada de Brooklyn Heights.
Okulda silah taşımamalısınız.
No se supone que tengan armas en la escuela.
Okuldaki çocuklardan mı?
¿ A los chicos de la escuela?
- Tıp fakültesinde misin?
- Me lastimé la espalda en el trabajo, así es que ya no cargo más la manguera. - ¿ Estás en la escuela de medicina?
Şu... Morley Safer Gazetecilik Okulu'nun "Kendin Yap Kendin Kur" okulu olmasına izin vermeyin.
¡ No dejen que la escuela de periodismo Morley Safer se vuelva en la escuela de periodismo Home Depot!
Ama şimdi ona okula gidemeyeceğini söylüyorlar ve o gitmeyi çok istiyor çünkü okul önemlidir ve...
Pero ahora le están diciendo que no irá a la escuela y ella realmente quiere ir, porque la escuela es importante y...
Neden okul bana mail atıyor?
¿ Por qué me está enviando un e-mail la escuela?
Okula geri döndüm.
¡ Estoy de vuelta en la escuela!
Sue okula geri döndü.
Sue ha vuelto a la escuela.
Yoksa Sue okula nasıl geri dönecek?
¿ Entonces cómo ha vuelto Sue a la escuela?
Bu ziyaretlerden birinde bilim fuarına katılmıştık. Chicago'da çetelerin musallat olduğu bir orta okula.
Estamos en una feria de ciencias en una escuela muy cutre llena de pandilleros, en Chicago.
- Doktor John Rexroth. Chicago Üniversitesi İlahiyat Fakültesi profesörlerinden. İnanılmaz biridir.
- El Dr. John Rexroth, uno de los Profesores de la UDC de la Escuela de Teología.
Okula geldim.
Fui a la escuela.
Ben de okula geliyorum.
Te veré en la escuela.
- Jason.
Registraron toda la escuela.
Geleneğe aykırı olduğunun farkındayım fakat nehre doğru gitmek yerine rotamızı değiştirip kuzeye Megan'ın ilkokuluna doğru gitsek nasıl olur acaba?
Bien, ya sé que esto va en contra de la tradición, pero me estaba preguntando si en lugar de atravesar el barranco, ¿ podríamos cambiar la dirección e ir al norte, hacia la escuela primaria de Megan?
İkincisi "Gerçek Dahi" ona da dediğin...
Y Escuela de Genios, de la cual dijiste... que no lo eran.
- Okula dönmeyeceğim.
No voy a volver a la escuela.
Aynı okulun ilk günü gibi düşün, tek fark, okuldaki diğer çocukların cinayet işlemiş olmaları.
Es como el primer día en la escuela, excepto porque alguno de los otros niños de allí han de verdad asesinado personas.
Hayır, Emme'nin anasınıfındaki bir başka aptalca şey için.
No, es para otra cosa tonta de la escuela de la clase de Emme.
Eski zamanların banka soyguncularından olmaya ne dersin?
¿ Qué te parece ser una ladrona de bancos de la vieja escuela?
Kızın hokey koçuymuş.
Él era entrenador del equipo de hockey de su escuela.
Ama çocuğum okulda bunu çizmiş.
- Lo sé. Pero mi hijo dibujó esto en la escuela.
- Eski usül!
- ¡ Vieja escuela!
Dave'i arayacağım. Çocukların yemek ve kıyafet işiyle, okula götürüp getirmeyle ilgilenmesini söyleyeceğim. Böylece ihtiyacın olduğu sürece burada yanında kalacağım.
Llamaré a Dave y le diré que se asegure de que los niños estén alimentados y vestidos y que vayan a la escuela, así puedo estar aquí contigo el tiempo que necesites.
Bugün, ilköğretim devlet okullarının FDA besin standartları onayını alan yiyecekleri temin etmeyen yemek tedarikçileri kullanarak kendi öğrencilerinin sağlığını bilerek tehlikeye attıklarını ispatladık.
Hoy hemos probado que esta escuela pública primaria puso en riesgo la salud de sus estudiantes a sabiendas utilizando a un vendedor de alimentos que no proporcionó ninguna oferta alimenticia que cumpliera con los estándares nutricionales de la AAD.
Belki de Montessori eğitimi veren yeni yerel okula bakmakla çok meşguldürler.
Sí, bueno, tal vez el poblado estaba muy ocupado revisando la escuela local Montessori para los nuevos llegados.
Lise futbol takımının kaptanıydı, en güzel ponpon kızla sağlam bir ilişkisi vardı. Tam bir altın çocuktu.
Capitán del equipo de fútbol americano de la escuela, estaba de novio con la más bonita de las porristas... era un niño mimado.
Okula geç kalıyoruz Jimbo.
Estamos llegando tarde a la escuela, Jimbo.
- Yarın okul var.
- Tengo escuela mañana.
Jim, bunun okulda giyilecek bir kıyafet olduğunu sanmıyorum. Sence öyle mi?
Jim, no me parece que esa vestimenta sea adecuada para la escuela, ¿ verdad?
Ama okulda sıkıntıda değildim.
Pero no estaba en apuros en la escuela.
- Olamaz! Okul!
- ¡ La escuela!
Escuela'da olamadığım için özür dilerim, Senyör Uhl ama hasta olduğum için casa'dayım. Hola!
¡ Hola!
Strickler, tarihin başlangıcından beri Arcadia Oaks Lisesi'nde tarih öğretiyor.
Strickler enseña historia en la escuela desde hace siglos.
Buna inanabiliyor musun? Sanki tüm okul aniden oyunumuzla ilgilenmeye başladı.
Ahora toda la escuela se interesa en la obra.
Ayrıca... okulun en iyi kahvesi.
Probar límites, romper reglas y... el mejor café de la escuela.
Tüm okulda gösteriş yapıyormuş.
Llamó la atención por toda la escuela.
Efsanevi Alexandria Salonları bile Arcadia Oaks Lisesi'nin eline su dökemez.
Cielos, los fabulosos pasillos de Alejandría no se comparan con la escuela de Arcadia Oaks.
Okulda görüşürüz Genç Atlas. Artık birbirimizi daha iyi tanıdığımıza göre ilginç olacak olmalı.
Te veo en la escuela, joven Atlas, será interesante ahora que ya nos conocemos.
Okuldan her yerin mor geliyorsun, gece yarısı gizlice dışarı çıkıyorsun ve saçma bir hareket ölçer yüzünden tutuklanıyorsun.
Vienes lastimado de la escuela, huyes a mitad de la noche, ¿ y te arrestan?
Okulun kralı olma şansın var! Bunun anlamını biliyor musun?
¡ Tienes la chance de ser rey de la escuela!
Blinky, okulumuzda takılarak ne yapıyorsun?
Blinky, ¿ qué haces en la escuela?
Sonra da "Arcadia Oaks Lisesi'nin kütüphanesini - neden kullanmıyorum ki?" dedim.
Y entonces, se me ocurrió venir a la escuela Arcadia Oaks.
Affedersin, anlaşılan okulda Claire dışında tüm kızlara sordum derken yanılmışım.
Con permiso. No sé para qué invité a las chicas de la escuela.
Ben de okuldaki kızlara sürekli bunu söylüyorum.
Díselo a las chicas de la escuela.
- Kimmiş o okuldaki kızlar?
- ¿ Quiénes son las chicas de la escuela?