Espada tradutor Espanhol
10,414 parallel translation
Kılıç tekrar bir bütün olacak.
La espada estará completa otra vez.
Gerçekten kullanmadığı bir kılıç?
¿ Una espada que ni siquiera ha utilizado?
Bir kılıç var burada.
Hay una espada.
Kılıca bir bak.
Echa un vistazo a la espada.
- Kılıcın sadece yarısına sahip olmana şaşmamalı.
No me extraña que solo tengas media espada.
Bu diyarlarda sihir olduğunu duyduk o yüzden sonunda kılıcımı tamamlayabilme umutlarıyla buraya geldim.
Hemos oído rumores de la magia en estas tierras, así que llegué aquí con la esperanza de poder completar finalmente mi espada.
Sopa ya da kılıç olabilir mesela.
Podría llevar una vara o una espada.
Bir çeşit güneş kılıcı mı?
¿ Es una especie de espada solar?
Hayır Gustav, o bir güneş kılıcı değil.
No, Gustav, no es una espada solar.
Bu arada sakın güneş kılıcına direkt bakmayın.
Por cierto, no miren directo a esa espada solar.
O yüzden bundan sonra...
Deberían evitar palabras como espada.
- Ölümünün kılıcımla gerçekleşmesini rica ediyorum.
Solicito que muera por mi espada.
Kılıcın bende.
Tengo tu espada.
Kılıcıyla.
Con su espada.
Hyde benim kılıcım.
Hyde es mi espada.
Bu kılıç bile cevabı bilirken siz nasıl bilmezsiniz?
Esta espada sabe la respuesta, pero ¿ cómo usted no?
Kılıcını kınına sok.
Así que enfunda tu espada.
Kılıcını kınına sok!
¡ Enfunda tu espada!
Yeri gelmişken beni Z Kılıcına hapseden kişi de Beerus-sama idi.
Después de todo él fue el mismísimo Bills quien me encerró en la Espada Z.
Eğer benim tarzımda yapsaydık bu bıçağı kalbine saplar ve harika bir gün derdim.
Y si lo hiciera a mi manera, te clavaría esta espada, lo más pegada a tu corazón... y llámalo un maldito buen día.
Bir dahaki sefere milyonlarca yıl yaşında bir psikopatı öldürmek istediğinde çocuk reyonundan kılıç seçme.
La próxima vez que quieras asesinar a un psicópata muy antiguo, no escojas una espada de la sección de niños.
Tam tersine bence o kılıç tam da o amaç için üretilmiş.
Al contrario, creo que esa espada fue forjada para un gran propósito.
Enzo, Oscar'ın arabasında bir kılıç buldu. Ve onun Julian'ı öldüreceğini düşünüyor.
Bueno, Enzo buscó la espada en el coche de Oscar y le parece que matará a Julian.
" Taş kılıca ölümsüz düşmanlara karşı olan gücü veriyor.
" La piedra le da su poder a la espada contra los rivales inmortales.
Damon göğsüme bir kılıç sapladı senin de göğsüne saplanacağını bile bile.
Damon me clavó una espada en el pecho, sabiendo que sería lo mismo que clavártela a ti.
Julian'ı öldürecek bir kılıcı bulmasına yardım ediyordum.
Yo estaba ayudándole a encontrar la espada para matar a Julian.
Kılıç mevzusu mu, Lily mevzusu mu?
¿ Con la espada o con Lily?
Bu öğrenmek için değil muhtemelen en iyisidir.
Probablemente es mejor no averiguarlo. Una mujer blandía una espada que me atravesó el corazón.
Bu kılıcı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas esta espada?
Bir vampirin kalbine tamamen bir kılıç girdiğinde büyülü bir kanal görevi görür ve ruhu bir taşa çevirir ve bu taşın amacı sizin gibi vampirleri cezalandırmaktır.
Mira, cuando un vampiro es apuñalado en el corazón con la espada al completo, actúa como un conducto mágico, transfiriendo su espíritu a esta... repugnante y particular piedra, y el propósito de la piedra es castigar a vampiros como vosotros, chicos.
Ama bu kılıcın sana girmesi sadece cehennemden bir kesit gibi olacak eğer onu geri alamazsam.
Pero eso es solo una fracción del infierno que esta espada te hará pasar si no la recupero.
Kılıcı bana getirebilecek tek kişi sensin.
- Sólo tú puedes conseguirme esa espada.
Babam bizi zafere götürürken miğferli bir şövalyenin babama doğru gittiğini gördüm. Şövalye kılıcını kaldırdı.
Nos guiaba a la victoria... cuando vi a un caballero dirigiéndose a él con su espada en alto.
Belki ama kılıç geldiği yere geri dönecek.
Tal vez, pero la espada volverá al sitio del que vino.
Şimdi... Eski Karanlık Olan olarak ben o kılıcı taştan çıkartana kadar hasar vermeye devam edeceğini biliyorum. - Güzel.
Y... como el anterior Sr. Oscuro... sé que no dejarás de causar estragos, hasta que saque la espada de la piedra.
- Pekâlâ faal kılıçlı paganlardan bir diğeri daha olabilir.
Bien podría ser una espada más al servicio de los paganos.
Uzun kılıcı ne kadara yaparsın?
¿ Cuánto por tu trabajo? ¿ Por una espada larga?
Ömür boyu kullanılacak bir savaşçı kılıcı istiyorum.
Una espada de guerrero que dure de por vida.
Kılıcımı Sakson bir demirciye yaptırdım Lordum.
Mi Señor, mi espada fue hecha por un herrero sajón.
Kılıcım Wessex için kalkacak.
Mi espada es para Wessex.
Pekâlâ kılıçlarını kınına sokmayan şu paganlardan bir diğeri de olabilir.
Bien podría ser una espada más al servicio de los paganos. Pero lo conozco.
Kılıcımı Sakson bir demirciye yaptırdım Lordum.
Mi Señor, mi espada la ha forjado un herrero sajón.
- Alfred kılıcımı reddetti.
Alfred rechazó mi espada.
Bana kılıcını sunuyor musun yoksa onu satıyor musun?
Necesito construir mi riqueza. ¿ Me ofreces tu espada... o estás vendiéndome tu espada?
Kılıçla cevap vermeye hazırım. Sizden sayıca üstünüz, kalabalığız ve tehlikeliyiz. Ancak barış yapmayı tercih ederim.
Estoy preparado para devolver la espada... los superamos en número, somos muchos y somos peligrosos... pero preferiría establecer la paz.
Beni kılıcım korudu.
Mi espada me mantuvo a salvo.
Uhtred kılıcın!
¡ Uhtred, tu espada!
Baltasına karşılık kılıcımdı!
¡ Fue su hacha contra mi espada!
- BalıkÖldüren kılıcını soruyor.
- Dígale a Mercer que su espada estará lista mañana una vez me ocupe de asuntos más urgentes. - Princeton.
Kılıçla yapabileceklerimi görmek istiyor musunuz?
¿ Quieres ver lo que hago con una espada?
- Ancak çok pahalı.
Mi espada es suya. Por un precio.