Espera tradutor Espanhol
142,860 parallel translation
- Bekle, bir dakika dostum.
Espera, amigo.
- Efendim...
- Espera, no, el presidente tiene razón.
Fransa tasarınızı sabırsızlıkla bekliyor.
Francia espera su propuesta.
Bunu nasıl başarmayı düşünüyorsunuz?
¿ Y cómo espera hacer eso?
Bir dakika.
Espera, espera, espera, espera, espera.
- Hayır. Bir dakika.
No, espera.
Stepulov odada tutuluyor.
Stepulov está bajo vigilancia en la sala de espera.
Bir saniye, sen kızının basketbol oynadığını söylemedin mi?
Espera, ¿ dijiste que tu hija juega al baloncesto?
Bir dakka. O kim?
Espera. ¿ Quién es ese?
Abel, Roman'ın HMX üretmesini bekliyor.
Abel espera que Roman produzca el HMX.
- Dur. - Ne?
- Oye, espera.
Bir saniye, şu herif kim?
Espera, ¿ quién es ese tipo?
- Olmaz Roman bekle...
- No, Roman, espera...
- 1 dakka...
BOSTON ARLISS CRAB - 2001 - Espera...
- Dur bakalım, Born-o. Herşeyin bir sırası var.
Espera, Nacido primero lo primero.
Bekle, onların hareket eden suyu geçemeyeceklerini söylediğini sanmıştım.
Espera, creí que habías dicho que no podían cruzar agua en movimiento.
- Bekle, ciddi olamazsın.
Espera, no puedes hablar en serio.
O ön kapının ardında Bizi neyin beklediğine dair bir fikrimiz yok.
No tenemos idea de lo que nos espera del otro lado de la puerta.
Bekle, bekle, bekle, bekle. Hey. Bu adamlara ihtiyacımız var.
Aguarda, espera, oye los necesitamos.
Nedir sorun Dr. Schneider?
Espera, ¿ qué pasa, Dr. Schneider?
Bekleyin biraz... "İşilki."
Espera... "arteñeros".
2 yatak odalı ve 6. kattaki eve 3 bebekle, inip çıkacağımızı öğrenmesini saymıyorum bile.
Espera a que se entere que viviremos en un sexto piso de dos dormitorios con trillizos.
Yani, öylece?
Espera, ¿ así sin más?
Bekle.
Espera.
Ne istiyorsun?
Espera, ¿ qué?
Bebeğim, en başından beri, kayıt mı ediyordun yoksa?
Cariño, espera, ¿ me has estado grabando todo este tiempo?
Bir saniye Sophie, bekle.
Espera un... Sophie, espera.
Sophie, bekle bir saniye.
Sophie, espera un momento.
Bir saniye, bekle.
Vaya, espera un momento.
Hayır, Sophie. bekle, bana bir şans ver.
Espera. No, Sophie. Espera, dame una oportunidad.
Bekle, Sophie.
Espera, Sophie.
Bir saniye dursana, dinle.
Espera un momento.
Bir saniye, kaçmak için bir bahane mi arıyorum?
Espera, ¿ estoy loca por intentar librarme?
Gerçekten acil bir durumda mısın?
Espera, ¿ de verdad tienes una?
Dur bakalım orda.
Espera.
Bekliyorum!
¡ Espera!
- Bekle.
- Espera.
- Bekle, bekle.
- Vaya, espera, espera.
Bekle
Espera.
Ya da dur...
O espera.
Ya da dur, yoksa bu... Bu kim?
O espera, ¿ esa es... quién es esa?
Bekle biraz.
Espera.
Bir saniye.
Espera.
Lütfen bekle.
Por favor, espera.
Bekle, bekle, bir saniye.
Espera, espera. Necesito...
Dur. Otur biraz. Neler oluyor?
Espera, siéntate. ¿ Qué pasa?
Evet.
Espera.
Aa dur.
Espera.
Ben... 1 saniye...
Espera...
Karımı bulmaya gidiyorum.
¡ Oye! Espera, tío.
- Bana dokunma.
- Espera, espera, espera, espera, Jack.