Esse tradutor Espanhol
43 parallel translation
Ama şunu biliyorum ki bu söylediklerim yapılırsa İngilizler bulutlardan sarkıp kasırga gibi esse bile, onları yeneceğiz.
Pero estoy segura de que si tenemos fe aunque los ingleses se descuelguen de las nubes y cabalguen sobre el viento, les venceremos.
Babanla arkadaştık. Bingham'da, o hastalığa yakalanmadan önce beraber altın arardık.
Era amigo de tu padre... buscâbamos oro juntos... antes que se encontrara con esse problema en Bingham.
Topluluğun geri kalanı da rüzgar nereye esse oraya kapılıyor.
El resto de la comunidad sólo va con la corriente.
Ama rüzgar kuzeyden değil, güneyden esse bu konuşmayı yapamayız.
Pero de haber soplado el viento del sur ahora no estaríamos hablando.
Ve bir rüzgar esse sertleşiyorum.
Se me baja la polla si le sopla el viento.
Kongrede kurulan götlek bir komitenin... rüzgar esse osuruk sanan üyeleri... fena halde azmış deniz piyadelerinin karaya çıkma izinlerini iptal etti.
Un comité de congresistas, unos gilipollas, que no sabían ni tirarse un pedo... empieza a ordenar a los marines de combate : "Se acabaron los permisos".
Başından beri biliyordum.
Esse era el plan.
- Eski bir Latin deyişi vardır : "Si bene futius non potes essa nonna."
Hay un viejo dicho en latín. "Si bene fotuus, non potes esse nonna"
- Hayır, Esse-Esse senin olacak. Hiçbir zaman o kadar paranız olmayacak!
- Me voy a comprar una "S-S" - ¿ Con qué dinero?
Rahatla, Esse.
Tranquilizate, Esse.
Ne zaman ters bir rüzgar esse, herkes koşup oraya saklanıyor.
Cada vez que pasa un viento fuerte, todos corren y se ocultan adentro.
şimdi, bu kahraman işi... anlaşamadığın insanları öldüren makineleri tamir etmek
Esse es el trabajo de un héroe... arreglar máquinas que matan gente con la que no estás de acuerdo.
Azıcık esse de herkes onların eteklerini tutabilir
Si hay viento todas las mujeres se agarran de las faldas.
Bu kasırga daha da kötüleşecek.
Esse furacão vai plorar antes de melhorar. Não pode esperar até amanha?
"A posse, ad esse." "Mümkün olandan gerçeğe." Bu, Carter'ın gittiği Woodberry Forrest üniversiteye hazırlık okulunun sloganı.
"De posible, a real." Es el lema de la escuela Woodberry Forest donde el Sr. Carter estudió, Sr. Whital. Yo investigué...
Rüzgar esse ara veren savunma avukatı var.
Tengo un abogado defensor que se quiebra cada vez que el viento sopla.
Peki ya sadece iki çift olsa, rüzgar esse arkadaki kadın mendilini bağlamak zorunda kalsa ve öndeki Bayan Mükemmel'e imrenerek baksa?
¿ Y si sólo fueran las dos parejas, el viento sopla la mujer de atrás debe ponerse su pañuelo y mira con anhelo a la Srta. Perfecta que va adelante? - De acuerdo.
Sen Jesse hakkında her şeyi bildiğini söylemiştin. Ve sorgulama sanatı.
Tú sabes, dices que sabes todo acerca de esse y del arte de la interrogación
Kuzeybatıdan ne zaman İyi bir rüzgar esse Christopher'ın parmak aralarına Mutlaka kum kaçardı
Siempre que sopla un buen viento del noroeste, Christopher está seguro de que tiene arena entre los dedos de los pies.
Steranko onun kontrolüne sahip değil.
Steranko no tiene control en esse.
Az bir rüzgâr esse bütün eve bulaştırabilirsin.
Una fuerte brisa y podrías infectar la casa entera.
Sert rüzgarlar esse yağmurlar yağsa da...
Incluso si la lluvia es intensa o el viento sopla.
Rüzgar nereden esse oraya yuvarlanan bir çalısın sen.
Eres una planta rodadora que rueda alrededor, a dónde sople el viento.
Onu bulan kişi Esse Selebre'ydi Onu asılı olduğu yerden indiren
SU nombre es Esse Selebre, el es la persona que cortó.
Niye hep işeme bağımlılarıymış gibi bunların kokularını alıyorum?
¿ Por qué siempre me esse drogado a oler la orina?
"Beden, ruh ve akıl suretinde..."
Forma enim esse ostendit.
Hic debetis non esse, parva.
Hic debetis no esse, parva.
Sarışın bir kadın ve Meksikalı bir polis vardı.
A-todo lo que vi fue una señora rubia a-y algunos esse con una estrella.
Şöyle güzel bir ani rüzgâr esse?
¿ Una buena ráfaga de viento?
Ve rüzgâr ne zaman bu tarafa esse
Y cuando el viento sopla en esta dirección
Buna bir fazilet mi diyorsun? Basit olmayan, erkeklere çekici gelen ve erkeklerin bu ilgisine aldırış etmeyen bir eşse.
Bueno, cuando una esposa es aún atractiva para los hombres y su marido permite que se sienta complacida por ello.
Hepsini öldür!
Mátalos a todos, essé.
Onu hiç beslemiyor musun?
¿ Nunca le das de comer, essé?
Bana bir şey mi dedin?
¿ Me dijiste algo, essé?
Seninle sonra görüşeceğim.
- ¡ Nos vemos más tarde, essé!
Sana bir şey verdi.
Ella te dio algo, essé.
Hadi nehre gidelim.
Órale, essé. Vamos al río.
Çıkar ağzından.
¡ Escúpelo, essé!
Çağır onu yoksa tetiği çekerim.
Llámala o apretaré el gatillo, essé.
Eğer kıpırdarsa, gebert onu.
Si se mueve, vuélalo, essé.
Teşekkürler Bay Williams.
5 MI L DÓLARES DE RECOMPENSA POR J ESSE O FRANKJAMES, VIVOS O MUERTOS
Demek bu yüzden grup terapilerine gittin.
Vamos ver se esse foi seu grande plano.