Evy tradutor Espanhol
72 parallel translation
- Bu kız kardeşim Evy.
- Ésta es mi hermana, Evy.
Anahtar!
- ¡ La llave! - ¿ Evy?
Haydi Evy!
¡ Sigue, Evy!
- Evy!
- ¡ Evy!
Afedersin ama adam "burada kalın" demedi mi Evy?
¿ No le has oído? Ha dicho que nos quedemos aquí. ¡ Evy!
- Koş Evy!
- ¡ Corre, Evy!
- Evy?
- ¿ Evy?
- Mumya sanki Evy'den hoşlanıyor.
- Parece que Evy le gusta.
Sonra Evy'nin peşine düşecek.
Después vendrá por Evy.
- Haydi Evy.
- Vamos, Evy.
Onu buldum Evy!
¡ Lo he encontrado, Evy!
- Anahtar lazım Evy!
- ¡ Necesitamos la llave, Evy!
Evy!
¡ Evy!
Acele et!
¡ Date prisa, Evy!
Evy, en az 3000 yıldır buraya kimse ayak basmadı.
Evy, nadie ha estado aquí antes, no en los últimos 3.000 años.
- Evy, bilemiyorum.
- Evy, no sé.
Durum kötü, Evy.
¡ Esto está feo, Evy!
Evy, ne düşündüğünü biliyorum... ve cevabım'hayır'.
Evy, sé lo que estás pensando... y la respuesta es "no".
Evy, o acayip rüyayı altı hafta önce görmüştün, değil mi?
Evy, el primer sueño raro que tuviste fue hace seis semanas, ¿ verdad?
Evy'den mi bahsediyorsun?
Ah, Evy.
Evy kaçırıldı.
Evy ha sido secuestrada.
Onu geri getireceğim, Evy.
Lo encontraré, Evy.
Evy, bu rüyalar ve hayaller yüzünden son günlerde pek kendinde değilsin...
Evy, sé que últimamente estos sueños y estas visiones te han afectado...
Evy'nin gördüğü hayalleri başka nasıl açıklarsın?
¿ Cómo si no explicas las visiones de Evy?
Gün, bugündür, Evy.
Hoy me luciré, Evy.
Geri dön, Evy.
Vuelve, Evy.
- Evy'den borç alsaydın ya?
- ¿ Tienes a Even, para mí?
Haydi, Evy, Viagra kulaklarımı yakmaya başladı.
Oh, vamos, Evy, el viagra esta haciendo que me ardan las orejas.
* Mutlu yıllar sevgili Evy * * Sevgili babaanne * * Mutlu yıllar sana *
* Feliz Cumpleaños * * Querida Evy * * Querida Abuela * * Feliz Cumpleaños a ti. *
- Evy, senin için çok özel bir hediyemiz var.
Evy, Ahora te tenemos un regalo muy especial para ti.
Evy, ben geldim!
¡ Evy, he llegado!
Evy, Rick.
Evy. Rick.
Dr.Kruipen?
- No puedo comunicarme con Evy.
Onu üzüyor Evie.
Lo come por dentro, Evy.
- Evie, nereye gidiyorsun?
- Evy, ¿ adónde vas?
O ne Evie?
¿ Qué pasa, Evy?
Sorun değil Evie!
Está bien, Evy.
Yapabilirsin Evie...
Sí que puedes, Evy.
Biraz huzur ver, Evy.
Deja de hacer eso, Evy.
Ama Evie, sırf anma toplantısına yetişmek için buraya uçuyor orada görüşürüz.
Evy vendrá para la reunión, ahí los veremos.
Belki bu tam olarak Evie'nin suçu sayılmaz ama ailemle birlikte, yeni bir iş bulana kadar Florida'da yaşamam gerekiyor.
No sería culpa de Evy, pero me tuve que mudar a Florida con mis papás mientras encuentro otra cosa.
Evie, Nikaragua'ya asla gidememiş.
Evy nunca llegó a Nicaragua.
En başta Evie'nin olacaktı, şimdi alma sırası bendeydi.
Evy lo tuvo primero, y ahora era mi turno.
Annen ve Evy, Lauderdale'e Lee teyzeni görmeye gidiyorlar.
Tu madre y Evy, vamos a Lauderdale, a visitar a la tía Lee.
Evy'yle eve çıktıktan sonra beni daha çok göreceksin.
Vas a verme mucho más después de que me mude a casa de Evy.
Ben de, Evy'ye bana ağacın sadece yaşken eğilmediğini gösterdiği için teşekkür ederim.
Y yo solo quiero agradecer a Evy haberme enseñado que nunca es muy tarde para enseñarle a un perro viejo nuevos trucos.
Evie!
- Evy...
Evie!
Evy...
Ne oldu Evie?
¿ Qué, Evy?
- Ne? - Evelyn, buradan gitmemiz gerekiyor.
- Evy, tenemos que marcharnos.
Haklısın Evie!
Tenías razón, Evy.