Extras tradutor Espanhol
1,781 parallel translation
- Ek gelir mi acaba?
¿ Ingresos extras?
Ayrıca üç kişi de ekstra kemikler buldu.
Otras tres personas encontraron huesos extras también.
- Fazladan protein.
- Son proteínas extras.
Okula gittiler. Gelecek ay sınavları başlıyor, çok heyecanlılar.
en clases extras, sus exámenes empiezan el próximo mes, están muy nerviosas.
Ah, fazladan turşu alabilir miyim?
¿ Podría darme pepinillos extras?
Fazladan turşu.
Pepinillos extras.
Dört katı fazla mesai alacağımızın farkındasın, değil mi?
¿ Entiende que estamos trabajando horas extras que valen por cuatro?
Peki, fazladan mesai?
Entonces ¿ las horas extras?
Uzun mesailer, geceler, hafta sonları.
Muchas horas extras, noches, fines de semana...
Kızına ileri derece yüz onarımı yapılması gerekti. Bu da fazla paraya mâl oldu.
Su hija requirió una extensiva reconstrucción facial y son gastos extras.
O kadar dayanabilirsen Noel Baba'dan ekstra kitaplar isteyebilirsin.
Si estás aquí para esa fecha, puedes pedirle a Santa por libros extras.
Büyükbabam Joseph, düğününde bunları almak için altı ay fazla mesai yapmış. Ve ben de senin almanı istiyorum.
Mi abuelo, Joseph, trabajo seis meses extras para tenerlos el día de su boda, y yo quiero que los tengas en la tuya.
Dengeye getirmek istiyorlar ama fazla sürüklenmek ve yükle daha fazla güç istiyor gemi.
Intentarán compensar pero el rozamiento y peso extras... - necesitarán de más energía.
Bu benim davam ve fazla para vermek artık senin sorunun değil.
Este es mi caso y las horas extras ya no son de tu incumbencia.
Biliyorum, ama belki haftada iki gün ramen yerim, ya-ya da fazla mesaiye kalırım.
Sí, lo sé, pero quizás pueda comer sopa instantánea dos veces por semana. - O hacer mas horas extras.
Gerçi Christina kaplıcada biraz fazla yayılmış durumda. Ölmek üzere olan İskoçuyla birlikte birkaç gün daha kalmak istedi.
Gestándose bastante bien, me han dicho, pienso que Christina está recibiendo un poco de demasiadas comodidades en el Spa, solicitó unos días extras para ella y su escocés terminal.
Bir sürü işte çalışıyormuş... model, kulüp dansçısı, toplantı standı satış elemanı.
Tenía varios trabajos extras. Modelo, bailarina, promotora de convenciones.
Bu konuyla ilgilenmesi için Savannah ve Garden City'den doktor getirtmeliyiz.
Tuvimos que traer doctores extras de Savannah y Garden City para arreglárnosla.
Hayır, olay yerinde fazladan mermi ya da kovan bulmadık.
No, hubiésemos encontrado balas o casquillos extras en la escena.
Drama'da 14 yaşında hâlâ altını ıslattığı için yedek uyku tulumu getirirdi.
Y Drama trajo las bolsas extras, porque seguía mojando la cama a los 14 años.
Becermem için bana figüran bulmana ihtiyacım olduğunu mu düşünüyorsun?
¿ Crees que necesito que me consigas extras que tirarme?
Justine, beni tanıştırabileceğin başka arkadaşın var mı?
Justine, ¿ tienes otras amigas extras para mí?
20 lira bir mesai farkım varmış, onu aldım.
Resulta que yo tenía 20 lira pago de horas extras, así que me recogió.
Bu fazla mesai için para ödenmeyeceğine eminim. 1
Estoy seguro de que estas horas extras no serán remuneradas.
Bu sayede geri ödeme alip, ek ücret ödemeden size yeni bir albüm çikartabilir.
Su nieta debe llevar la confirmación del seguro a la Oficina de Correos, puede hacerlo ahí y hacerle un álbum nuevo, sin costos extras.
Eğer araştırdığımız enerjide Bu ufak kürelerin içine nüfuz Edebilirsek, belki ekstra boyutu bulabileceğiz.
Y si podemos penetrar dentro de esas pequeñas esferas con las energías que estamos explorando, quizás hallemos esas dimensiones extras.
ekstra boyut fikri Sicim Kuramı ile bağlantılıdır.
Esa idea de las dimensiones extras está muy relacionada con la Teoría de las Cuerdas.
Şimdi, LHC de ekstra boyut bulursak, Sicim Kuramının doğru olduğuna dair.. .. bir çeşit ipucu olacaktır, ancak kanıt değil.
Ahora, si encontramos dimensiones extras con el LHC, será como una especie de pista..... de que la Teoría de las Cuerdas podría ser correcta pero, no sería una prueba.
Hey, ek işe mi başladın burada?
Hola. ¿ Estás trabajando horas extras?
Richie'ye nasıl davranacağız? İlk olarak, şüpheli bir karakteri var.
HBO y Showtime son extras.
Üstüne 15 de tren için ekle.
Otras 15 extras para el tren.
Motor!
- Comiencen los extras. - Acción.
Sende bir ton numara var mı?
¿ Tienes un reparto de extras tambien?
Bedava içkinin, çalışanları mesaiye kalmaya hala ayartabildiğini görmek güzel.
Es bueno saber que el atractivo de las bebidas alcohólicas gratuitas aún logra que los empleados trabajen horas extras.
Figüranlar başlasın!
Acción, extras.
Ayrıca ekstra bir ücret karşılığında yere değdiği anda patlayıp filmlerdeki gibi ateş topu çıkaracak bir düzenek de eklerdim.
Además, por un par de dólares extras, le agregaría un explosivo para que estallara con el impacto, como en las películas, una gran bola de fuego.
Ömrünüzün geri kalanı boyunca figüran kalmak istiyorsunuz.
No es eso. Si quieren ser extras siempre, adelante.
Teslim süresi beş gün kısalınca fazla mesai yapmamız gerekecek. Ben geceleri de çalışacağım.
5 días menos para la entrega tenemos que hacer horas extras y yo tengo que trabajar las noches...
Fazla mesai ücreti istiyorlar.
Quieren que les paguen horas extras.
Ben biraz fazla mesaiden kaçtım mı?
¿ Crees que me asustan unas horas extras?
Fazladan havluları nerede sakladığımı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas dónde guardo las toallas y las sábanas extras?
Fazladan battaniye, havlu ya da başka bir şey gerekirse, istersiniz.
Si necesita sábanas extras o toallas, o lo que sea, no dude en llamarme.
En son mesai veya ikramiye ödemesi alalı beş hafta geçti. Benim kredi birliğine çocuğumun eğitimi için başpiskopos idaresine ve eski karımın avukatına ödeme yapmam gerek.
Llevamos cinco semanas sin cobrar horas extras y tengo que pagar al banco a la archidiócesis para el colegio de mi hijo y a mi ex mujer para que pague a su maldito abogado...
Mesai saatleriniz ve ikramiyeleriniz için avukatlarla birlikte çalışıyoruz.
Aún estamos tramitando las horas extras y las que hicieron en el juzgado.
Dediklerine göre şehir bütçesinde gelişme varmış. Geriye dönük ödemeleri ve şimdiki ödemeleri yapacaklarmış.
Dijeron que, cuando mejore la situación presupuestaria municipal nos pagarán las horas extras como retroactivo.
Şimdi mesai ücretlerini bile ödeyemiyoruz.
Y no pagamos ni horas extras.
Silahlarınızı kontrol edin.
Revisen sus municiones extras.
- Tamadır.
- Puedo usar unas manos extras.
Soluk borusu ezilmiş gibi.
Voy a necesitar un O.R. y un par de manos extras.
- Ve fazla mesaiye.
- Y de las horas extras.
Araba gelsin.
- Comiencen los extras.