English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ F ] / Farnum

Farnum tradutor Espanhol

136 parallel translation
- Evet, Eddie Farnum.
Es Eddie Farnum.
Ne o, Farnum?
¿ Qué pasa, Farnum?
Hatırlıyor musunuz? Farnum'u hapisten çıkaran kurnaz avukat.
Ya sabe, ese hábil abogado que sacó a Farnum de la cárcel.
Farnum...
Farnum...
Zayiat şubesinden Albay Farnum arıyor.
Es el capitán Farnum, sección de bajas.
Farnum mesajı yarım saat önce aldı.
Es absolutamente oficial.
-'Bayan Haskell ve Bayan Farnum geldiler.'
- Las Sras. Haskell y Farnum están aquí.
Bir teselli var ki, Bayan Farnum her evlenmemiş anne için bir de evlenmemiş babanın varlığı.
Hay un consuelo, señora Farnum, por cada madre soltera, hay un padre soltero.
- Turk Farnum. Arabayı çalan şahıs.
Farnum el turco, el hombre que robó el auto.
Jobe Farnum, han'fendi.
Jobe Farnum, señora.
Hayır Bay Farnum.
- No, Sr. Farnum.
Lütfen benimle konuşmayı bırakın Bay Farnum.
Por favor, deje de hablarme, Sr. Farnum.
Daha doğrusu, mezarlıkta... Bay Farnum teklifini yükseltti. 7500 dolar.
Más apropiadamente, podría agregar que, en el cementerio, el Sr. Farnum elevó su oferta $ 7.500 presuntamente también bajo instrucciones del Sr. Swearengen y estableció un límite de 24 horas para mi respuesta.
Ne istiyorsunuz Bay Farnum?
¿ Qué quiere, Sr. Farnum?
- Ona E.B. Farnum teklifte bulundu.
E.B. Farnum le hizo una oferta.
- Farnum senin adamın. Ve ona neler yapmaya çalıştığını biliyorum.
Farnum es tu mensajero, y sé lo que has tratado de hacerle a ella.
- Merhaba, ben E.B. Farnum.
- E.B. Farnum, ¿ cómo está?
Ama sonuç ne oldu? Tim hakkını E.B. Farnum'a sattı.
Como resultado, Tim acaba de venderle su mina a E.B. Farnum.
Al, az önce E.B. Farnum beni gördü ve kapıya yöneldi.
Al, E.B. Farnum me vio y volvió a salir.
Hayır, ama çok geç kaldın Farnum.
No, pero tú sí llegas tarde, Farnum.
Bay Farnum, 9. Numaralı madenin 16 bin dolardan... daha fazla ettiğini düşünüyorum.
Creo que los hechos probarán que la zona 9 sobre Discovery valía mucho más que 16.000, Sr. Farnum.
Bu otelin sahibi Farnum.
Contra Farnum, el dueño de este hotel.
Farnum'u ekarte etmek için 20 bin dolarımızın tümünü kullandım.
Tuve que usar los 20.000 para alejar a Farnum.
Baylar, ben E.B. Farnum.
E.B. Farnum, caballeros.
Karışık bir deneyim yaşadım Bay Farnum.
Fue una experiencia rara, Sr. Farnum.
Bay Farnum, dün gece Gem Saloon'da, şahitler önünde... bana 16 bin dolar teklif ettiniz.
Anoche, el Sr. Farnum, ante testigos en la taberna La Gema, dijo que me había ofrecido 16.000.
Bay Farnum, Bayan Garret.
El Sr. Farnum, Sra. Garret.
Farnum belli etmeden bu tarafa geçti.
Farnum se deslizó hacia aquí.
E.B. Farnum'a para ödemektense ayı kıçı yalarım daha iyi.
Le lamería el culo a un oso antes de pagarle una multa a E.B. Farnum.
Farnum ona burada yemin ettirsin o zaman.
Deja que Farnum le tome juramento aquí, entonces.
- Sağolun Bay Farnum.
Gracias, Sr. Farnum.
- Bakabilir miyim Bay Farnum? - Bak.
- ¿ Puedo mirar, Sr. Farnum?
Farnum'a teklif götürdüğüm zaman... gazeteye de mektup yazsam iyi olur mu?
¿ Una carta al periódico sería buena idea? ¿ Al mismo tiempo que le doy la propuesta a Farnum?
E.B. Farnum'la görüşecektim.
¿ Puedo ver a E.B. Farnum?
Bay Farnum yerinde değil.
El Sr. Farnum no está.
Bay Farnum hep masa başında çalışıyor.
El Sr. Farnum está ganando mucho dinero.
Yoksa Başkan Farnum mı demeliyim?
¿ O debo decir el "alcalde" Farnum?
Adım Silas Adams. E.B. Farnum'ı arıyorum.
Me llamo Silas Adams, y busco a E.B. Farnum.
Başkan Farnum benim Bay Adams.
Yo soy el alcalde E.B. Farnum, Sr. Adams.
Dereden geliyordum Bay Farnum.
Vengo del arroyo, Sr. Farnum, de lavar la ropa.
- Farnum, belediye başkanı oldu.
- Farnum es el alcalde.
Al Swearengen bir bilardo sopası ve Farnum... yalnızca bir top.
Al Swearengen es un taco y Farnum sólo es... una bola de billar.
Sadece şunu bil Trixie. Farnum bir daha dulu ayık bulursa sana ödetirim.
Estate segura de esto, Trixie, mejor que la viuda esté drogada la próxima vez que Farnum la vea o Io pagarás.
Farnum gelince, iyileşmen için zaman kazanalım diye... afyonun etkisindeymişsin gibi rol yapman gerek.
Cuando venga Farnum, para conseguirle tiempo para recuperarse, tendrá que fingir estar drogada.
"Bay Farnum için, Wu" de.
Dile : " Para el Sr. Farnum, Wu.
"Farnum için çarşaf."
Sábanas para Farnum ".
Daha iyiyim, Bay Farnum.
Mejor, Sr. Farnum.
- E.B. Farnum.
- E.B. Farnum...
E.B. Farnum adı cesaretle özdeşleşmiştir.
- Es el sobrenombre de E.B. Farnum.
Eşimin, öldürülmeden önce... satın aldığı araziye gelince... Bay Swearengen'ın kuklasının verdiği son fiyatı kabul etme niyetindeyim. Bunu Bay Farnum'a siz söylerseniz minnettar kalırım... çünkü onunla konuşmak midemi bulandırıyor.
En cuanto a la mina que mi esposo comprara antes de su muerte, estoy inclinada a aceptar la última oferta del títere del Sr. Swearengen y estaría muy agradecida si se Io dijera al Sr. Farnum, pues hablar con éI directamente me enferma.
Bu yüzden, aşağıya inip... Bay Farnum'un gülünç restoranında Bay Bullock'la konuşacağım. Sonra gelirim, eşyalarımızı toplamaya devam ederiz.
Así que bajaré a hablar con el Sr. Bullock en el absurdo restaurante del Sr. Farnum, y luego regresaré y seguiremos preparando la partida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]